İhaleye Fesat Davasında "Kamu Zararı Yok" Tespiti Davayı Nasıl Düşürdü? Zamanaşımı Analizi

İhaleye fesat karıştırma (TCK 235) suçunda, eylemin kamu zararına yol açıp açmaması, davanın kaderini belirleyen en önemli unsurdur. 2013 yılında 6459 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik, kamu zararı olmayan haller için daha düşük bir ceza ve daha kısa bir zamanaşımı süresi getirmiştir. Bu durum, özellikle eski tarihli davalarda "zamanaşımı"nı kritik bir savunma aracına dönüştürmektedir. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, lehinize olan kanun değişikliklerini (6459 s.K. gibi) ve zamanaşımı hesaplamalarını doğru yaparak hak kaybınızı önler.

Bu analizde, Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin 19.09.2023 tarihli ve 2023/5972 E., 2023/8765 K. sayılı kararı incelenmektedir. Karar, "kamu zararı yok" tespitinin, ihaleye fesat davasını nasıl zamanaşımından düşürdüğünü net bir şekilde göstermektedir.

Kararın İlgili Kısmı

"Dava konusu ihale nedeniyle kurum zararı oluşmadığı nazara alındığında; sanıkların yargılama konusu eylemlerinin sübutu halinde 6459 sayılı Kanun'un 12 nci maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun'un 235 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendindeki suçu oluşturacağı, bu suçun... 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu anlaşılmıştır... suç tarihinin 09.08.2010 olduğu ve bu tarihten, hüküm tarihine kadar, 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu..."

Olayın Arka Planı: 2010 Yılındaki İhaleye Fesat Suçundan Mahkûmiyet

Bir Milli Eğitim Müdürlüğü ihalesinde fesat karıştırıldığı iddiasıyla sanıklar hakkında 2011 yılında kamu davası açılmıştır. Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi, yaptığı yargılama sonucunda sanıkların "ihaleye fesat karıştırma" suçundan mahkûmiyetine karar vermiştir. Bu karar, Yargıtay tarafından (usuli bir nedenle) bozulmuş, yerel mahkeme bozmaya uyarak 2022 yılında tekrar mahkûmiyet hükmü kurmuştur.

Yargıtay'ın İkinci İncelemesi: Kamu Zararı ve Zamanaşımı Tespiti

Mahkûmiyet kararının sanıklar ve katılan (Milli Eğitim Bakanlığı) tarafından tekrar temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 5. Ceza Dairesi, bu kez davanın esasına girmiş ve kritik bir tespitte bulunmuştur: "Dava konusu ihale nedeniyle kurum zararı oluşmadığı..."

Bu tespit, davanın hukuki nitelendirmesini tamamen değiştirmiştir:

  1. Kanun Değişikliği (6459 s.K.): 2013 yılında TCK 235'te yapılan değişiklikle, "ihaleye fesat karıştırma" suçu "kamu zararı olan haller" ve "kamu zararı olmayan haller" olarak ikiye ayrılmıştır.
  2. Suç Vasfının Değişmesi: Dosyada kamu zararı tespit edilmediğinden, eylem (eğer sabitse) TCK 235/3-b maddesindeki "kamu zararı olmayan ihaleye fesat" suçu kapsamına girmektedir.
  3. Zamanaşımı Farkı: Kamu zararı olan ihaleye fesat suçu (TCK 235/1) daha ağır ceza öngördüğü için 15 yıllık (veya daha fazla) asli zamanaşımına tabidir. Ancak kamu zararı olmayan TCK 235/3-b bendi, daha düşük bir ceza (1 yıldan 3 yıla kadar) öngördüğü için, TCK 66/1-e uyarınca 8 yıllık olağan ve 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresine tabidir.
  4. Zamanaşımı Hesabı: Yargıtay, suç tarihinin 09.08.2010 olduğunu tespit etmiştir. 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresi, 09.08.2022 tarihinde dolmuştur.
  5. Sonuç: Yargıtay, yerel mahkemenin 29.11.2022 tarihinde karar verdiği anda zamanaşımının çoktan dolmuş olduğunu belirterek, mahkûmiyet hükmünü bozmuş ve davayı zamanaşımı nedeniyle düşürmüştür.

Analizin Sonucu

Bu karar, ihaleye fesat suçlamasıyla yargılananlar için "kamu zararı" kavramının ne kadar hayati olduğunu göstermektedir:

  • Zamanaşımı Savunması: İhaleye fesat davalarında, özellikle 2017 yılından (8 yıllık süre) veya 2013 yılından (12 yıllık süre) önce işlendiği iddia edilen eylemlerde, "kamu zararı bulunmadığı" tespiti, davanın esasına girilmeden zamanaşımından düşmesini sağlayabilir.
  • Kamu Zararının Tespiti: Yargılamada "kamu zararı"nın (fiili ve gerçek bir zarar) bilirkişi raporuyla net olarak ortaya konulması gerekir. Zararın muhtemel olması veya iddia edilmesi yeterli değildir.
  • TCK 235/3-b'nin Önemi: 6459 sayılı Kanun değişikliği, kamu zararı olmayan (ancak rekabetin engellendiği) halleri suç olmaktan çıkarmamış, ancak cezasını ve zamanaşımı süresini ciddi oranda düşürmüştür. Bu durum, "lehe kanun" ilkesi gereği eski tarihli tüm davaları etkilemektedir.