İhale Sürecinde İdarenin İptal Yetkisi ve Sınırları

Kamu ihale hukukunun temel prensiplerinden biri, ödeneği bulunmayan hiçbir iş için ihaleye çıkılamamasıdır. Bu kural, kamu kaynaklarının planlı kullanılmasını ve yüklenicilerin hak edişlerini zamanında almasını güvence altına alır. Ancak, ihale süreci devam ederken ortaya çıkan öngörülemeyen durumlar, başlangıçta var olan ödenek durumunu değiştirebilir. Özellikle merkezi yönetim tarafından alınan makroekonomik kararlar veya tasarruf tedbirleri, kurumların bütçelerini doğrudan etkileyebilir. Bu gibi durumlarda, idarenin devam eden bir ihaleyi iptal etme yetkisi ve bu yetkinin sınırları, kamu yararı ile isteklilerin beklentileri arasında hassas bir denge kurulmasını gerektirir.

Hukuki Zemin: Ödenek Zorunluluğu ve İptal Serbestisi

Uyuşmazlığın temelinde 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun iki temel maddesi bulunmaktadır:

  • Madde 62: Bu madde, idarelerin bir ihaleye çıkmadan önce, işin süresine uygun olarak yıllar itibarıyla ödeneğin bütçelerinde bulunmasını sağlamak zorunda olduğunu amir bir hükümle düzenler.
  • Madde 39: Bu madde ise idareye geniş bir takdir yetkisi tanır. "İhale komisyonu kararı üzerine idare, verilmiş olan bütün teklifleri reddederek ihaleyi iptal etmekte serbesttir" hükmü, idareye kamu yararı, hizmet gerekleri veya öngörülemeyen durumlar karşısında ihaleyi sonlandırma imkânı verir.

Bu iki madde bir arada okunduğunda, idarenin başlangıçta ödenek ayırma zorunluluğu olduğu, ancak süreç içinde ortaya çıkan haklı ve meşru gerekçelerle ihaleyi iptal etme serbestisine de sahip olduğu anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlığın İncelenmesi ve Kurulun Değerlendirmesi

Kamu İhale Kurulunun 03.09.2025 tarihli ve 2025/UY.II-1866 sayılı kararına konu olan olayda, bir üniversite, bakım onarım işi için ihaleye çıkmış ve teklifleri almıştır. Ancak ihale komisyonu karar aşamasındayken, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından üniversiteye bir talimat gönderilerek, tasarruf tedbirleri kapsamında 2025 Yılı Yatırım Programı'nda ciddi bir kesinti yapılması istenmiştir. Üniversite yönetimi de bu talimat doğrultusunda, kesintinin bir kısmını bakım onarım projeleri kaleminden yapma kararı almıştır. Bu kesinti sonucunda, ihaleye konu iş için ayrılan ödenek yetersiz hale gelmiş ve idare, bu durumu gerekçe göstererek ihaleyi iptal etmiştir.

İhaleye katılan bir istekli, başlangıçta ödeneği olmadan ihaleye çıkılamayacağı ilkesini öne sürerek iptal kararının hukuka aykırı olduğunu iddia etmiştir.

Kurul, yaptığı incelemede, iptal kararının idarenin keyfi bir tasarrufu olup olmadığını değerlendirmiştir. Kurulun tespitleri şu yöndedir:

  1. İptal gerekçesi somut bir dayanağa sahiptir: Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı'nın resmi talimatı, iptal kararının soyut değil, belgeli ve meşru bir nedene dayandığını göstermektedir.
  2. Durum, idarenin kontrolü dışındadır: Ödenek kesintisi, ihaleyi yapan üniversitenin kendi inisiyatifiyle değil, bir üst makamın talimatıyla gerçekleşmiştir. Bu, ihalenin iptalini zorunlu kılan harici bir faktördür.
  3. İdarenin takdir yetkisi kapsamındadır: Üst makamdan gelen genel kesinti talimatı karşısında, hangi projelerden ne kadar kesinti yapılacağının belirlenmesi, kurumun kendi ihtiyaç ve önceliklerine göre karar vereceği bir idari takdir yetkisi konusudur.

Bu çerçevede Kurul, idarenin iptal kararının keyfi veya hukuka aykırı olmadığına, aksine belgelendirilebilir, zorunlu ve kamu yararına yönelik bir tasarruf tedbiri uygulamasının doğal bir sonucu olduğuna kanaat getirmiştir. İdarenin, ödenek yetersizliği kesinleştiği anda ihaleyi iptal etmesinin, 4734 sayılı Kanun'un 39. maddesinde tanınan takdir yetkisinin yerinde bir kullanımı olduğuna hükmederek başvuruyu reddetmiştir.

Analizin Sonucu ve Taraflar İçin Çıkarımlar

Bu karar, kamu ihalelerinin sadece kendi iç dinamiklerine değil, aynı zamanda ülkenin genel ekonomik ve bütçe politikalarına da ne kadar bağlı olduğunu göstermektedir.

İdareler Açısından: İdareler, ihale iptal yetkilerini kullanırken gerekçelerini somut bilgi ve belgelere dayandırmak zorundadır. "Ödenek yetersizliği" gibi genel bir ifade yerine, bu yetersizliğin neden kaynaklandığını (örneğin bir üst makamın tasarruf talimatı gibi) açıkça ortaya koymaları, kararlarının hukuki denetimden geçmesini kolaylaştırır.

İstekliler Açısından: İhaleye katılmak, bir sözleşme hakkı doğurmaz. İstekliler, ihale sürecinin idarenin kontrolü dışındaki nedenlerle (bütçe kesintileri, yasal değişiklikler, afetler vb.) her aşamada iptal edilebileceği riskini göz önünde bulundurmalıdır. İdarenin keyfi olmayan ve kamu yararına dayanan iptal kararlarına karşı, isteklilerin herhangi bir hak veya tazminat talebinde bulunması genellikle mümkün değildir.