KİK İptal Etti, İdare Feshetti: Yüklenici Kâr Kaybını Alabilir mi? Yargıtay "Hayır" Dedi
Kamu ihalelerinde sözleşme imzalandıktan sonra dahi, ihaleye katılamayan üçüncü tarafların şikayetleri veya açtıkları idari davalar sonucunda Kamu İhale Kurumu'nun (KİK) ihaleyi iptal etmesi riski her zaman mevcuttur. Bu durumda idare, KİK kararına uyarak imzalanan sözleşmeyi feshetmek zorunda kalır. Peki, sözleşme için masraf yapan (damga vergisi, KİK payı, noter harcı vb.) ve işi yapmayı beklerken sözleşmesi feshedilen yüklenici, idareden kâr kaybını (müspet zarar) talep edebilir mi? Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve tazminat sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, hangi zararları talep edip edemeyeceğinizi netleştirmenizi sağlar. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 30.06.2025 tarihli ve E:2025/1780, K:2025/2621 sayılı kararı, bu kritik soruyu yanıtlamaktadır.
Kararın İlgili Kısmı
"Ancak davalı iş sahibi, kesinleşen idari yargı kararı uyarınca Kamu İhale Kurulunun ihaleyi iptal etmesi sonucu sözleşmeyi feshetmek zorunda kalmıştır. ...davalı işsahibi açısından yargı kararı sonucu edimin ifasının imkânsız hale gelmesi nedeniyle fesihte TBK'nın 112. maddesine göre davalının kusursuz olduğu açıktır. İfa imkânsızlığında kusurun bulunmaması halinde ... davacının müspet zararlarından sorumlu tutulamayacağından davacı yüklenicinin müspet zarar kapsamında kâr kaybını talep etmesi mümkün değildir. Menfi zarar yönünden ise davacı davasından feragat etmiştir."
Sözleşme İmzalandıktan Sonra KİK İhaleyi İptal Etti
Davacı yüklenici, bir kamu kurumunun ihalesini kazanmış ve 31.12.2014 tarihinde sözleşmeyi imzalamıştır. Sözleşme için gerekli olan ihale karar pulu, noter harçları, damga vergisi ve KİK payı gibi masrafları ödemiştir. Ancak, ihaleye şikayette bulunan üçüncü bir firmanın açtığı idare mahkemesi davası sonucunda, mahkeme KİK kararını iptal etmiştir. Bu mahkeme kararına uyan KİK, 18.05.2015 tarihinde ihalenin tamamen iptaline karar vermiştir. Davalı idare de bu KİK iptal kararına dayanarak 28.07.2015 tarihinde sözleşmeyi feshetmiştir.
Yüklenici, yaptığı masraflardan (menfi zarar) feragat ederek, sözleşme ifa edilseydi elde edeceği kâr kaybının (müspet zarar) tazmini için idareye dava açmıştır.
Yerel Mahkeme: "İptale İdarenin Hatası Neden Oldu, Kâr Kaybı Ödenmeli"
İlk Derece Mahkemesi, ihalenin iptaline idarenin ihale sürecindeki kusurlu davranışlarının (hatalı zeyilname) neden olduğunu tespit etmiş, bu nedenle idareyi kusurlu bularak davacının kâr kaybı (müspet zarar) talebini kısmen kabul etmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf) da bu kararı onamıştır.
Yargıtay Analizi: "Fesihte Kusur Yoksa Müspet Zarar (Kâr Kaybı) da Yoktur"
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, idarenin temyizini haklı bularak kararı bozmuştur. Yargıtay'ın gerekçesi şu mantığa dayanmaktadır:
- İfa İmkansızlığı (TBK 136): İdare, sözleşmeyi keyfi olarak değil, KİK'in ve o karara dayanak olan İdare Mahkemesi kararının zorunlu bir sonucu olarak feshetmiştir. Sözleşmenin dayanağı olan ihale işlemi hukuken ortadan kalktığı için sözleşmenin ifası "imkânsız" hale gelmiştir.
- Kusursuz İmkansızlık: İdarenin ihale sürecinde hatası olsa bile, sözleşmeyi feshetme eyleminde bir kusuru yoktur. Zira idare, hukuki bir kararı uygulamakla yükümlüdür. Bu durum, "kusursuz imkansızlık" olarak tanımlanır.
- Kusursuz İmkansızlığın Sonucu: Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 136. maddesine göre, kusursuz imkansızlık durumunda borçlu (idare), alacaklının (yüklenici) müspet zararından, yani kâr kaybından sorumlu değildir.
- Menfi Zarar Talep Edilebilirdi: Yüklenici bu durumda ancak "menfi zararını" talep edebilirdi. Menfi zarar, sözleşmenin geçerliliğine güvenilerek yapılan masraflardır (Noter harcı, damga vergisi, KİK payı vb.).
- Davadaki Feragat: Ancak davacı yüklenici, dava dilekçesinde bu menfi zararlardan açıkça feragat ettiğini beyan etmiştir. Kâr kaybı (müspet zarar) talep etme hakkı da bulunmadığından, davanın tamamen reddedilmesi gerekirken kabulü hatalıdır.
Analizin Sonucu
- Kâr Kaybı (Müspet Zarar) İçin Kusur Şarttır: Yüklenicinin idareden kâr kaybı talep edebilmesi için, idarenin sözleşmenin feshinde "kusurlu" olduğunu ispatlaması gerekir (Örn: keyfi fesih, haksız fesih).
- KİK/Mahkeme Kararıyla Fesih Kusursuzdur: İdarenin, KİK veya mahkeme kararlarına uyarak yaptığı fesihler "kusursuz imkansızlık" sayılır ve idare kâr kaybından sorumlu tutulamaz.
- Hakkınızı Bilin: Menfi Zarar vs Müspet Zarar: Bu tür durumlarda (KİK iptali), yükleniciler kâr kaybını (müspet zarar) değil, sözleşme için ceplerinden çıkan masrafları (menfi zarar) talep etme hakkına sahiptir.
- Dava Stratejisi: Davada menfi zarardan feragat edip sadece müspet zarar (kâr kaybı) talep etmek, bu olayda olduğu gibi davanın tamamen kaybedilmesine yol açan kritik bir hukuki hatadır.




Yorum Bırak