Yargıtay'dan "Teşebbüs" Hatası: İhalede "Anlaşma" Varsa Suç Tamamlanmıştır!
İhaleye fesat karıştırma suçları, 5237 sayılı TCK'nın 235. maddesinde çeşitli seçimlik hareketlerle tanımlanmıştır. Bu hareketlerden biri olan "anlaşma yapma" (TCK 235/2-d), suçun ne zaman tamamlandığı konusunda en çok hukuki tartışma yaratan bentlerden biridir. İhaleye katılan firmalar anlaşsa bile, ihale idare tarafından iptal edilirse veya teklifleri başarısız olursa, suç "teşebbüs" aşamasında mı kalır, yoksa "tamamlanmış" sayılır mı? Bu ayrım, verilecek ceza miktarını doğrudan etkilemektedir. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve ceza hukuku sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, eyleminizin hukuki vasfının doğru tespit edilmesini sağlar. Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin 16.05.2023 tarihli ve E:2019/3678, K:2023/6387 sayılı kararı, bu konudaki tartışmalara net bir nokta koymaktadır.
Kararın İlgili Kısmı
"TCK'nın 235/2-d madde-fıkra ve bendi kapsamında tanımlanan ''İhaleye katılmak isteyen veya katılan kişilerin ihale şartlarını ve özellikle fiyatı etkilemek için aralarında açık veya gizli anlaşma yapmaları'' şeklindeki düzenlemeye nazaran ihale şartlarını ve özellikle fiyatı etkilemek için anlaşma yapılmasıyla suçun tamamlandığı göz önüne alındığında sanıklar hakkında tamamlanmış suçtan mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken ihalelerin tamamlanmadığı şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile suçun teşebbüs aşamasında kaldığı kabul edilerek eksik ceza tayin edilmesi..."
Gerekçesiz ve Hatalı "Teşebbüs" Kararı
Sanıklar (ihalelere katılan şirketlerdeki konumları belirtilen kişiler) hakkında, Sağlık Bakanlığı'nın ihalelerine fesat karıırtıkları iddiasıyla (TCK 235/2-d: anlaşma yapma) dava açılmıştır.
Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıkların eylemini sabit görerek mahkumiyetlerine karar vermiştir. Ancak mahkeme, "ihalelerin tamamlanmadığı" gerekçesiyle, suçun tamamlanmadığını ve "teşebbüs" aşamasında kaldığını kabul ederek sanıkların cezasında indirim yapmıştır. Yargıtay bu kararı, sanıkların ne şekilde sorumlu tutulduğunun ve delillerin nasıl değerlendirildiğinin denetime imkan verecek şekilde açıklanmadığı gerekçesiyle "gerekçesiz" bularak da eleştirmiştir.
Yargıtay Analizi: TCK 235/2-d "Netice" Değil, "Hareket" Suçudur
Yargıtay 5. Ceza Dairesi, kararı hem usul (gerekçesizlik) hem de esas yönünden bozmuştur. Esasa ilişkin en önemli bozma nedeni, "teşebbüs" hükmünün hatalı kurulmasıdır:
- Yargıtay, TCK 235/2-d bendinin (açık veya gizli anlaşma yapma) lafzını vurgulamıştır.
- Kanun koyucu, bu suçun tamamlanması için "anlaşma yapılmasıyla" eylemin yeterli olduğunu belirtmiştir.
- Bu suç, bir "netice" suçu (ihalenin kazanılması, kamu zararı oluşması vb. bir sonuç arayan) değil, bir "hareket" suçudur (anlaşma fiilinin yapılmasıyla tamamlanan).
- Mahkemenin, "ihalelerin tamamlanmadığı" yönündeki gerekçesi "yasal olmayan" bir gerekçedir.
- Bu nedenle, sanıklar hakkında "tamamlanmış suçtan" (TCK 235) mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken, teşebbüs indirimi (TCK 35) uygulanması, sanıklara "eksik ceza tayin edilmesi" anlamına gelmektedir.
Analizin Sonucu
- TCK 235/2-d (Anlaşma) Suçu "Hareket" Suçudur: İhaleye fesat karıştırma suçunun "anlaşma yapma" bendi, anlaşmanın yapıldığı an itibarıyla tamamlanmış olur.
- İhalenin Sonucu Önemli Değildir: Anlaşma yapıldıktan sonra, ihalenin idarece iptal edilmesi, tekliflerin geçersiz sayılması veya anlaşan firmaların ihaleyi kazanamamış olması, suçun "tamamlandığı" gerçeğini değiştirmez.
- Teşebbüs Hükmü Kurulamaz: Bu durumda mahkemenin "suç teşebbüs aşamasında kalmıştır" diyerek TCK 35. madde uyarınca cezada indirim yapması hukuka aykırıdır.
- Gerekçeli Karar Hakkı: Mahkeme kararları, sanıkların hangi delile göre, hangi eylemden, ne şekilde sorumlu tutulduğunu denetime elverişli şekilde açıklamak zorundadır. Sadece sanıkların "şirketteki konumlarından" bahsedilerek mahkumiyet kurulamaz.




Yorum Bırak