Şikâyetçi Olarak Verdiği İfade "İtiraf" Sayıldı: Yüklenicinin Fesat İkilemi
İhale süreçlerinde rüşvet veya irtikap iddialarıyla karşılaşan yükleniciler, çoğu zaman zor bir ikilemle karşı karşıya kalır: Yaşadıklarını rapor etmek, kendi ifadelerinin aleyhlerine kullanılma riskini doğurabilir. 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 25. maddesinde sayılan "fesat karıştırma" ve "rüşvet" eylemleri, 26. madde uyarınca ağır yasaklama kararlarına yol açmaktadır. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak hayati önemdedir. Danıştay 13. Dairesi'nin 26/02/2025 tarihli E:2025/186, K:2025/960 sayılı kararı, "şikâyetçi" sıfatıyla verilen bir ifadenin "itiraf" olarak yorumlanmasının hukuki sınırlarını çizmektedir.
Kararın İlgili Kısmı
"Her ne kadar ihaleyi gerçekleştiren idarece, bu ifadeden hareketle davacı ...'nın rüşvet verdiğini itiraf ettiğinden bahisle yasaklama sürecinin başlatıldığı anlaşıldığı anlaşılmakta ise de, yasaklama kararı alınması sürecindeki (...) tüm bilgi ve belgelerin, dava konusu işleme dayanak olduğu anlaşılan ifadenin yer aldığı soruşturma raporunun (...) iddia olunan 'rüşvet' eylemine bağlı olarak ceza yargılamasında davacılarla ilgili herhangi bir soruşturma ve/veya kovuşturma yürütülüp yürütülmediğine İlişkin bilgi ve belgelerin dosya kapsamında yer almadığı anlaşıldığından (...) eksik olan tüm bilgi ve belgeler tamamlanarak (...) karar verilmesi gerektiği..."
Olayın Arka Planı: Rüşveti Şikâyet Eden Yüklenicinin İhalelerden Yasaklanması
Bir ilçe milli eğitim müdürlüğü personelinin (A.B.T.) karıştığı yolsuzluk iddiaları üzerine idari bir soruşturma başlatılmıştır. Bu soruşturma kapsamında, o ilçede öğrenci taşıma işi yapan bir firmanın yetkilisi (davacı), "şikâyetçi" sıfatıyla ifadeye çağrılmıştır.
Firma yetkilisi ifadesinde özetle; idare personeli A.B.T.'nin ihalelerden önce 4 firmayı topladığını, tüm teklifleri kendisinin hazırladığını, kimin hangi ihaleyi alacağına karar verdiğini ve "Bizi de ihaleye fesat karıştırmaya ortak etti" dediğini beyan etmiştir. Ayrıca, hakedişler ödenmeden önce A.B.T.'nin kendilerini tekrar çağırarak hakedişin %8'ini istediğini, vermemeleri halinde "okullarda tutanak tutturacağını söyleyerek bizi tehdit ettiğini", bu nedenle "mecbur kaldıklarını" ve parayı ödediklerini belirtmiş ve A.B.T.'den "şikâyetçi" olduğunu ifade etmiştir.
İdare, bu ifadeyi "yüklenicinin rüşvet verdiğini ve fesada karıştığını itiraf etti" şeklinde yorumlayarak, 4735 sayılı Kanun uyarınca hem şirketi hem de şirket yetkilisini 2 yıl süreyle tüm kamu ihalelerinden yasaklamıştır.
İdare Mahkemeleri: "Şikâyet Değil, İtiraf"
Yasaklama kararının iptali için açılan davada, hem İlk Derece Mahkemesi hem de Bölge İdare Mahkemesi davayı reddetmiştir. Mahkemeler, davacının "Bizi de ihaleye fesat karıştırmaya ortak etti" ve "%8'ini kendisine verdik" şeklindeki ifadelerini, 4735 sayılı Kanun'da belirtilen yasak fiilin sübuta erdiğinin kanıtı olarak kabul etmiş ve yasaklama işlemini hukuka uygun bulmuştur.
Danıştay: "Ceza Soruşturması ve Tehdit İddiası Araştırılmalı"
Danıştay, bu kararı "eksik inceleme" gerekçesiyle bozmuştur. Yüksek Mahkeme, bir yasaklama kararının, özellikle de "rüşvet" gibi ağır bir iddiaya dayanıyorsa, sadece bir ifadenin cımbızlanan bölümlerine dayandırılamayacağını belirtmiştir. Danıştay, şu kritik noktaların araştırılmamış olmasını bozma nedeni saymıştır:
- Ceza Soruşturmasının Akıbeti: İfadeye konu "rüşvet" ve "fesat" eylemleriyle ilgili açılan ceza yargılamasında davacıların (şirket ve yetkilisi) statüsü nedir? Haklarında dava açılmış mıdır, yoksa sadece tanık/mağdur mudurlar? Ceza mahkemesi kararı beklenmelidir.
- İfadenin Niteliği: Davacı, ifadeyi "şikâyetçi" sıfatıyla vermiştir. İfadenin bütününde "tehdit" ve "mecbur kalma" iddiaları bulunmaktadır. Bu durumun (ceza hukukundaki irtikap/rüşvet ayrımı gibi) fiilin niteliğini değiştirip değiştirmeyeceği değerlendirilmemiştir.
- İdarenin Diğer Eylemleri: İdare, bu ifadeyi öğrendikten sonra davacı şirketle imzalanan sözleşmeyi feshetmiş midir? Feshetmişse hangi gerekçeye dayanmıştır?
- Ortaklık Yapısı İddiası: Davacı şirket yetkilisi, ihale tarihinde şirketin sadece %50 ortağı olduğunu, bu nedenle yasaklanamayacağını iddia etmiştir. Bu kritik iddia mahkemelerce hiç araştırılmamıştır.
Danıştay, tüm bu eksik bilgi ve belgeler tamamlanarak "fiilin gerçekleşip gerçekleşmediği" hususunda yeniden bir değerlendirme yapılması için kararı bozmuştur.
Analizin Sonucu
- "Şikâyetçi" İfadesi Tek Başına Delil Olamaz: Bir yüklenicinin, idare personeli hakkındaki bir soruşturmada "şikâyetçi" olarak verdiği ve "tehdit" veya "zorlama" iddiaları içeren ifadeler, idari birimlerce tek başına "rüşvetin itirafı" olarak kabul edilip otomatik yasaklama nedeni yapılamaz.
- Ceza Yargılaması Beklenmeli: Rüşvet, fesat gibi adli suç niteliği taşıyan eylemlere dayalı yasaklama kararlarında, ceza yargılamasının sonucunun beklenmesi ve oradaki tespitlerin (tehdit, zorlama, fiilin sübutu vb.) dikkate alınması, hukuki güvenlik ilkesi gereğidir.
- Eksik İnceleme: İdare mahkemelerinin, davacının "tehdit edildim" ve "ortaklık yapım farklıydı" gibi temel iddialarını araştırmadan, sadece idarenin "itiraf var" tespitine dayanarak davayı reddetmesi "eksik inceleme" olarak kabul edilmektedir.
- Yüklenicinin Korunması: Bu karar, yolsuzluğu ihbar eden yüklenicilerin, kendi beyanları nedeniyle "cezalandırılması" riskine karşı hukuki bir koruma alanı yaratmaktadır.




Yorum Bırak