Pandemide Kira Gecikmesi Sözleşme Feshi Gerektirmez: Sayıştay "Gecikme Zammı Yeterli" Dedi

Kamu idarelerinin 2886 sayılı Kanun veya yap-işlet-devret (YİD) usulü ile kiraya verdiği taşınmazlarda, kiracıların yükümlülüklerini (özellikle kira ödemelerini) yerine getirmemesi, sözleşmelerde ağır yaptırımlara (fesih, teminat iradı) bağlanmıştır. Ancak Covid-19 Pandemisi gibi olağanüstü dönemler, bu katı kuralların uygulanabilirliğini sorgulatmıştır. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, mücbir sebep hallerinde idarelerin doğru pozisyon almasını sağlar. Sayıştay 6. Dairesi'nin 13.03.2025 tarihli ve 972 sayılı Kararı (İlam No: 72, Madde: 13), bu konuda idarelere yol göstermektedir.

Kararın İlgili Kısmı

"Belediye tarafından da bu dönemde Meclis Kararıyla kira ödemelerinin vadesi uzatılmış, Belediyeye olan borçlar yapılandırılmış ve geç de olsa irtifak hakkı bedelleri gecikme zamlarıyla birlikte tahsil edilmiştir... Bu sebeple pandemi gibi olağanüstü dönemlerde irtifak hakkı bedellerinin geç ödenmesi nedeniyle Sözleşmelerin feshedilmeyip geçici teminatın gelir kaydedilmemesi sonucu kamu zararına neden olunmamıştır."

Olayın Arka Planı: Pandemi Döneminde Üst Üste Geciken Kiralar

Bir Büyükşehir Belediyesinin YİD usulü ile ihale ettiği 3 ayrı tesiste (oteller, turistik tesisler), kiracı firmalar 2019-2020, 2020-2021 ve 2021-2022 dönemi irtifak hakkı bedellerini (kiralarını) vadelerinde ödememiştir. Bu durum, sözleşmelere göre (iki yıl üst üste vadesinde ödememe) idareye sözleşmeyi feshetme ve kesin teminatı gelir kaydetme hakkı vermiştir.

Denetim Raporu: "Sözleşme Uygulanmadı, Kamu Zararı Var"

Denetim raporunda, idarenin sözleşmelerdeki bu açık hükmü uygulamayarak (fesih yapmayıp teminatı irat kaydetmeyerek) kamu zararına neden olduğu iddia edilmiştir.

Sayıştay: "Dönem Olağanüstü, Alacak Kaybı Yok"

Sayıştay 6. Dairesi, bu iddiayı ve kamu zararı çıkarımını oy birliğiyle reddetmiştir. Kararın gerekçeleri şunlardır:

Olağanüstü Dönem (Pandemi): İrtifak hakkı bedellerinin ödenmediği dönemler, Dünya Sağlık Örgütü tarafından Pandemi ilan edilen Covid-19 sürecine denk gelmektedir. Bu dönem, doğal afet gibi olağanüstü bir dönemdir.

Sektörel Etki: Merkezi idarenin aldığı kararlar (kısmi/tam kapanma, HES uygulamaları) nedeniyle başta turizm ve hizmet sektörü olmak üzere birçok işletme ekonomik olarak olumsuz etkilenmiştir.

İdarenin Meclis Kararı: İdare (Belediye), bu etkileri azaltmak amacıyla zaten Meclis Kararı alarak kira ödemelerinin vadesini uzatmış ve borçları yapılandırmıştır. Yani idarenin "fesih" yerine "erteleme ve yapılandırma" yönünde bir iradesi mevcuttur.

Kamu Zararı Tanımı (5018 Md. 71): Kamu zararı, kamu kaynağında "eksilmeye neden olunması" veya "artışa engel olunması" durumudur. Somut olayda, irtifak hakkı bedelleri geç de olsa gecikme zamlarıyla birlikte tahsil edilmiştir. Yani kamu kaynağında (ana para + faiz/gecikme zammı) bir kayıp yaşanmamıştır.

Bu nedenlerle, Pandemi gibi olağanüstü bir dönemde sözleşmesel fesih hakkının kullanılmaması, 5018 sayılı Kanun kapsamında bir kamu zararı olarak değerlendirilmemiştir.

Analizin Sonucu

Mücbir Sebep ve Sözleşme Yaptırımları: Mücbir sebep (Pandemi, doğal afet vb.) halleri, idarelere sözleşmelerdeki katı fesih ve teminat iradı hükümlerini uygulamama konusunda takdir hakkı tanıyabilir.

Parasal Kayıp Yoksa Kamu Zararı Yoktur: Kamu alacağı "gecikme zammı" veya "faizi" ile birlikte (kayba uğratılmadan) tahsil edildiği sürece, 5018 Md. 71 tanımına giren bir kamu zararı oluşmuş sayılmaz.