Danıştay'dan Emsal Karar: İşe Geç Başlansa Bile Sözleşme Bedeli Revize Edilemez!

Kamu ihalelerinde, itirazen şikayet süreçleri veya idari gecikmeler nedeniyle sözleşmenin planlanandan geç imzalanması sıkça karşılaşılan bir durumdur. Bu durumda, işin süresi fiilen kısaldığı için yüklenicilerin sözleşmeyi "kalan süreye göre revize edilmiş yeni bir bedel" üzerinden imzalayıp imzalayamayacağı, hem idareler hem de firmalar için büyük bir hukuki belirsizliktir. Bu, özellikle kesin teminat, damga vergisi ve KİK payı gibi maliyetlerin hangi bedel üzerinden hesaplanacağını doğrudan etkiler. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, sözleşme aşamasındaki mali haklarınızı korumanıza yardımcı olur. KİK'in, Danıştay kararına istinaden aldığı 26.02.2025 tarihli ve 2025/MK-18 sayılı kararı, bu tartışmaya son noktayı koymuştur.

Kararın İlgili Kısmı

"...sözleşme bedelinin yeni iş süresine göre revize edilmesine imkan bulunmadığından, davacının; ...sözleşmenin, teklif ettiği ...-TL üzerinden değil geriye kalan süreye karşılık gelen ...-TL üzerinden yapılması ve kesin teminat mektubunun, KİK payının, karar pulunun ve sözleşme damga vergisinin bu bedel üzerinden alınması gerektiği yönündeki iddiasının reddine ilişkin Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır."

 

Olayın Arka Planı: Geciken Sözleşme ve Bedel Anlaşmazlığı

Bir yemek alımı ihalesinde, itirazen şikayet süreçleri uzar ve sözleşme aşamasına gelindiğinde işin bitiş tarihi değişmediği için geriye sadece 4,5 aylık bir hizmet süresi kalır. İhaleyi kazanan firma, idareye başvurarak, sözleşmenin 9.485.000 TL'lik orijinal teklif bedeli üzerinden değil, geriye kalan 4,5 aylık süreye tekabül eden 5.690.999 TL'lik revize bir bedel üzerinden imzalanmasını talep eder. Firma, kesin teminat, damga vergisi ve KİK payı gibi yükümlülüklerin de bu düşürülmüş bedel üzerinden hesaplanması gerektiğini savunur.

KİK ve İdare Mahkemesi Arasındaki Görüş Ayrılığı

KİK, firmanın bu talebini reddeder (2024/UH.I-602). Firma konuyu yargıya taşır. Ankara 20. İdare Mahkemesi, firmanın lehine karar vererek KİK kararını iptal eder. KİK, bu mahkeme kararına uyarak yeni bir karar (2024/MK-73) alır ve firmanın talebi doğrultusunda düzeltici işlem belirler.

 

Danıştay'ın Süreci Tersine Çeviren Kararı

Konunun temyiz edilmesi üzerine Danıştay Onüçüncü Dairesi, İdare Mahkemesi kararını bozar. Danıştay, KİK'in ilk kararının hukuka uygun olduğunu belirtir. Gerekçesi şudur: 4734 sayılı Kanun kapsamında istekliler "teklif geçerlilik süresi boyunca teklif bedeli ile bağlıdır". Teklif bedelinin revize edilmesi mümkün değildir. İşe geç başlanması nedeniyle yapılacak iş miktarının azalması durumunda dahi, sözleşme "teklif bedeli" üzerinden imzalanmalıdır. Fiili durum (yani hizmetin daha az yapılacak olması), sözleşme imzalandıktan sonra mevzuata uygun olarak "iş eksilişi" yoluyla yönetilmelidir.

Analizin Sonucu

  • Danıştay içtihadı nettir: İhaleyi kazanan istekli, şikayet süreçleri nedeniyle işin süresi fiilen kısalsa dahi, sözleşmeyi ilk teklif ettiği bedel üzerinden imzalamak zorundadır.
  • Sözleşme bedeli, kesin teminat, sözleşme damga vergisi ve KİK payı gibi tüm mali yükümlülükler, bu orijinal teklif bedeli üzerinden hesaplanır.
  • İşe geç başlanması nedeniyle fiilen yerine getirilemeyecek olan iş kısmı için, sözleşme imzalandıktan sonra 4735 sayılı Kanun kapsamında "iş eksilişi" prosedürü işletilmelidir.

İstekliler, "süre kısaldı, daha düşük bedelle imzalayayım" gibi bir talepte bulunamazlar. Bu talebin reddedilmesi, ihaleye davetten kaçınma olarak yorumlanabilir ve kesin teminatın gelir kaydedilmesine yol açabilir.