"Fiyat Farkı Yok" İbaresi, İdare Kusurlu Olsa Bile Fiyat Farkı Talebini Engeller mi?

Kamu ihalelerinde, özellikle anahtar teslim veya "fiyat farkı verilmeyecek" kaydıyla çıkılan işlerde, idareden kaynaklı gecikmeler (proje revizyonu, yer teslimi gecikmesi, inşaat sahasının değiştirilmesi) yüklenicileri en çok zorlayan durumlardır. Yüklenici, kendi kusuru olmaksızın 7 ay beklemiş ve maliyetleri artmışsa, sözleşmede "fiyat farkı verilmez" yazıyor olsa dahi Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) "aşırı ifa güçlüğü" (emprevizyon) ilkesine dayanarak ek bedel talep edebilir mi? Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, sözleşmesel haklarınızı ve TBK gibi genel hükümlerden doğan taleplerinizi doğru zamanda ve doğru şekilde ileri sürmenizi sağlar. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 28.04.2025 tarihli ve 2024/2853 E., 2025/1688 K. sayılı kararı, bu talebin hangi şartlarda reddedildiğini net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Kararın İlgili Kısmı

"...TBK'nın 138. maddesine göre, davacının sözleşmeyi yeni koşullara uyarlanmasını talep edebilmesi için ya sözleşmeyi ifa etmemiş ya da ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olmasının gerektiği, somut uyuşmazlıkta davacı yüklenicinin sözleşmeyi ifa ettiği gibi, ifanın aşırı güçleşmesinden doğan haklarını da saklı tutmadığı, ayrıca sözleşmenin 14.2 ve 3. maddelerinde açıkça fiyat farkı verilmeyeceği de düzenlendiğinden mahkemece davacı lehine fiyat farkı alacağına hükmedilmesinin doğru olmadığı..."

 

Olayın Arka Planı: Değişen İnşaat Yeri ve 7 Aylık Gecikme

Bir yüklenici firma (davacı), bir Hükümet Konağı yapım işi için idare (davalı) ile sözleşme imzalar. Sözleşmede işin süresi 400 gün olarak belirlenir ve "fiyat farkı verilmeyeceği" açıkça düzenlenir.

Yer teslimi 26.03.2014'te yapılır. Ancak kısa bir süre sonra (05.05.2014), idare "inşaatın yapılacağı yerin değiştirildiğini" bildirir. Yeni inşaat yerinin resmi işlemleri, vaziyet planı revizeleri vb. nedenlerle yüklenici 26.03.2014'ten 22.10.2014'e kadar (yaklaşık 7 ay) fiilen işe başlayamaz ve beklemek zorunda kalır.

Yüklenici, bu 7 aylık bekleme süresinin tamamen idareden kaynaklandığını, bu sürede maliyetlerin arttığını belirterek 256.060,00 TL "fiyat farkı" (veya gecikme zammı) talebiyle dava açar. Ayrıca haksız kesilen gecikme cezasını ve ödenmeyen bir cihaz bedelini de talep eder.

 

Yargıtay'ın Bozma Kararı: Sözleşme ve TBK 138 Vurgusu

İlk Derece Mahkemesi, yükleniciyi haklı bularak fiyat farkı talebini kabul etti. Ancak davalı idarenin temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, kararı BOZDU. Yargıtay'ın bozma gerekçesi iki temel direğe oturdu:

Sözleşme Hükmü: Sözleşmenin 14.2 ve 14.3 maddeleri, bu iş için "açıkça fiyat farkı verilmeyeceğini" düzenlemektedir. Bu, tarafların üzerinde anlaştığı ve imzaladığı bir hükümdür.

TBK 138 (Aşırı İfa Güçlüğü) Şartları: Yüklenici, sözleşmede hüküm olmasa bile TBK 138'e (öngörülemeyen hal, aşırı ifa güçlüğü) dayanarak sözleşmenin "uyarlanmasını" (ek bedel) isteyebilirdi. Ancak Yargıtay, bunun için kanunun aradığı şartın yerine getirilmediğini belirtti: Yüklenici, ya işi ifa etmemiş (fesihten dönmüş) olmalıydı ya da "ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak" işe devam etmeliydi.

İşin İfa Edilmesi: Somut olayda ise yüklenici, bu 7 aylık gecikmeye rağmen işe başlamış, işi tamamlamış ve teslim etmiştir. Bunu yaparken "haklarımı saklı tutuyorum, uyarlama talep ediyorum" şeklinde bir ihtar veya kayıt düşmemiştir. Bu durum, mevcut koşulları kabul ederek işi yaptığı anlamına gelir.

İlk Derece Mahkemesi, bu bozma kararına uymak zorunda kalarak fiyat farkı talebini reddetti. Yüklenicinin bu yeni kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay, (kendi bozma kararına uygun olan) bu son kararı ONADI.

 

Analizin Sonucu

Bu karar, "fiyat farkı verilmeyecek" işlerde idare kaynaklı gecikme yaşayan yükleniciler için çok kritik bir yol haritası çizmektedir:

Sözleşmedeki Hüküm Esastır: Eğer sözleşme fiyat farkını açıkça yasaklıyorsa, idareden kaynaklı bir gecikme olsa bile, 4735 sayılı Kanun kapsamında bir "fiyat farkı" talep etmek neredeyse imkansızdır.

Tek Çare: TBK 138 (Uyarlama): Yüklenicinin tek hukuki dayanağı, Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu değil, genel bir kanun olan Türk Borçlar Kanunu'nun 138. maddesi (Aşırı İfa Güçlüğü) olabilir.

"Hakları Saklı Tutma" Zorunluluğu: Ancak TBK 138'e dayanabilmek için, idareden kaynaklı gecikme (örn. yerin değiştirilmesi) ortaya çıktığı anda, idareye derhal bir ihtar çekerek "Bu durum ifayı aşırı güçleştirmiştir, maliyetler öngörülemez şekilde artmıştır. TBK 138 uyarınca sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını (ek bedel/fiyat farkı) talep etme hakkımızı saklı tutarak işe devam ediyoruz" denilmelidir.

Sessiz Kalarak İşi Bitirmek, Hakkı Kaybettirir: Kararda olduğu gibi, 7 ay bekleyip, sonra ses çıkarmadan işi alıp bitiren ve geçici kabulünü yaptıran yüklenici, sonradan "çok beklemiştim, maliyetim arttı" diyerek "fiyat farkı" veya "uyarlama bedeli" talep etme hakkını kaybeder. Mahkemeler bu durumu "mevcut şartları kabul etme" olarak yorumlamaktadır.