Kadro Yetersizliği Gerekçesiyle Dışarıdan Avukatlık Hizmeti Alımı: Sayıştay Kamu Zararı Demedi

Kamu idarelerinde, özellikle belediyelerde, kadrolu avukatlar bulunmasına rağmen dışarıdan avukatlık veya hukuki danışmanlık hizmeti alınması, denetimlerde en sık sorgulanan konulardan biridir. "Memurlar eliyle gördürülmesi gereken bir hizmetin" dışarıdan satın alınmasının kamu zararına yol açıp açmadığı temel bir tartışma alanıdır. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, idarelerin bu tür hizmet alımlarını yasal zeminde gerekçelendirmesine yardımcı olur. Sayıştay 6. Dairesi'nin 11.04.2025 tarihli ve 973 sayılı Kararı (İlam No: 73, Madde: 54), bu konuya önemli bir açıklık getirmektedir.

Kararın İlgili Kısmı

"...sözleşme hükümlerine göre alınan hizmetin karşılığı olarak İlgili Avukat tarafından ... Belediyesine her ay düzenli olarak o ay içerisinde gerçekleştirilen çalışmaları kapsayan raporların sunulduğu... yıl sonu itibarıyla hazırlanan ve verilen hukuki hizmetlerin tamamını detaylı ve somut şekilde içeren 63 sayfalık esas raporun ... Belediyeye teslim edildiği, dolayısıyla bu hizmetin karşılığı olan ücretin ödenmesi zorunlu olduğundan... kamu zararı oluşmamıştır."

Olayın Arka Planı: Kadroda 2 Avukat Varken Dışarıdan Hizmet Alımı

Bir belediye, 06.02.2023-31.12.2023 tarihleri arasını kapsayacak şekilde 4734 sayılı Kanun'un 22(d) maddesine göre (doğrudan temin) dışarıdan "Hukuki Danışmanlık ve Avukatlık Hizmeti" satın almıştır.

Denetim Raporu ve İdarenin Savunması: "Kadro Yetersiz"

Denetim raporunda, memurlar (kadrolu avukatlar) eliyle gördürülmesi gereken bu hizmetin dışarıdan satın alınarak kamu zararına neden olunduğu iddia edilmiştir.

İdarenin savunmasında ise, sözleşme imzalandığı tarihte belediyede iki adet avukatın bulunduğu, ancak takip edilen dosya sayısının çok fazla olduğu, hukuk işlerinde gecikmeler ve aksaklıklar yaşandığı, bu nedenle Hukuk İşleri Müdürlüğü bünyesindeki avukat sayısının yetersizliği gerekçesiyle bu hizmet alımının zorunlu hale geldiği belirtilmiştir.

Sayıştay: "Gerekçe Varsa ve Hizmet Fiilen Alındıysa Kamu Zararı Yoktur"

Sayıştay 6. Dairesi, bu iddiayı reddederek kamu zararı olmadığına oy birliğiyle karar vermiştir:

Yasal Dayanak: 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 60. maddesi, "avukatlık, danışmanlık" hizmeti ödemelerini belediye giderleri arasında saymaktadır. 4734 sayılı Kanun'un 48. maddesi de "hukukî" alanlarda özel uzmanlık gerektiren hizmetlerin danışmanlık olarak alınabileceğini belirtmektedir.

Zorunluluk Gerekçesi: Alım, "yeterli kamu görevlisi olmaması" ve "zorunlu hukuki hizmetlerin çözümü ile kamu hizmetlerinin sürekliliğini temin" amacıyla yapılmıştır. İdarenin sunduğu "kadro yetersizliği" ve "işlerdeki aksama" gerekçesi makul bulunmuştur.

Fiili Hizmetin Kanıtlanması: Karardaki en kritik nokta budur. Alınan hizmet soyutta kalmamıştır. İlgili avukat, sözleşme gereği her ay düzenli olarak faaliyet raporları sunmuş, yıl sonunda ise verilen tüm hukuki hizmetleri detaylı ve somut olarak içeren 63 sayfalık bir esas rapor idareye teslim etmiştir.

Sonuç: Sayıştay, fiilen verildiği raporlarla kanıtlanan bir hizmetin karşılığı olan ücretin ödenmesinin zorunlu olduğunu ve bu durumda kamu zararı oluşmadığını belirtmiştir.

Analizin Sonucu

Kadro Varken Hizmet Alımının Şartları: İdarelerin, kadrolu personeli (örn: avukat, mühendis) varken dışarıdan aynı nitelikte hizmet alabilmesi için iki temel şartı karşılaması gerekir:

Gerekçelendirme: Kadrodaki personelin nicelik (sayı) veya nitelik (uzmanlık) olarak yetersiz olduğunu, bu nedenle hizmetlerde aksama yaşandığını somut verilere (örn: dosya sayısı) dayanarak kanıtlamak.

Fiili Hizmetin Belgelenmesi: Satın alınan hizmetin fiilen verildiğini (tutanak, aylık rapor, yıllık rapor, proje vb.) somut olarak belgelemek.

Fiilen alındığı kanıtlanan bir hizmetin bedelinin ödenmesi, kamu zararı değil, idarenin bir borcudur.