Uyuşmazlığın Temeli: Sözleşmedeki Cezai Şart Tek Taraflı mı İşler?
Kamu ihale sözleşmeleri, genellikle idare tarafından hazırlanan ve yüklenicilerin müzakere etme imkanı bulamadığı tip sözleşmelerdir. Bu sözleşmelerde yer alan cezai şart hükümleri, çoğunlukla yüklenicinin edimini zamanında veya gereği gibi yerine getirmemesi durumunda uygulanacak yaptırımları düzenler. Peki, idare kendi edimi olan ödeme borcunu geciktirdiğinde, yüklenici de sözleşmedeki aynı ceza oranını idareye karşı işletebilir mi? Kamu sözleşmelerinin bu yönü, taraflar arasındaki hak ve yükümlülükler dengesi açısından önemli bir tartışma konusudur. Bu tür yorum ve uygulama farklılıklarından kaynaklanan alacak taleplerinde, hukuki sürecin doğru yönetilmesi için Yaka Danışmanlık gibi uzman kuruluşların desteği büyük önem taşır. İncelenen uyuşmazlık, bir genel temizlik hizmeti alım işini üstlenen yüklenici firmanın, idarenin bazı aylara ait hakediş ödemelerini sözleşmede belirtilen 30 günlük süreden sonra yaptığını tespit etmesiyle başlamıştır. Yüklenici, sözleşmenin 16.1.1. maddesinde kendi gecikmesi için öngörülen "sözleşme bedelinin binde biri" oranındaki günlük cezai şartın, "sözleşmedeki paralellik ve eşitlik ilkesi" gereğince idarenin geç ödemesi için de uygulanması gerektiğini iddia ederek alacak davası açmıştır.
Mahkemenin Cezai Şart Yorumu: Açık Hüküm Şartı
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi'nin 27/01/2022 tarihli ve 2019/278 E., 2022/79 K. sayılı kararı, bu talebi reddetmiştir. Mahkemenin kararının arkasındaki hukuki mantık birkaç temel ilkeye dayanmaktadır:
- Sözleşmeye Bağlılık (Ahde Vefa): Hukukun temel ilkelerinden biri, tarafların imzaladıkları sözleşmenin hükümleriyle bağlı olmasıdır. Cezai şart, borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi halinde ödenmesi kararlaştırılan bir yaptırımdır ve bunun uygulanabilmesi için sözleşmede açıkça düzenlenmiş olması gerekir.
- Yorum Yoluyla Cezai Şart İhdası Yasağı: Mahkeme, sözleşmede yer almayan bir cezai şartın, yorum yoluyla veya kıyasen yaratılamayacağını vurgulamıştır. İncelenen sözleşmenin 16.1.1. maddesi, açıkça "yüklenici tarafından taahhüt edilen işin... gerçekleştirilmemesi halinde... yükleniciden kesilecektir" ifadesini kullanmaktadır. Bu hükmün sadece yükleniciye yönelik olduğu ve idare aleyhine uygulanmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir.
- Basiretli Tacir Olma Yükümlülüğü: Yüklenici bir tacirdir ve Türk Ticaret Kanunu uyarınca "basiretli bir tacir" gibi davranmakla yükümlüdür. Bu yükümlülük, ihaleye katılmadan önce ihale dokümanını ve sözleşme tasarısını inceleyerek, kendi lehine ve aleyhine olan tüm hükümleri bilerek ve kabul ederek ihaleye girmesini gerektirir. Yüklenici, sözleşmede idarenin geç ödemesi için bir ceza öngörülmediğini bilerek bu sözleşmeyi imzalamıştır.
"Sözleşmede Eşitlik" İlkesi Bu Durumda Uygulanabilir mi?
Davacı yüklenici, temel argümanını "kamu sözleşmelerinde tarafların eşit hak ve yükümlülüklere sahip olması gerektiği" ilkesine dayandırmıştır. Ancak mahkeme, bu soyut ilkenin, sözleşmenin açık ve net hükümlerini değiştirmek için kullanılamayacağına işaret etmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme, 4734 ve 4735 sayılı Kanunlara tabi bir tip sözleşmedir ve bu sözleşmede idarenin geç ödemesine ilişkin bir cezai şart öngörülmemiştir. Yüklenicinin geç ödemeden kaynaklanan bir zararı varsa, bunu genel hükümlere (örneğin, temerrüt faizi) göre talep etme hakkı saklıdır; ancak sözleşmede olmayan bir cezai şartı talep etme hakkı yoktur.
Analizin Sonucu ve Taraflar İçin Çıkarımlar
Bu karar, kamu ihale sözleşmelerindeki cezai şart hükümlerinin dar yorumlanması gerektiğini ve sadece metinde açıkça belirtilen taraf aleyhine uygulanabileceğini göstermektedir.
İdareler İçin Çıkarımlar: İdareler, tip sözleşmelerde yer alan cezai şart hükümlerinin genellikle tek taraflı olarak yüklenici aleyhine düzenlendiğini bilmelidir. Hakediş ödemelerinde yaşanacak gecikmeler, idareyi sözleşmesel bir cezai şart sorumluluğu altına sokmaz; ancak genel hükümler çerçevesinde temerrüt faizi ödeme yükümlülüğü doğurabilir.
Yükleniciler İçin Çıkarımlar: Yükleniciler, ihale dokümanını ve sözleşme tasarısını incelerken, sadece kendi yükümlülüklerine değil, idarenin yükümlülüklerine ve bu yükümlülüklerin ihlali halinde öngörülen yaptırımlara da dikkat etmelidir. Eğer sözleşmede idarenin geç ödemesi için bir cezai şart veya özel bir faiz oranı öngörülmemişse, sonradan "eşitlik" veya "kıyas" yoluyla böyle bir talepte bulunmalarının mahkemelerce kabul görme olasılığı oldukça düşüktür. Tekliflerini hazırlarken, idareden kaynaklanabilecek olası ödeme gecikmelerini bir finansman riski olarak değerlendirmeleri önemlidir.




Yorum Bırak