Yüklenicinin Kabusu Bitti: İdarenin Gecikmesi 'Çalışılmayan Dönemi' Süreye Ekledi
Yapım işlerinde süre uzatımları, özellikle havanın fen noktasında çalışmaya uygun olmayan devreler ile kesiştiğinde, idareler ve yükleniciler arasında ciddi anlaşmazlıklara yol açmaktadır. Sözleşmede bu "çalışılmayan dönemin" iş süresine dahil edilip edilmediği, idarenin kusurunun bu süreci nasıl etkilediği temel tartışma konusudur. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, hem idarelerin kamu zararı riskini hem de yüklenicilerin haksız gecikme cezalarıyla karşılaşmasını engeller. Sayıştay Temyiz Kurulu'nun 02.03.2022 tarihli ve 51156 tutanak sayılı kararı, idareden kaynaklı gecikmelerin bu hesabı nasıl değiştirdiğine dair emsal bir niteliktedir.
Kararın İlgili Kısmı
"yukarıda açıklanan zorunlu nedenlerle ertesi yıla sâri hale gelen iş’te, 01.12.2015-01.04.2016 arasına denk gelen 121 günlük çalışılmayan dönemin işin süresinin hesabında dikkate alınmasında ve dolayısıyla gecikme cezasının kesilmemesinde mevzuata aykırı bir durum bulunmamaktadır."
Olayın Arka Planı: Planların Alt Üst Olması
Bir kamu idaresi, lise ve yurt yapım işini 300 gün süreyle ihale eder. İdarenin planlaması, işe en geç Nisan 2015'te başlanarak işin aynı yıl (2015) içinde bitirilmesi yönündedir. Bu nedenle sözleşmede 2016 yılı için ödenek dahi ayrılmamıştır.
Ancak, süreç planlandığı gibi gitmez:
- İhaleye yapılan itirazen şikayet başvurusu (KİK süreci) nedeniyle sözleşme gecikmeli olarak Mayıs 2015'te imzalanır.
- Zeminden kaynaklı problemler nedeniyle yer teslimi fiilen Temmuz 2015 sonunu bulur.
- Ayrıca zemin iyileştirme imalatları için yükleniciye 60 gün ilave süre verilir. İşin toplam süresi 360 güne çıkar.
İşe yaklaşık 4 ay geç başlanması (idareden kaynaklı nedenlerle), işin 2015'te bitirilmesini imkansız hale getirir ve iş zorunlu olarak 2016 yılına sarkar. Yüklenici, sözleşmede "01.12-01.04 arası" olarak tanımlanan 121 günlük çalışılmayan döneme denk gelir ve bu süreyi de kullanarak işi 14.11.2016'da bitirir.
Daire'nin Kararı: "Çalışılmayan Dönem Eklenemez"
Sayıştay Dairesi, 360 günlük toplam sürenin, yer teslim tarihi olan 23.07.2015'e eklenmesiyle işin bitim tarihinin 16.07.2016 olması gerektiğini hesaplar. Sözleşmenin "sürenin hesaplanmasında çalışılmayan dönemin dikkate alındığı" hükmüne dayanarak, 121 günlük bu dönemin ayrıca süreye eklenemeyeceğini belirtir. Bu nedenle işin 121 gün gecikmeli bittiğini kabul ederek gecikme cezası kesilmemesi nedeniyle tazmin hükmü verir.
Temyiz Kurulu'nun Düzeltme Kararı: İdarenin Kusuru Hesabı Değiştirir
Sorumluların başvurusu üzerine Temyiz Kurulu (karar düzeltme aşamasında) Daire'nin ve önceki tasdik kararının hatalı olduğuna hükmederek tazmin hükmünü bozmuştur.
Kurul'un gerekçesi, idarenin planlamasının yine idarenin eylemleri (gecikmeler) nedeniyle bozulmuş olmasına dayanır:
- Zorunlu Ertelenme: İşin 2015'te bitirilmesi planlanmışken, idareden kaynaklanan sebeplerle (KİK süreci, yer teslimi gecikmesi) işe 4 ay geç başlanmıştır.
- İmkansızlık: Yüklenicinin 2015 yılı içinde sadece 131 gün çalışabildiği ve kış dönemine (çalışılmayan dönem) girdiği tespit edilmiştir.
- Hakkaniyet: Daire'nin hesapladığı 16.07.2016 tarihinde işin bitirilebilmesi için, yüklenicinin 121 günlük kış döneminde hiç durmadan çalışması ya da 2016'daki 107 günlük çalışma periyodunda iki katı yoğunlukta çalışması gerekirdi ki; Kurul bunu "teknik anlamda imkânsız" olarak nitelemiştir.
- Sözleşme Hükmü: Kurul, sözleşmenin 9.4. maddesindeki "Zorunlu nedenlerle ertesi yıla sari hale gelen işlerde, çalışmaya uygun olmayan devre, ödenek durumuna ve imalatın cinsine göre dikkate alınır." hükmüne atıf yapmıştır.
Sonuç olarak Temyiz Kurulu, işin "zorunlu nedenlerle" ertesi yıla sarktığını, bu durumda 121 günlük çalışılmayan dönemin süre hesabına dahil edilmesinin ve gecikme cezası kesilmemesinin mevzuata uygun olduğuna karar vermiştir.
Analizin Sonucu
Bu karar, sözleşmelerdeki "çalışılmayan dönem" kayıtlarının mutlak olmadığını, idarenin kusurunun bu kayıtların yorumunu değiştirebileceğini göstermesi açısından emsaldir:
- Bir işin başlangıçta planlanan takvimi, idareden kaynaklanan nedenlerle (KİK süreci, yer teslimi gecikmesi, proje revizyonu vb.) bozulursa, yüklenici bu nedenle "çalışılmayan döneme" girmek zorunda kalabilir.
- Böyle bir durumda, sözleşmede işin "ertesi yıla sari hale gelmesi" durumuna ilişkin özel bir hüküm varsa (bu kararda olduğu gibi), yüklenici "çalışılmayan dönemi" süre uzatımı olarak alma hakkına sahip olabilir.
- İdareler, Daire'nin yaptığı gibi katı bir takvim hesabı (yer teslimi + 360 gün) yapmak yerine, gecikmenin nedenini (yüklenici kusuru mu, idare kusuru mu) analiz etmek zorundadır.
- İdarenin kusuruyla ertesi yıla sarkan işlerde, yükleniciden "havanın fen noktasında çalışmaya uygun olmayan" bir dönemde aralıksız çalışmasını beklemek hakkaniyete aykırıdır ve bu durum gecikme cezası hesaplanmamasına haklı bir gerekçe oluşturabilir.




Yorum Bırak