Usulsüz Feshe Dayalı Yasaklama: Yüklenicinin Beyanı İdareyi İhtardan Kurtarmaz

4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'na (KİSK) tabi işlerde, yüklenicinin taahhüdünü yerine getirmemesi (Md. 20/a) veya yasak fiil ve davranışlarda bulunması (Md. 20/b) hallerinde idare sözleşmeyi feshedebilir. Ancak bu fesihlerin usulü, özellikle "ihtar" zorunluluğu, hem sözleşmenin kaderini hem de sonrasındaki yasaklama işleminin geçerliliğini doğrudan etkiler. Yüklenicinin içinde bulunduğu zor durumu belirterek "malı teslim edemeyeceğini" bildirmesi, idarenin bu usuli yükümlülükleri atlaması için bir gerekçe oluşturmaz. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, fesih ve yasaklama gibi ağır sonuçları olan süreçlerde usul hatalarının tespiti için hayati önemdedir. Danıştay 13. Dairesi'nin 26/03/2025 tarihli E:2024/974, K:2025/1422 sayılı kararı, bu konuda net bir çizgi çekmektedir.

Kararın İlgili Kısmı

"...söz konusu işe ilişkin olarak taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 35.1.1. maddesi uyarınca davacı şirkete belirlenen noksanlıkların giderilmesi için 20 gün süre verilmesi... gerekirken, söz konusu malzemelerin teslimi için süre verilmesi yoluna gidilmediğinden, 4735 sayılı Kanun'un 25/f bendinde belirtilen fiilin işlendiğinden bahisle davacı şirketin 1 (bir) yıl süreyle... ihalelere katılmaktan yasaklanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır."

Olayın Arka Planı: Yüklenicinin "Fesih Talebi" ve İdarenin Doğrudan Feshi

Davacı firma, bir kamu kurumu ile (4734 Md. 3/b istisna kapsamında) "Epoksi Alımı" sözleşmesi imzalamıştır. Pandemi ve Ukrayna-Rusya savaşını gerekçe göstererek hammadde tedarikinde sıkıntı yaşadığını belirtmiş ve idareden 60 gün ek süre almıştır. Verilen ek sürenin sonunda (25/07/2022), yüklenici idareye tekrar başvurarak, son teslim tarihi olan 29/07/2022'ye kadar malzemeyi teslim edemeyeceğini, durumun mücbir sebep sayılarak sözleşmenin fesih ve tasfiyesini talep etmiştir.

İdare, bu talebi mücbir sebep olarak kabul etmemiş ve yüklenicinin "taahhüdünü yerine getirmediği" (4735 Md. 25/f) gerekçesiyle, herhangi bir ihtar göndermeden sözleşmeyi doğrudan feshetmiş ve firma hakkında 1 yıl yasaklama kararı tesis etmiştir.

İlk Derece ve Bölge İdare Mahkemesi: Yasaklama Hukuka Uygundur

İlk Derece Mahkemesi ve Bölge İdare Mahkemesi, idareyi haklı bulmuştur. Mahkemeler, yüklenicinin mücbir sebep iddiasının (savaştan 5 gün sonra sözleşme imzalaması) geçersiz olduğuna ve distribütörlük belgelerini sunmadığına odaklanarak, taahhüdünü yerine getirmeyen firma hakkındaki fesih ve yasaklama kararının hukuka uygun olduğuna karar vermiştir.

Danıştay’ın Değerlendirmesi: Önce Usul! İhtar Zorunludur

Danıştay 13. Dairesi, kararı bozmuştur. Danıştay, mücbir sebep tartışmasına girmemiş, doğrudan fesih işleminin usulüne odaklanmıştır:

  1. Fesih Gerekçesi: İdarenin fesih gerekçesi, yüklenicinin "taahhüdünü ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi" durumudur. Bu durum, 4735 sayılı Kanun'un 20. maddesinin (a) bendine ve sözleşmenin ilgili maddelerine tabidir.
  2. Sözleşme Hükmü: Taraflar arasındaki sözleşmenin "İdarenin Sözleşmeyi Feshetmesi" başlıklı 35.1.1. maddesi ve 34.1. maddesi, bu durumda (malın süresinde teslim edilmemesi) idarenin 20 gün süreli yazılı ihtar yapmasını zorunlu kılmıştır.
  3. Yüklenicinin Beyanı: Yüklenicinin "teslim edemeyeceğim, sözleşmeyi feshedin" şeklindeki beyanı, hukuken idarenin bu açık sözleşme yükümlülüğünü (20 gün ihtar çekme) ortadan kaldırmaz.
  4. Sonuç: İdare, sözleşmede açıkça yazan 20 günlük ihtar süresini vermeden sözleşmeyi feshetmiştir. Fesih işlemi usul yönünden hukuka aykırıdır. Hukuka aykırı bir fesih işlemine dayanılarak tesis edilen "ihalelerden yasaklama" kararı da bu nedenle hukuka aykırı hale gelmiştir.

Analizin Sonucu

Bu karar, fesih ve yasaklama süreçlerinde usul kurallarının ne kadar katı ve önemli olduğunu göstermektedir.

  • İdareler için: Yüklenicinin temerrüde düşmesi veya "teslim edemeyeceğini" ikrar etmesi, idareyi sözleşme ve kanundaki (4735 Md. 20/a) usul şartlarını (ihtar, süre verme vb.) yerine getirmekten muaf kılmaz. Usule uyulmadan yapılan fesihler, sonrasında tesis edilecek yasaklama kararlarının da iptaline yol açacaktır.
  • İstekliler (Yükleniciler) için: Teslimat güçlüğü çeken ve hatta sözleşmenin feshini talep etmek zorunda kalan firmalar dahi, idarenin fesih sürecinde usul hatası yapıp yapmadığını (özellikle ihtar zorunluluğu) kontrol etmelidir. Usule aykırı bir fesih, buna dayalı bir yasaklama kararının iptali için en güçlü hukuki dayanaktır.