Kritik Zamanaşımı Farkı: TCK 236 (Edimin İfası) Neden TCK 257'den (Görevi Kötüye Kullanma) Farklıdır?

Yapım işi ihalelerinde, kesin kabul komisyonlarının ve kontrol teşkilatlarının en büyük cezai riski, yüklenicinin şartnameye veya sözleşmeye aykırı olarak yaptığı imalatları (ayıplı mal veya eksik iş) onaylamaktır. Bu eylemin "görevi kötüye kullanma" (TCK 257) mı, yoksa daha ağır bir suç olan "edimin ifasına fesat karıştırma" (TCK 236) mı sayılacağı, hem ceza miktarı hem de zamanaşımı süresi açısından hayati önem taşır. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, kabul komisyonlarındaki sorumluluklarınızı ve eylemlerinizin hukuki nitelendirmesini doğru analiz etmenizi sağlar.

Bu analizde, Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin 03.10.2024 tarihli ve 2023/8750 E., 2024/9969 K. sayılı kararı incelenmektedir. Karar, iki suç arasındaki ayrımı ve özellikle zamanaşımı farkını net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Kararın İlgili Kısmı

"...yapım ihalesi neticesinde kabulü yapılan eserin veya kullanılan malzemenin şartname ve sözleşmeye uygun olmamasına rağmen kabul edildiğinin iddia edilmesi karşısında sanıkların eylemlerinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 236/2-d maddesi kapsamında edimin ifasına fesat karıştırma olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu suçun cezasının üst sınırı itibariyle... 15 yıllık asli ve 22 yıl 6 aylık dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu..."

Olayın Arka Planı: Farklı Kazan Kabulü ve Çıkan Yangın

Samsun Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından yaptırılan bir kaymakamlık lojmanı inşaatının "edimin ifası" (yapım) sürecinde görevli olan sanıklar (kontrol ve kabul komisyonu), yüklenicinin imalatlarını kabul etmiştir.

İddiaya göre sanıklar, ihale evrakında belirtilenden farklı sistemde (fuel-oil ile çalışan) bir kazanı kabul etmiş, ayrıca ısıtma brülör otomatiğinin çalışıp çalışmadığını tam olarak kontrol etmeden "kesin kabul tutanağı"nı imzalamışlardır. Bu usulsüz kabul işlemi sonucunda lojmanda yangın çıkmış ve kamu zararı oluşmuştur.

Yerel Mahkemenin Hatası: TCK 257'den Zamanaşımı Kararı

Sanıklar hakkında "görevi kötüye kullanma" (TCK 257) suçundan kamu davası açılmıştır. Yargılamayı yapan Asliye Ceza Mahkemesi, eylemi TCK 257 kapsamında değerlendirmiş ve bu suç için öngörülen (daha kısa olan) dava zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın düşmesine karar vermiştir.

Yargıtay'dan Suç Vasfı Düzeltmesi: Eylem TCK 236'dır, Zamanaşımı Dolmamıştır

Katılan vekillerinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 5. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin hem suç nitelendirmesini hem de zamanaşımı kararını hatalı bularak hükmü bozmuştur.

Yargıtay'a göre:

  1. Özel Hüküm-Genel Hüküm İlişkisi: Görevi kötüye kullanma (TCK 257), ceza kanununda "genel" ve "tamamlayıcı" bir suçtur. Eğer bir eylem, kanunda özel olarak başka bir suç tanımına (örn: zimmet, rüşvet, edimin ifası) uyuyorsa, TCK 257'den ceza verilemez.
  2. Doğru Nitelendirme (TCK 236): Olaydaki eylem, yani "kabulü yapılan eserin veya kullanılan malzemenin şartname ve sözleşmeye uygun olmamasına rağmen kabul edilmesi", TCK 236. maddenin 2. fıkrasının (d) bendinde özel olarak "edimin ifasına fesat karıştırma" suçu olarak tanımlanmıştır.
  3. Fail (Özgü Suç): Yargıtay, bu suçun (TCK 236/2-d) failinin ancak edimin ifası sürecinde görev alan (özellikle kesin kabul komisyonundaki) kamu görevlileri olabileceğini, yani bunun bir "özgü suç" olduğunu da vurgulamıştır.
  4. Zamanaşımı Farkı: TCK 257'nin zamanaşımı (8 yıl) dolmuş gibi görünse de, TCK 236'nın zamanaşımı süresi çok daha uzundur (15 yıl asli, 22 yıl 6 ay olağanüstü).
  5. Sonuç: Yargıtay, eylem TCK 236 kapsamında olduğundan ve bu suçun zamanaşımı süresi dolmadığından, yerel mahkemenin "düşme" kararını bozmuş ve eksik incelemelerin (yüklenicinin davasıyla birleştirme vb.) yapılarak yargılamaya devam edilmesine karar vermiştir.

Analizin Sonucu

Bu karar, yapım ve hizmet alımı ihalelerinin kabul süreçlerinde görev alan kamu görevlileri için hayati önemdedir:

  • Şartnameye Aykırı Kabul = TCK 236: Bir imalatın veya malzemenin şartnameye (teknik şartname, proje vb.) aykırı olduğunu bilerek veya yeterince denetlemeden (kontrol sorumluluğunu ihlal ederek) kabul etmek, TCK 257 (görevi kötüye kullanma) değil, doğrudan TCK 236 (edimin ifasına fesat) suçunu oluşturur.
  • Ağır Yaptırım Riski: TCK 236, TCK 257'ye göre hem daha yüksek hapis cezaları hem de çok daha uzun zamanaşımı süreleri (15 yıl) öngörür. Bu durum, fiil işlendikten 10-12 yıl sonra bile dava açılabilmesi veya davanın devam edebilmesi anlamına gelir.
  • "Bilmiyordum" Savunması Yetersiz: Kabul komisyonu üyelerinin, teknik detayları bilmedikleri yönündeki savunmaları genellikle yetersiz kalır. Komisyonun sorumluluğu, bilmedikleri teknik konularda uzmanlardan (kontrol mühendisi, bilirkişi vb.) görüş alarak denetimi sağlamaktır.