Danıştay'dan İfade Özgürlüğü Kararı: Sözleşmeli Personelin Facebook Paylaşımı Fesih Nedeni Sayılamaz!

Belediyelerde 5393 sayılı Kanun'un 49. maddesi uyarınca istihdam edilen sözleşmeli personelin, 657 sayılı Kanun'daki memurlara benzer şekilde "siyasi faaliyette bulunma yasağı"na tabi olup olmadığı ve sosyal medya paylaşımlarının bu kapsamda değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, idareler ve çalışanlar için önemli bir belirsizlik alanıdır. Bu tür karmaşık idari işlemler ve personel hukuku sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, temel hak ve özgürlükler ile idari disiplin arasındaki dengeyi korumanızı sağlar. Danıştay 12. Dairesi’nin 23/01/2025 tarihli E:2024/149, K:2025/339 sayılı kararı, bu dengeyi "ifade özgürlüğü" lehine kuran emsal bir nitelik taşımaktadır.

Kararın İlgili Kısmı

"Facebook sitesinin, gazete, dergi, radyo televizyon gibi bir genel yayın organı olmadığı, kişinin kendisinin seçtiği arkadaşları ile paylaşımda bulunduğu, sohbet ettiği, özel bir alan olduğu, Facebook sitesinde yapılan paylaşımların, Anayasa'da güvence altına alınan ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde de açıkça belirtilen ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği açıktır."

Olayın Arka Planı: Sosyal Medya Paylaşımları Gerekçesiyle Fesih

Bir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'nde (bağlı kuruluş) 5393 sayılı Kanun uyarınca sözleşmeli tekniker olarak görev yapan davacının, sosyal medya (Facebook) hesabında siyasi kimliğini sergileyecek nitelikte paylaşımlar yaptığı tespit edilmiştir. İdare, bu eylemi "siyasi faaliyete katılma yasağını" ihlal olarak değerlendirmiş ve personelin sözleşmesini tek taraflı olarak feshetmiştir.

İlk Mahkemenin İptal Gerekçesi: "Geçmiş Dönem Paylaşımı"

İlk Derece Mahkemesi, işlemi iki temel gerekçeyle iptal etmiştir:

  1. İdare, paylaşımların davacıya ait olduğunu (ikrar veya teknik inceleme ile) somut olarak ispatlamamıştır.
  2. Davacının sözleşmesi 2022 yılını kapsamaktadır. Feshe gerekçe gösterilen paylaşımlar ise 2019 ve 2020 yıllarına, yani mevcut sözleşme döneminden önceki bir zaman dilimine aittir. Mahkeme, davacının "ancak sözleşmesinin geçerlilik süresi olan 01/01/2022-31/12/2022 tarihleri arasında siyasi faaliyetlere katılmama yükümlülüğü altında bulunduğuna" karar vermiştir.

Bölge İdare Mahkemesi bu kararı onamıştır.

Danıştay'dan "Gerekçeli Onama": Asıl Neden İfade Özgürlüğü!

Danıştay 12. Dairesi, temyiz incelemesi sonucunda iptal kararını sonuç olarak doğru bulmuş ancak mahkemenin gerekçesini değiştirerek onamıştır (Gerekçeli Onama).

  • Hatalı Gerekçe: Danıştay, (karşı oyda da belirtildiği gibi) İlk Derece Mahkemesi'nin "sadece sözleşme dönemi içindeki eylemlerden sorumlu tutulabilir" şeklindeki yorumunu hukuka uygun bulmamıştır.
  • Doğru Gerekçe (İfade Özgürlüğü): Danıştay, konuyu temel haklar ekseninde değerlendirmiştir. Anayasa'nın 26. (İfade Özgürlüğü) ve 90. (AİHS'in Üstünlüğü) maddelerine atıf yapmıştır.
  • Facebook "Özel Alan"dır: Karara göre Facebook, bir genel yayın organı değil, kişinin seçtiği arkadaşlarıyla paylaştığı "özel bir alan"dır.
  • "Paylaşım" Faaliyet Değildir: Davacının eylemleri, Anayasa ve AİHS kapsamında "ifade özgürlüğü" kapsamındadır. Bu eylemler, bir siyasi parti lehine veya aleyhine propaganda veya "ikna etme çabası" içeren aktif bir "siyasi faaliyet" niteliğinde değil, "salt paylaşımdan ibaret" eylemlerdir.
  • Kamu Hizmetine Etkisi Yok: Tekniker statüsündeki davacının bu paylaşımlarının, kamu hizmetinin sürekliliğini veya verimliliğini doğrudan etkilediğinden söz edilemez.

Analizin Sonucu

  1. Danıştay, 5393 sayılı Kanun'a tabi sözleşmeli personelin de Anayasa ve AİHS ile korunan "ifade özgürlüğü" hakkına sahip olduğunu teyit etmiştir.
  2. Facebook gibi sosyal medya platformları, (herkese açık paylaşımlar olsa bile) kişinin "özel alanı" olarak değerlendirilmiş ve buradaki paylaşımlar, kamu hizmetini doğrudan ve olumsuz etkilemediği sürece disiplin cezasına veya feshe konu edilemez.
  3. Mahkeme, "siyasi paylaşım" (ifade özgürlüğü) ile "siyasi faaliyet" (propaganda, kamu hizmetini etkileme) arasında net bir ayrım yapmıştır. Sözleşmeli personelin "salt paylaşım" niteliğindeki eylemleri fesih nedeni sayılamaz.