Yargıtay'dan Asgari Ücret Fiyat Farkı Taleplerine Kritik Onay: "Fiyat Farkı Verilmez" Hükmü Geçerlidir

Hizmet alım sözleşmelerinde, özellikle de asgari ücret artışlarının maliyetler üzerindeki etkisi, idareler ve yükleniciler arasında sürekli bir hukuki tartışma konusudur. Yükleniciler artışların öngörülemez olduğunu savunurken, idareler sözleşme hükümlerine ve "basiretli tacir" yükümlülüğüne atıfta bulunmaktadır. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, idare karşısında elinizi güçlendirecektir. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 24.12.2024 tarihli ve 2024/3355 E., 2024/5126 K. sayılı kararı, bu ikileme açıklık getiren önemli bir emsal teşkil etmektedir.

Kararın İlgili Kısmı

"sözleşmenin 14. maddesi, teknik şartamenin hükümleri karşısında işçilik maliyetlerinin teklif edilen bedele dahil olduğu, bu maliyet artışı sebebiyle fiyat farkı istenemeyeceği... davacının tacir olarak basiretli davranması gerektiği dikkate alındığında asgari ücret artışı sebebiyle davacının fark talep etmesi mümkün olmadığı gerekçesiyle... davanın reddine karar verilmiştir."

Olayın Arka Planı: Yüklenicinin Asgari Ücret Artışına Dayalı Fiyat Farkı Talebi

Bir yüklenici firma, idare ile 2016-2018 yıllarını kapsayan bir "servise hazır yemek alımı" sözleşmesi imzalamıştır. Yüklenici, sözleşme süresi boyunca asgari ücrette meydana gelen artışlar nedeniyle maliyetlerinin arttığını belirterek, bu farkların Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 8. maddesi uyarınca kendisine ödenmesi için dava açmıştır.

İlk Derece Mahkemesi, asgari ücretin kamu düzeniyle ilgili olduğunu belirterek davayı kısmen kabul etmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi: "Sözleşme Personel Bazlı Değil, Yüklenici Basiretli Olmalı"

İstinaf üzerine dosyayı inceleyen Bölge Adliye Mahkemesi (BAM), ilk derece mahkemesi kararını kaldırmış ve davayı reddetmiştir. BAM, kararını şu gerekçelere dayandırmıştır:

Sözleşme, 4734 sayılı Kanun'un 62/1 maddesi uyarınca "personel çalıştırılmasına dayalı bir hizmet alım ihalesi" değildir.

Sözleşmenin 14. maddesi ve teknik şartname hükümleri, işçilik maliyetlerinin teklif edilen bedele dahil olduğunu açıkça belirtmektedir.

Bu maliyet artışı (asgari ücret zammı) sebebiyle fiyat farkı istenemez.

Davacı yüklenici, bir tacir olarak basiretli davranmak zorundadır ve bu riski öngörmelidir.

Yargıtay'ın Gerekçeyi Düzelterek Onaması: Fiyat Farkı Esasları ve Geçici Maddelerin İncelenmesi

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, BAM kararının sonuç olarak doğru olduğuna ancak gerekçesinin eksik olduğuna hükmetmiştir. Yargıtay, kararı onarken gerekçeyi şu şekilde düzeltmiştir:

Standart Fiyat Farkı Esasları: Yargıtay, "Hizmet Alımlarında Uygulanacak Fiyat Farkına İlişkin Esaslar"a atıf yapmıştır. Bu esasların 7.1 maddesi, fiyat farkı ödenebilmesi için bunun idari şartname ve sözleşmede belirtilmiş olmasını zorunlu kılar. 8. madde ise, hüküm olmasa bile sadece mücbir sebep veya idareden kaynaklanan bir nedenle süre uzatımı verilmesi halinde fark ödenebileceğini düzenler.

Somut Olay İncelemesi:

Taraflar arasındaki sözleşmenin 14. maddesinde "fiyat farkı verilmeyeceği" açıkça kabul edilmiştir.

Dosyada idareden kaynaklı veya mücbir sebeple verilmiş bir süre uzatımı da bulunmamaktadır.

Bu nedenle, yüklenicinin standart Fiyat Farkı Esasları'nın 7.1 ve 8. maddelerine göre talepte bulunması mümkün değildir.

KİSK Geçici 5 ve 6. Maddeler Neden Uygulanmadı?

Yargıtay, kararında, sözleşmede hüküm olmasa bile fiyat farkı ödenmesine imkan tanıyan KİSK Geçici 5 ve 6. maddeleri de re'sen (kendiliğinden) incelemiştir.

Bu geçici maddeler, sırasıyla (Geçici 5) 1.7.2021 - 31.12.2021 ve (Geçici 6) 1.1.2022 - 31.3.2022 tarihleri arasında gerçekleşen hizmetler için fiyat farkı ödenmesini düzenlemektedir.

Ancak, davaya konu olan hizmet dönemi 23.01.2016 - 31.12.2018 tarihleri arasındadır.

Yüklenicinin hizmet verdiği tarihler, bu geçici maddelerin kapsadığı tarihler arasında olmadığından, davacının bu maddelere dayanarak da talepte bulunması mümkün değildir.

Analizin Sonucu

Yargıtay, BAM kararının "davanın reddi" yönündeki sonucunu, farklı bir gerekçeyle de olsa, hukuka uygun bulmuştur. Bu karar, yükleniciler ve idareler için şu net mesajları içermektedir:

Sözleşme Hükümleri Esastır: Eğer bir sözleşmede "fiyat farkı verilmeyeceği" açıkça kararlaştırılmışsa, asgari ücret artışı gibi gerekçelerle (öngörülemezlik iddiasıyla dahi) bu hükmün aşılması çok zordur.

"Basiretli Tacir" Yükümlülüğü: Yargı, yüklenicilerin tekliflerini verirken asgari ücret artışları gibi (tarihi ve oranı belli olmasa da) öngörülebilir riskleri dikkate alması gerektiğini vurgulamaktadır.

Geçici Maddeler Dar Yorumlanır: KİSK Geçici 5 ve 6 gibi istisnai fiyat farkı düzenlemeleri, yalnızca kendi belirttikleri dar tarih aralıkları için geçerlidir. Hizmet dönemi bu tarihlere uymuyorsa, bu maddelere dayanarak hak talep edilemez.