Yargı Kararları Çakıştı: KİK, İnfaz Edilmiş Bir Karar İçin Neden "Karar Verilmesine Yer Yok" Dedi?

İhale süreçlerinde yargı kararlarının uygulanması, özellikle birden fazla davanın eş zamanlı yürüdüğü durumlarda karmaşık hale gelebilir. İdarelerin ve KİK'in, Anayasa'nın 138. maddesi gereği mahkeme kararlarına uymak zorunda olması, çelişkili veya infazı imkansız hale gelmiş kararlar karşısında nasıl bir yol izleneceği sorusunu gündeme getirir. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, idarelerin ve firmaların hukuki risklerini minimize eder. Kamu İhale Kurulu'nun (KİK) 01.10.2025 tarihli ve 2025/MK-177 sayılı kararı, tam da bu duruma ışık tutmaktadır.

Kararın İlgili Kısmı

"Anılan Mahkeme kararının uygulanması amacıyla ... sayılı Kurul kararının iptaline karar verilmesi gerektiği anlaşılmış olmakla birlikte, Danıştay Onüçüncü Dairesinin ... sayılı kararının uygulanması amacıyla alınan ... sayılı Kurul kararı ile ... anılan Mahkeme kararının gereğinin yerine getirilmiş olduğu anlaşıldığından, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır."

Olayın Arka Planı: Çakışan Yargı Süreçleri

Bir Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nün yemek alımı ihalesinde, KİK bir firma hakkında "düzeltici işlem belirlenmesine" karar verir (2025/UH.I-1253). Bu karara karşı "Firma A" tarafından iptal davası açılır. Ankara 17. İdare Mahkemesi, KİK kararının iptaline hükmeder. KİK'in, Anayasa ve 2577 sayılı Kanun gereği bu mahkeme kararını uygulaması gerekmektedir.

İdari Yargının Kendi İçindeki Farklı Değerlendirmesi

Ancak, aynı ihaleye ilişkin başka bir firmanın (Firma B) açtığı davada (Ankara 20. İdare Mahkemesi) süreç Danıştay'a kadar taşınmıştır. Danıştay Onüçüncü Dairesi, Ankara 20. İdare Mahkemesi'nin kararını bozmuş ve KİK'in ilk aldığı kararın (yani 17. İdare Mahkemesi'nin iptal ettiğinin) hukuka uygun olduğuna karar vermiştir.

KİK'in "Karar Verilmesine Yer Olmadığına" Dair Analizi

KİK, önündeki 17. İdare Mahkemesi kararını (Firma A'nın davası) incelediğinde şu tespiti yapar: KİK, Danıştay'ın verdiği bozma kararına uymak için zaten bir Kurul kararı (2025/MK-155) almıştır. Bu kararla, 17. İdare Mahkemesi'nin iptalini istediği KİK kararı (2025/UH.I-1253) zaten iptal edilmiştir.

Yani, 17. İdare Mahkemesi'nin "iptal et" dediği işlem, KİK tarafından (Danıştay kararına istinaden) çoktan infaz edilmiştir. Bu nedenle, KİK, "konusu kalmayan" veya "gereği zaten yerine getirilmiş" olan bir mahkeme kararı hakkında yeniden işlem tesis etmenin hukuken mümkün olmadığını belirterek "karar verilmesine yer olmadığına" hükmetmiştir.

Analizin Sonucu

  • İdareler ve istekliler, aynı ihaleyle ilgili birden fazla yargı sürecini (İdare Mahkemesi, Danıştay) eş zamanlı takip etmelidir.
  • Bir mahkeme kararının uygulanması talep edildiğinde, o kararın konusunun hâlâ geçerli olup olmadığı (infaz edilip edilmediği veya konusuz kalıp kalmadığı) KİK tarafından re'sen incelenir.
  • Eğer bir mahkeme kararının gereği, başka bir üst mahkeme (Danıştay) kararı nedeniyle KİK tarafından zaten yerine getirilmişse, KİK mükerrer bir işlem yapmaz ve "karar verilmesine yer olmadığı" kararı verir. Bu durum, idari işlemin istikrarı için önemlidir.