KİK'in "Süre Ret" Kararı İptal Edilse Bile Başvuru Bedeli İadesi Garanti Değil!

İtirazen şikayet sürecinde, şikayetlerin "süresinde" yapılıp yapılmadığı konusu, KİK'in esasa girmeden başvuruları reddetmesine neden olabilmektedir. Özellikle ihalenin türü gibi temel bir konuda, şikayet süresinin ne zaman başlayacağı (ilan tarihi mi, doküman indirme tarihi mi?) kritik bir önem taşır. Danıştay 13. Dairesi'nin 12/12/2024 tarihli E:2024/3209, K:2024/5438 sayılı kararı, "ilana yansımayan" hususlarda şikayet süresinin ne zaman başlayacağını netleştirirken, "süre ret" kararının iptal edilmesinin başvuru bedeli iadesi için otomatik bir hak doğurmadığını da hükme bağlamıştır. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve KİK başvuru süreçlerinizde, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, usuli hatalar nedeniyle hak kaybetmenizin önüne geçecektir.

Kararın İlgili Kısmı

"Ancak, Kurulca verilen süre yönünden ret kararları gibi uyuşmazlığın esasına etkili olmayan usule ilişkin kararların doğrudan itirazen şikayet başvuru bedelinin iadesi sonucunu doğurmayacağı, nitekim başvuru bedelinin iade edilip edilmeyeceği hususunun süre ret kararının içeriğini oluşturan iddianın esasının Kurul tarafından incelenmesi neticesinde mümkün olacağı..."

"Mal Alımı" İlan Edilen İhalenin "Yapım İşi" Çıkması İddiası

Bir kamu idaresi, "11 Adet Döner Köprü Temini ve Montajı İşi" için "mal alımı" türünde bir ihale ilanı yayımlamıştır. İhaleye katılmak isteyen davacı firma, ihale dokümanını (Teknik Şartnameyi) incelediğinde, işin sadece temin ve montajdan ibaret olmadığını; projelendirme, zemin etüdü, zemin iyileştirme, betonarme ve çelik konstrüksiyon işleri gibi kapsamlı "altyapı işlerini" de içerdiğini tespit etmiştir.

Bunun üzerine firma, KİK'e iki temel iddia ile itirazen şikayet başvurusunda bulunmuştur:

  1. İddia (1): İhalenin türü yanlış belirlenmiştir. Bu iş "mal alımı" değil, "yapım işi" ihalesi olmalıdır.
  2. İddia (2): Dokümandaki diğer bazı düzenlemeler (sağlıklı teklif vermeye engel) mevzuata aykırıdır.

KİK'in "İlana Yansıyan Husus" Gerekçesiyle Süre Yönünden Ret Kararı

KİK, bu başvuruyu incelemiş ve şu kararı vermiştir:

  • İddia (1) için: İhalenin "mal alımı" olduğu ilan tarihinde (19/07/2024) yayımlanmıştır. Bu, "ilana yansıyan" bir husustur ve ilan tarihinden itibaren 10 gün içinde şikayet edilmelidir. Davacı ise şikayet başvurusunu 06/08/2024 tarihinde (dokümanı indirdiği gün) yapmış, yani süreyi kaçırmıştır. Bu nedenle İddia (1) süre yönünden reddedilmiştir.
  • İddia (2) için: Diğer iddialar haklı bulunmuş ve ihale iptal edilmiştir.
  • Başvuru Bedeli: Davacı, iddialarının "tamamında haklı çıkmadığı" için (İddia 1 süre yönünden reddedildiğinden) 4734 sayılı Kanun'un 53. maddesi uyarınca başvuru bedelinin (157.733,00-TL) iade edilmemesine karar verilmiştir.

Davacı, KİK kararının "İddia 1'in süre yönünden reddi" ve "bedelin iade edilmemesi" kısımlarının iptali için İdare Mahkemesi'ne dava açmıştır.

Danıştay: "Süre Ret Kararının İptali, Esas İncelemesi Yapılmadan Bedel İadesini Sağlamaz"

Dava sürecinde İdare Mahkemesi, davacıyı haklı bularak hem süre ret kararını hem de bedelin iade edilmemesi kararını iptal etmiş ve bedelin faiziyle iadesine hükmetmiştir. KİK'in bu kararı temyiz etmesi üzerine Danıştay 13. Dairesi, konuyu ikiye ayırarak kritik bir karar vermiştir:

  1. Süre Yönünden Ret Kararı (Mahkeme Kararı ONANDI):

Danıştay, İdare Mahkemesi'nin "süre" konusundaki yorumunu doğru bulmuştur. Gerekçe şudur: İhale ilanında sadece "mal alımı" yazması, işin kapsamını göstermez. İşin aslında kapsamlı "yapım işleri" içerdiği bilgisi, ilana yansıyan bir husus değil, ancak Teknik Şartname gibi ihale dokümanlarının incelenmesiyle anlaşılabilecek bir husustur. İlana yansımayan bu tür hususlara karşı şikayet süresi, "ilan tarihinden" değil, "dokümanın satın alındığı/indirildiği" tarihten (06/08/2024) başlar. Davacı aynı gün şikayette bulunduğu için başvuru süresindedir. KİK'in süre ret kararı hukuka aykırıdır.

  1. Başvuru Bedelinin İadesi Kararı (Mahkeme Kararı BOZULDU):

Danıştay, İdare Mahkemesi'nin "doğrudan bedelin iadesine" karar vermesini ise hukuka aykırı bulmuştur. Gerekçe şudur:

  • Mahkemenin iptal ettiği karar, KİK'in "usule" (süreye) ilişkin kararıdır.
  • Başvuru bedelinin iadesi ise, davacının "esas"ta (iddianın içeriğinde) haklı olup olmadığına bağlıdır.
  • KİK, İddia (1)'i (yani işin yapım işi olup olmadığı) esastan hiç incelememiştir (çünkü süre yönünden reddetmiştir).
  • Süre ret kararının iptal edilmesi, davacının İddia (1)'de otomatik olarak haklı olduğu anlamına gelmez.
  • Şimdi yapılması gereken, dosyanın KİK'e gitmesi ve KİK'in İddia (1)'i esastan incelemesidir.
  • Eğer KİK, esastan yaptığı incelemede "Evet, bu iş gerçekten de yapım işi olmalıydı" derse, o zaman davacı tüm iddialarında haklı çıkmış olacak ve bedel iade edilecektir. Ama KİK "Hayır, bu işin mal alımı olarak belirlenmesi doğrudur" derse, davacı %100 haklı çıkmayacak ve bedel iade edilmeyecektir.
  • Bu nedenle, mahkemenin "esas incelemesi yapılmadan" iadeye karar vermesi hatalıdır.

Analizin Sonucu

Bu karar, itirazen şikayet süreçleri için iki önemli usul kuralını netleştirmektedir:

  1. Şikayet Süresinin Başlangıcı: Bir ihale dokümanı hatası, sadece ilana bakarak anlaşılamıyorsa (örneğin ihalenin türü, teknik şartnamedeki bir detay vb.), bu "ilana yansımayan" bir husustur. Bu durumda şikayet süresi, ilan tarihinden değil, dokümanın indirildiği veya satın alındığı tarihten başlar.
  2. Bedel İadesi Prosedürü: KİK'in "süre ret" veya benzeri bir "usul" kararının mahkemece iptal edilmesi, başvuru bedelinin otomatik olarak iade edileceği anlamına gelmez. Bu iptal kararı, KİK'e "usulü geç, esası incele" talimatı verir. Başvuru bedelinin iadesi, ancak ve ancak KİK'in bu esas incelemesi sonucunda da başvurucuyu haklı bulması (ve diğer iddialarında da haklı olması) halinde mümkündür.