Yargıtay'dan Süre Hesabı Uyarısı: "İş Günü" İle "Takvim Günü" Farklıdır!

Eser sözleşmelerinde işin süresinin "gün" veya "iş günü" olarak belirlenmesi, gecikme cezalarının hesaplanmasında köklü farklılıklara yol açmaktadır. "İş günü" olarak belirlenen sürelerin "takvim günü" gibi hesaplanması, yükleniciler aleyhine haksız cezalar doğurabilmektedir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 2016/6264 E., 2017/1986 K. sayılı kararı, "iş günü" kavramının nasıl yorumlanması gerektiğini netleştirerek, bu konudaki hatalı bilirkişi hesaplamalarına dayalı kararları bozmuştur. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, sözleşmesel sürelerin ve cezai şartların doğru yorumlanmasını sağlar.

Kararın İlgili Kısmı

"'İş günü' kavramı resmi tatil günleri dışındaki günleri ifade ettiğinden, mahkemece hükme esas raporu düzenleyen bilirkişiden alınacak ek raporla, 18.02.2012 yer teslimi ve işe başlama tarihine göre hafta sonu olan cumartesi, pazar günleri ile resmi tatil günlerini dahil etmemek suretiyle 70 iş gününe göre teslimi gereken tarih tespit ettirilip... cezai şart hesaplatılıp... karar verilmesi gerekir. Hafta sonu ve resmi tatilleri kapsayan hesaba göre cezai şart alacağı belirlenen bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi doğru olmamış..."

70 İş Günü Süreli İşte Gecikme Anlaşmazlığı

Davacı iş sahibi ile davalı yükleniciler arasında 28.12.2011 tarihinde bir eser sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşmeyle, bir binanın alüminyum doğrama ve kompozit cephe kaplaması işleri üstlenilmiştir. Sözleşmenin 5/B ve 7/A maddelerine göre işin süresi yer tesliminden itibaren "70 iş günü" olarak kararlaştırılmış ve gecikme halinde günlük 500,00 TL ifaya ekli ceza öngörülmüştür. Davacı, işin 110 gün geciktiğini iddia ederek gecikme cezası talep etmiştir.

Mahkemenin Hatalı Bilirkişi Raporuna Dayanması

Yerel mahkeme, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna dayanarak gecikme cezasına hükmetmiştir. Ancak Yargıtay, bu raporun hesaplama yönteminin hatalı olduğunu tespit etmiştir. Raporda, 70 günlük sürenin, işe başlama tarihinden itibaren "hafta sonu ve resmi tatilleri kapsayan" bir takvim günü hesabı ile belirlendiği anlaşılmıştır.

Yargıtay'ın Değerlendirmesi: "İş Günü" Hesabı Nasıl Yapılır?

Yargıtay, sözleşmede açıkça "iş günü" ifadesinin kullanıldığına dikkat çekmiştir. Hukuken "iş günü" kavramı, resmi tatil günleri dışındaki günleri (Pazartesi-Cuma) ifade eder. Bu nedenle, işin teslimi gereken tarihin tespiti için 18.02.2012 olan işe başlama tarihine göre, takvimdeki Cumartesi, Pazar günleri ve diğer resmi tatil günleri hariç tutularak 70 gün sayılması gerekirdi. Mahkemenin, bu detayı göz ardı eden hatalı bilirkişi raporunu benimsemesi bozma nedeni sayılmıştır.

Analizin Sonucu

  • İdareler ve Yükleniciler İçin: Sözleşme hazırlanırken işin süresinin "gün" (takvim günü) mü yoksa "iş günü" mü olarak belirlendiği hayati önem taşır.
  • Süre "İş Günü" ise: Hafta sonları (Cumartesi ve Pazar) ile Ulusal Bayram ve Genel Tatil günleri süreye dahil edilmez. Gecikme hesabı, bu günler atlanarak belirlenen iş bitim tarihine göre yapılır.
  • Süre "Gün" veya "Takvim Günü" ise: Hafta sonları ve resmi tatiller de dahil olmak üzere tüm günler süreye dahil edilir.
  • Yüklenicilerin, iş günü esasına göre hesaplama yapmayarak kendilerinden haksız gecikme cezası talep eden idarelere karşı bu Yargıtay kararını emsal göstermesi mümkündür.