Teklif Mektubu mu, Piyasa Araştırma Tutanağı mı Esastır? Sayıştay'dan Net Kamu Zararı Kararı

4734 sayılı Kanun'un 22. maddesine göre yapılan doğrudan temin alımları, idarelere sürat ve esneklik sağlasa da, bu esnekliğin "keyfilik" anlamına gelmediği denetim kararlarıyla sabitlenmektedir. Özellikle 22/b (sadece gerçek veya tüzel tek kişinin özel bir hakka sahip olması) gibi tek kaynaktan yapılan alımlarda, fiyatın nasıl belirleneceği kritik bir konudur. Yüklenicinin kendi verdiği yazılı teklifin üzerinde bir bedelle sözleşme imzalanması, kamu görevlileri için ciddi tazmin riskleri doğurur. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, sorumluların hukuki güvencesini sağlar. Sayıştay 6. Dairesi'nin 13.03.2025 tarihli ve 972 sayılı Kararı (İlam No: 72, Madde: 11), bu konuda net bir çizgi çekmektedir.

Kararın İlgili Kısmı

"Yüklenici tarafından verilen Teklif Mektubunda bedel olarak 'KDV Hariç Genel Toplam .... TL' denildikten sonra yapılan Sözleşmeye buna aykırı bir tutar yazma imkanı bulunmamaktadır. Bu nedenle de Teklif Mektubuna uygun olarak... ödeme yapılması gerekirken... ödeme yapılması sonucu... kamu zararına neden olunmuştur."

Olayın Arka Planı: Teklif Mektubu (X TL) ile Sözleşme (Y TL) Arasındaki Fark

Bir Büyükşehir Belediyesi, Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı aracılığıyla 4734 sayılı Kanun'un 22(b) bendi kapsamında (sanatsal bir faaliyet için özel hakka sahip tek kişi) bir "Eğitmen Hizmeti Alımı" gerçekleştirmiştir.

Süreçte, eğitmen (yüklenici) idareye bir Teklif Mektubu sunmuş ve bu mektupta hizmet bedelini "KDV Hariç Genel Toplam .... TL" olarak açıkça belirtmiştir.

Ancak, bu teklife rağmen idare görevlileri tarafından 16.02.2023 tarihinde düzenlenen Piyasa Fiyat Araştırması Tutanağı'nda, teklif bedeli daha yüksek bir tutar olan ".... TL" olarak uygun görülmüştür. Akabinde imzalanan sözleşmenin 7. maddesine de bu yüksek tutar (.... TL) yazılmış ve ödeme bu yüksek tutar üzerinden yapılmıştır.

Denetim İddiası ve Sayıştay Analizi: "Bağlayıcı Belge Yüklenicinin Kendi Teklifidir"

Denetim raporunda, yüklenicinin kendi teklifinden daha yüksek bir bedelle sözleşme imzalanarak kamu zararına yol açıldığı iddia edilmiştir.

Sayıştay 6. Dairesi, bu iddiayı net bir şekilde kabul etmiş ve kamu zararına hükmetmiştir. Kararın mantığı son derece açıktır:

Doğrudan Temin 22(b)'nin Niteliği: Daire, öncelikle alımın sanatsal bir faaliyet olması nedeniyle 22(b) kapsamında yapılmasının (usul yönünden) mevzuata aykırı olmadığını tespit etmiştir.

Esas Olan Tekliftir: Ancak, fiyat tespiti konusunda idare "pazarlık" yapma ve fiyatı aşağı çekme yetkisine sahipken, yüklenicinin kendi rızasıyla sunduğu yazılı teklif bedelinin üzerine çıkma imkanına sahip değildir.

Tutanak ve Sözleşmenin Hukuki Dayanağı: Piyasa Fiyat Araştırması Tutanağı ve Sözleşme, hukuki dayanağını Teklif Mektubu'ndan alır. Yüklenici bir iş için "X TL" istedikten sonra, idarenin "Biz sana Y TL (daha fazlasını) uygun gördük" demesi ve bu bedelden sözleşme yapması, kamu alım mantığına aykırıdır.

Kamu Zararı: İdarenin, yüklenicinin teklif ettiği (.... TL) yerine, sözleşmeye yazdığı yüksek tutar (.... TL) üzerinden ödeme yapması sonucu aradaki fark (.... TL), net bir kamu zararıdır.

Sayıştay, bu gerekçelerle oluşan kamu zararı tutarının, Harcama Yetkilisi (Daire Başkanı) ve Gerçekleştirme Görevlisi'ne (Memur) müştereken ve müteselsilen, faiziyle birlikte ödettirilmesine oy birliğiyle karar vermiştir.

Analizin Sonucu

Teklif Mektubu Kutsaldır: Doğrudan temin alımlarında, özellikle tek kaynaktan (22/b) alım yapılıyorsa, yükleniciden alınan yazılı Teklif Mektubu, fiyatın "azami tavanını" belirler.

Tutanak Tekliften Yüksek Olamaz: Piyasa Fiyat Araştırması Tutanağı, bir teklifi onaylama veya reddetme belgesidir; bir teklifi "yükseltme" belgesi değildir. Görevlilerin tutanağa ve sözleşmeye, teklif mektubundaki bedelden daha yüksek bir bedel yazma imkanı yoktur.

Sorumluluk Doğrudan Çıkar: Yüklenicinin teklif ettiğinden daha fazlasını ödemek, 5018 sayılı Kanun kapsamında "kamu kaynağında eksilmeye neden olmak" tanımına doğrudan giren bir eylemdir ve sorumlular için doğrudan tazmin (ödettirme) kararı ile sonuçlanır.