İdarenin Tasfiye Talebini Reddi Keyfi Olamaz: Yargıtay'dan "Takdir Hakkı" Uyarısı
2018 yılında yaşanan ekonomik dalgalanmalar sonrası 4735 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 4. madde, belirli şartlar altında yüklenicilere sözleşmelerini "feshedip tasfiye etme" veya "devretme" hakkı tanımıştı. Ancak bu hak, "idarenin onayı" şartına bağlanmıştı. İdarelerin, Hazine ve Maliye Bakanlığı görüşlerine dayanarak bu talepleri reddetmesi, yüklenicileri hem işe devam etmek zorunda bırakmış hem de artan maliyetler nedeniyle temerrüde düşürmüştür. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve tasfiye sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, idari takdir hakkının hukuki sınırlarını zorlamanızı ve haklarınızı korumanızı sağlar. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 13.05.2025 tarihli ve E:2024/881, K:2025/1972 sayılı kararı, idarenin bu "onay" yetkisinin sınırsız ve keyfi olmadığını net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Kararın İlgili Kısmı
"Taraflar arasındaki sözleşmenin 4735 sayılı Kanun'un geçici 4. maddesine dayanılarak yapılan fesih ve tasfiye talebinin kabul edilmediği dikkate alındığında her ne kadar idarenin yüklenicinin fesih ve tasfiye talebini kabul zorunluluğu bulunmasa da, idare kararları keyfiliğe yol açamayacağından sözleşme konusu işin mahiyeti yönünden özellikle 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunun ... geçici 4. madde hükmünde belirtildiği şekilde imalat girdilerinin fiyatlarında beklenmeyen artışlar meydana gelip gelmediği, idarenin fesih ve tasfiye talebini kabul etmemede takdir hakkını yerinde kullanıp kullanmadığı değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış..."
Tasfiye Talebi Reddedilince Temerrüde Düşen Yüklenicinin Davası
Davacı yüklenici iş ortaklığı, 2018'de bir yapım sözleşmesi imzalamıştır. 17.01.2019'da yürürlüğe giren 4735 S.K. Geçici 4. maddesine dayanarak, 15.03.2019 tarihinde idareye sözleşmenin tasfiyesi için başvurmuştur. İdare, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın olumsuz görüşünü gerekçe göstererek talebi 10.07.2019 tarihinde (yaklaşık 4 ay sonra) reddetmiştir. Yüklenici bunun üzerine, "Tasfiye talebimin incelenmesi için geçen 4 aylık sürenin tarafıma süre uzatımı olarak verilmesini" talep etmiş, ancak idare bu talebi de reddetmiştir. Süreç sonunda idare, işin zamanında bitirilmediği gerekçesiyle sözleşmeyi feshetmiş ve teminat mektubunu irat kaydetmiştir. Yüklenici, feshin haksız olduğunu ve teminatının iadesi gerektiğini belirterek dava açmıştır.
Yerel Mahkeme: "İdarenin Ret Hakkı Var, Fesih Haklıdır"
İlk Derece Mahkemesi, idarenin tasfiye talebini reddetmesinin KİK düzenlemelerine uygun olduğunu, bu ret kararına karşı idari yargıda dava açılmadığını belirterek, idarenin yaptığı feshin haksız olmadığını kabul etmiş ve teminat iadesi talebini reddetmiştir. (Sadece bir kısım bakiye hakediş alacağını kabul etmiştir). Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf) de bu kararı yerinde bularak onamıştır.
Yargıtay Analizi: "İdarenin Takdir Hakkı Keyfilik Anlamına Gelmez"
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, davacı (yüklenici) lehine kararı bozmuştur. Yargıtay, şu kritik tespiti yapmıştır:
- Takdir Hakkı Sınırsız Değildir: Geçici 4. madde, tasfiye için "idarenin onayını" şart koşmaktadır. Yargıtay, "idarenin yüklenicinin fesih ve tasfiye talebini kabul zorunluluğu bulunmasa da, idare kararları keyfiliğe yol açamaz" diyerek bu takdir hakkının sınırını çizmiştir.
- Mahkeme Denetimi Şarttır: Yerel mahkeme, idarenin "tasfiyeyi reddettim" beyanını yeterli görmemelidir. Mahkemenin görevi, bu ret kararının hukuka uygun olup olmadığını denetlemektir.
- Araştırılacak Konu: Mahkeme, "imalat girdilerinin fiyatlarında beklenmeyen artışlar meydana gelip gelmediğini" (Geçici 4. maddedeki temel şart) ve "idarenin tasfiye talebini kabul etmemekte takdir hakkını yerinde kullanıp kullanmadığını" araştırmalıdır.
- Haksız Ret Haksız Feshe Yol Açar: Eğer mahkeme, idarenin tasfiye talebini reddetmesinin haksız (keyfi veya şartları oluştuğu halde reddedilmiş) olduğuna kanaat getirirse, bu haksız ret kararına dayanarak yüklenicinin temerrüde düşürülmesi ve sözleşmenin feshedilmesi de "haksız fesih" niteliği kazanacaktır.
Analizin Sonucu
- Tasfiye Reddi Bir İdari İşlemdir: 4735 S.K. Geçici 4. madde kapsamındaki tasfiye talepleri, idarenin onayına tabi olsa da, idarenin bu ret kararı "idari işlem" niteliğindedir ve keyfi olamaz.
- Ret Kararı Denetlenebilir: Yükleniciler, idarenin tasfiye talebini reddetmesi durumunda, bu ret kararının haksız olduğunu (yani ekonomik artış şartlarının oluştuğunu) adli yargıda (sözleşmeden doğan davalarda) pekala iddia ve ispat edebilirler.
- Haksız Ret Zincirleme Sonuç Doğurur: İdarenin tasfiye talebini haksız yere reddetmesi, yüklenicinin işe devam edememesine yol açarsa, idarenin bu durumu gerekçe göstererek yaptığı "yüklenici kusuruyla fesih" işlemi haksız hale gelir. Bu durumda yüklenici, teminat mektubunun iadesini ve diğer haklarını talep edebilir.
- Süre Uzatımı Talebi: Yüklenicinin, "tasfiye talebinin incelenme süresi" için süre uzatımı istemesi de önemli bir adımdır. İdarenin bu talebi reddetmesi de feshin haksızlığını güçlendiren bir unsur olabilir.




Yorum Bırak