Muayene Komisyonu Kabul Etti, İdare 1.5 Yıl Sonra 'Fesat Var' Dedi: Danıştay Son Noktayı Koydu!

Mal alımı ihalelerinde, muayene ve kabul komisyonu raporları sözleşme sürecinin en kritik belgeleridir. Komisyonun "uygun" bulduğu bir teslimatın, aylar hatta yıllar sonra "hileli" veya "eksik" olduğu iddiasıyla sorgulanması, yükleniciler için ciddi bir hukuki belirsizlik yaratmaktadır. "Edimin ifasına fesat karıştırma" gibi ağır bir suçlamanın hangi delillere dayanması gerektiği, bu belirsizliğin merkezinde yer alır. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, ticari itibarınızın korunması için elzemdir. Danıştay 13. Dairesi'nin 21/03/2023 tarihli E:2021/385, K:2023/1323 sayılı kararı, bu konudaki standartları netleştiren önemli bir içtihattır.

Kararın İlgili Kısmı

"davacı şirket tarafından ihale konusu malzemelerin bir kısmının teknik şartnamesine aykırı olarak montajsız şekilde teslim edildiği... bu suretle içerik olarak gerçeği yansıtmayan aldatıcı mahiyette belgelerle edimin ifasına fesat kattığından bahisle... yasaklama işlemi tesis edilmiş ise de, yukarıda aktarılan tespitlerden hareketle davacının söz konusu yasak fiil ve davranışlarda bulunduğunun idarece açıkça ortaya konulamadığı anlaşıldığından... işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır."

Olayın Arka Planı: 1.5 Yıl Sonra Gelen Yasaklama Kararı

Bir hastane idaresi, 22/03/2017 tarihinde "Çelik Raf Sistemi Alımı" ihalesi yapar. Yüklenici firma, 20/05/2017 tarihinde malzemeleri teslim eder ve Muayene Komisyonu "malzemelerin muayenesinin yapıldığı ve şartnameye uygun olduğu" yönünde rapor düzenler. İdare, bu rapora dayanarak yükleniciye ödemesini yapar.

Bu teslimattan yaklaşık 1.5 yıl sonra, idare bünyesinde başlatılan bir disiplin soruşturmasında alınan ifadelere (örn: taşınır kayıt yetkilisinin ifadesi) dayanılarak, yüklenicinin rafların bir kısmını teknik şartnameye aykırı olarak "montajsız" teslim ettiği, ancak tamamı "montajlı" teslim edilmiş gibi fatura düzenlediği iddia edilir. İdare, bu fiilin 4735 sayılı Kanun'un 25. maddesinin (a) bendi ("sözleşmeye ilişkin işlemlere fesat karıştırmak") ve (c) bendi ("hileli malzeme kullanmak, eksik, hatalı veya kusurlu imalat yapmak") kapsamına girdiği gerekçesiyle yükleniciyi 1 yıl süreyle ihalelerden yasaklar. Yüklenici, işlemin iptali ve manevi tazminat talebiyle dava açar.

İlk Derece ve BİM'in İptal Gerekçeleri

  1. İlk Derece Mahkemesi (İptal): Teslim sırasında (20/05/2017) rafların montajsız veya eksik teslim edildiğine dair hiçbir tutanak tutulmadığını, aksine Muayene Komisyonu'nun "uygundur" raporu verdiğini vurgulamıştır. Ayrıca, ilgili kamu görevlileri hakkında soruşturma izni verilmediğini ve rafların zaten ihtiyaca göre sökülüp takılabilir (modüler) olduğunu belirtmiştir. Mahkeme, "fesat karıştırma" fiilinin somut olarak ve şüpheye yer vermeyecek şekilde ortaya konulamadığı gerekçesiyle işlemi iptal etmiştir (Manevi tazminat talebini reddetmiştir).
  2. Bölge İdare Mahkemesi (Gerekçeyi Değiştirerek Onama + Tazminat): BİM, iptal kararını onamıştır. Ancak BİM, fiilin 4735/25 (a) ve (c) bentlerindeki "fesat karıştırma" olmadığını, olsa olsa (f) bendindeki "taahhüdü eksik yerine getirmeme" olabileceğini belirtmiştir. İdare, fiili yanlış hukuki nitelendirmiştir ve (f) bendine dayalı bir işlem tesis etmemiştir. Bu nedenle (a) ve (c) bentlerine dayalı işlem hukuka aykırıdır. BİM ayrıca, hukuka aykırı yasaklama kararının davacının ticari itibarını zedelediği gerekçesiyle 10.000 TL manevi tazminata hükmetmiştir.

Danıştay'ın Onama Gerekçesi: Somut Delil Yokluğu

Danıştay, BİM kararını onarken, İlk Derece Mahkemesi'nin gerekçesini güçlendiren bir yaklaşımla olayın esasına odaklanmıştır. Danıştay'a göre;

  1. İdarenin iddiası, teslimden çok sonra alınan soyut ifadelere dayanmaktadır.
  2. Oysa teslim anında, hukuki bir delil olan Muayene Komisyon Raporu "uygun" demektedir.
  3. Teslim sırasında eksik veya montajsız teslim iddiasına dair bir tutanak yoktur.
  4. İlgili kamu görevlileri hakkında soruşturma izni verilmemiştir.
  5. Rafların zaten modüler olduğu ve ihtiyaca göre sökülüp takılabileceği anlaşılmaktadır.

Bu koşullarda, davacının "edimin ifasına fesat karıştırdığı" (Md. 25/a, c) veya "taahhüdünü eksik ifa ettiği" (Md. 25/f) iddiası idare tarafından açıkça ortaya konulamamıştır. Bu nedenle yasaklama işlemi hukuka aykırıdır. Danıştay, BİM'in hükmettiği manevi tazminat kararını da yerinde bularak onamıştır.

Analizin Sonucu

  1. Muayene ve Kabul Komisyonlarının düzenlediği "şartnameye uygun" raporları, yükleniciler için güçlü bir hukuki koruma sağlar.
  2. İdarelerin, bu raporlara rağmen, özellikle teslimattan uzun süre sonra ve sadece soyut ifadelere dayanarak "fesat karıştırma" veya "hileli imalat" gibi ağır suçlamalarla yasaklama kararı vermesi hukuka aykırıdır.
  3. İdarenin, "fesat karıştırma" iddiasında bulunabilmesi için, bu iddiasını teslim anında tutulmuş somut tutanaklarla veya şüpheye yer bırakmayacak teknik delillerle kanıtlaması gerekir.
  4. Muayene Komisyon Raporu'na rağmen tesis edilen yasaklama işlemleri iptal edilecek ve idare, yüklenicinin ticari itibarı zedelendiği için manevi tazminat ödemek zorunda kalabilecektir.