Sayıştay'dan Emsal Karar: Tasfiye Başvurusu Sürecinde İşi Durduran Yüklenici Süre Uzatımı Alamaz

Kamu ihalelerinde süre uzatımları ve gecikme cezaları, idareler ve yükleniciler arasındaki en temel uyuşmazlık alanlarıdır. Yüklenicinin hangi hallerde "mücbir sebep" veya "idareden kaynaklanan kusur" iddiasında bulunabileceği, sözleşmelerin feshine yol açabilen kritik bir konudur. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, gecikme cezaları gibi ağır yaptırımlarla karşılaşmanızı engelleyebilir. Bu analizimizde, Sayıştay 2. Dairesi'nin 09.01.2025 tarih ve 35810 sayılı Kararını ele alarak, hem yağışa dayalı mücbir sebep hem de tasfiye başvurusu nedeniyle talep edilen iki ayrı süre uzatımının Temyiz Kurulu ve Daire arasındaki farklı yorumlarını inceleyeceğiz.

Kararın İlgili Kısmı

(Yağış talebi hakkında)

"Yüklenici tarafından mücbir sebep iddiasının yapıldığı tarih olan ... tarihinin 20 gün öncesi ... tarihine denk gelmekte olup öncesinde çalışılmadığı iddia edilen günler için mücbir sebep iddiasıyla süre uzatımı verilmesi mümkün değildir... 'Kuvvetli', 'Çok Kuvvetli', 'Şiddetli' ve 'Aşırı' yağış hadisesi hiç gerçekleşmemiş..."

(Tasfiye talebi hakkında)

"Yüklenicinin tasfiye talebinde bulunduğu tarih ile red cevabının verildiği tarih arasında yüklenici tarafından herhangi bir çalışma yapılmadığı halde aradan geçen zamanı İdarenin kusurundan kaynaklı gecikme olarak değerlendirmek mümkün değildir... 04/04/2019 tarih ve 2019/DK.D-71 no.lu Kamu İhale Kurulu Kararında belirtilen yükümlülüğünü yerine getirmediği görülmektedir."

Olayın Arka Planı: İki Ayrı Süre Uzatımı Talebi

Bir yapım işinde yüklenici, sözleşme süresi içinde işi tamamlayamamıştır. Yüklenici, (A) hava şartlarının (yağış) çalışmaya elverişli olmamasını "mücbir sebep" olarak öne sürmüş ve (B) 4735 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi uyarınca yaptığı "sözleşmenin tasfiyesi" başvurusunun idarece değerlendirilme sürecini "idareden kaynaklı gecikme" olarak nitelemiştir. İdare, bu iki gerekçeyle yükleniciye toplamda 270 gün (ilkinde 120 gün, ikincisinde 150 gün) süre uzatımı vermiş ve gecikme cezası kesmemiştir.

İlk Değerlendirme: Temyiz Kurulu'nun Bozma Kararları

Sayıştay Dairesi, ilk yargılamada her iki süre uzatımını da (120 günlük uzatımın 62 günü ve 150 günlük uzatımın tamamı) mevzuata aykırı bularak kamu zararına hükmetmiştir. Ancak sorumluların başvurusu üzerine Temyiz Kurulu, idarenin verdiği süre uzatım kararlarının yerinde olduğunu, idareden kaynaklanan ve yükleniciye atfedilemeyecek sebepler bulunduğunu belirterek Daire'nin tazmin hükümlerini bozmuştur.

Daire'nin Direnci ve Nihai Analizi (Mücbir Sebep)

Daire, Temyiz Kurulu'nun bozma kararına rağmen dosyayı yeniden incelemiştir. Yağışa dayalı 62 günlük süre uzatımı talebini Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nin (YİGŞ) 29. maddesi yönünden değerlendirmiştir. Karara göre, mücbir sebebin kabulü için yüklenicinin olayın meydana geldiği tarihi izleyen yirmi gün içinde idareye yazılı bildirimde bulunması şarttır. Oysa yüklenicinin, bildirim tarihinden aylar önceki (Temmuz-Kasım ayları) yağışları listeye eklediği tespit edilmiştir. 20 günlük yasal bildirim süresi geçirildikten sonra geriye dönük talepte bulunulamaz.

Ayrıca, meteorolojik veriler incelendiğinde bu süre zarfında "Kuvvetli", "Şiddetli" veya "Aşırı" yağışın hiç gerçekleşmediği, sadece 4 gün "Orta Kuvvette" ve 9 gün "Hafif" yağış olduğu, bu durumun da taahhüdün yerine getirilmesine engel bir mücbir sebep niteliğinde olmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle Temyiz Kurulu kararı isabetsiz bulunmuş ve 62 günlük uzatımın kamu zararı olduğu teyit edilmiştir.

Daire'nin Nihai Analizi (Tasfiye Başvurusu)

Daire, 4735 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesi kapsamındaki tasfiye başvurusu nedeniyle verilen 150 günlük uzatımı da mercek altına almıştır. Yüklenicinin tasfiye başvurusu yaptığı tarih ile idarenin (Bakanlık görüşü alarak) bu talebi reddettiği tarih arasında 117 gün boyunca hiçbir çalışma yapmadığı tutanakla sabittir. Temyiz Kurulu bunu "idare kusuru" saysa da, Daire bu görüşe katılmamıştır.

Sayıştay, ilgili Kamu İhale Kurulu'nun 2019/DK.D-71 sayılı kararına atıf yaparak, yüklenicinin tasfiye başvurusu yapsa dahi, idarenin onayına (fesih veya devir) kadar sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmeye devam etmesi gerektiğini vurgulamıştır. Yüklenicinin kendi başvurusu sonuçlanana kadar işi durdurması, idarenin kusuru değil, yüklenicinin kendi kusurudur. Bu nedenle verilen süre uzatımı ve kesilmeyen gecikme cezası da kamu zararıdır.

Analizin Sonucu

  • Mücbir Sebep Bildirim Süresi: Yükleniciler, yağış, sel gibi doğal afetlere dayalı mücbir sebep iddialarını, olayın gerçekleştiği tarihten itibaren 20 gün içinde idareye yazılı olarak bildirmek zorundadır. Aylar sonra geriye dönük yapılan talepler hukuki dayanaktan yoksundur.
  • Mücbir Sebebin İspatı: Sadece "yağış" olduğunu iddia etmek yeterli değildir. İdareler, meteorolojik verileri temin etmeli ve yağışın "taahhüdün yerine getirilmesine engel nitelikte" (şiddetli, aşırı vb.) olup olmadığını objektif olarak değerlendirmelidir. Hafif yağışlar mücbir sebep kapsamına girmez.
  • Tasfiye Başvurusu Süreci: Bir yüklenicinin 4735 sayılı Kanun kapsamında tasfiye veya devir başvurusunda bulunması, işi durdurma hakkı vermez. KİK kararları uyarınca, idarenin bu talebi onaylayacağı tarihe kadar yüklenici sözleşmesel edimlerine devam etmekle yükümlüdür.
  • İdare Sorumluluğu: İdareler, yüklenicinin tasfiye başvurusunu değerlendirme sürecini "idareden kaynaklı gecikme" olarak yorumlayıp otomatik süre uzatımı veremez. Eğer yüklenici bu süreçte işi durdurmuşsa, bu süreler için gecikme cezası uygulanması gerekmektedir.
  • Üst Yöneticinin Sorumluluğu: Kararda ayrıca, süre uzatım kararlarını onaylayan Belediye Başkanı'nın (Üst Yönetici) da, 5018 sayılı Kanun gereği eylemi ile kamu zararı arasında illiyet bağı bulunduğu için Harcama Yetkilisi ve Gerçekleştirme Görevlisi ile birlikte sorumlu olduğuna hükmedilmiştir.