İspat Yükü ve Mahkemenin Takdiri: 4.900 Eksik Kite Rağmen Beraat Kararı Neden Bozulmadı?
İhale suçlarında, özellikle edimin ifasına fesat (TCK 236) iddialarında, depodaki fiziki eksiklikler (fiili sayım ile kaydi sayım arasındaki fark) genellikle mahkûmiyet için en güçlü delil olarak görülür. Benzer şekilde, bir malzemenin ihalesi yapılmadan kullanılmaya başlanması, ihaleye fesat (TCK 235) suçunun varlığına dair güçlü bir karine yaratır. Ancak ceza yargılamasında "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi esastır. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, aleyhinizdeki iddialara karşı savunma stratejinizi "ispat hukuku" temelinde kurmanıza yardımcı olur.
Bu analizde, Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin 10.01.2024 tarihli ve 2023/10869 E., 2024/224 K. sayılı kararı incelenmektedir. Karar, ciddi iddialara rağmen bir beraat hükmünün Yargıtay tarafından hangi gerekçelerle onandığını göstermesi bakımından dikkat çekicidir.
Kararın İlgili Kısmı
"Sanığın leh ve aleyhindeki toplanan tüm kanıtları inceleyip, irdeleyen ve iddianın reddine ilişkin sebepleri karar yerinde ayrı ayrı gösteren, savunmayı tercih nedenlerini açıklayan, aleyhteki kanıtları hükümlülük için yeterli görmeyen mahkemenin beliren takdir ve kanaatine göre yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır."
Olayın Arka Planı: Tıbbi Kit Alımında İki Yönlü İddia
Bir halk sağlığı laboratuvarında sorumlu hekim olan sanık hakkında iki temel iddia ile kamu davası açılmıştır:
- İhaleye Fesat Karıştırma (TCK 235): İhalesi 22.09.2010 tarihinde yapılan talasemi kitlerinin, henüz ihale süreci tamamlanmadan ilgili firmadan temin edilerek kullanılmaya başlandığı iddia edilmiştir. Bu durumun, ihalenin hangi firmada kalacağının önceden bilindiğini ve sanıkla firma yetkilisi arasında bir anlaşma olduğunu gösterdiği ileri sürülmüştür.
- Edimin İfasına Fesat Karıştırma (TCK 236): İhale sonrası 08.11.2010 tarihinde ambara 8.000 adet kitin teslim edildiğine dair kayıt oluşturulmasına rağmen, kolluk kuvvetlerince 14.12.2010 tarihinde (yaklaşık 1 ay sonra) yapılan ani tespitte, depo stokunda sadece 3.100 adet kit bulunduğu, 4.900 adet kitin eksik olduğu iddia edilmiştir.
Yerel Mahkemenin Beraat Kararı ve Yargıtay'ın Onaması
Bu ciddi iddialara rağmen, yargılamayı yapan Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık hakkında her iki suçtan da beraat kararı vermiştir. Mahkeme, "yüklenen suçların sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı" gerekçesine dayanmıştır.
Kararın katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 5. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin beraat kararını onamıştır.
Yargıtay, onama gerekçesini doğrudan "mahkemenin takdir yetkisi" ve "delil değerlendirmesi" üzerine kurmuştur. Yargıtay'a göre yerel mahkeme:
- Sanığın hem lehine hem de aleyhine olan tüm kanıtları toplamış ve incelemiştir.
- İddianın neden reddedildiğini (yani beraate neden ulaşıldığını) karar yerinde ayrıntılı olarak göstermiştir.
- Sanığın savunmasını neden tercih ettiğini (iddia makamının delillerine karşı) açıklamıştır.
- Dosyadaki aleyhe kanıtları (depo eksiği tutanağı, ihale öncesi kullanım iddiası vb.) mahkûmiyet için "yeterli" görmemiştir.
Yargıtay, mahkemenin delilleri bu şekilde takdir etmesinde ve ulaştığı "beraat" kanaatinde bir hukuka aykırılık görmemiştir.
Analizin Sonucu
Bu karar, ceza yargılamasında "şüphe" ve "ispat" arasındaki dengeyi göstermesi bakımından kritiktir:
- İddia Etmek Yeterli Değildir: Depoda 4.900 kitin eksik olduğunun tespiti (aleyhe delil) veya ihaleden önce kullanım iddiası (aleyhe delil), tek başına mahkûmiyet için yeterli olmayabilir. İddia makamının, bu eksikliğin sanığın "kasti" bir eylemi (örn: zimmet, hırsızlık, edimin ifasına fesat) sonucu olduğunu ve aradaki sürede (yaklaşık 1 ay) bu kitlerin usulüne uygun olarak sarf edilmediğini şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispatlaması gerekir.
- "Şüpheden Sanık Yararlanır" İlkesi: Eğer sanık, "kitler geldi, kullanıldı, kayıtları düzgün tutulmadı" veya "eksiklik idari bir hatadır" yönünde bir savunma yapar ve iddia makamı bu savunmanın aksini (yani kitlerin hiç teslim alınmadığını veya usulsüzce çıkarıldığını) net olarak ispatlayamazsa, mahkeme beraat kararı verebilir.
- Yargıtay'ın Rolü: Yargıtay, bir "üst mahkeme" olarak delilleri yeniden değerlendirmez. Yargıtay'ın temel görevi, yerel mahkemenin "hukuka uygun" delilleri toplayıp toplamadığını ve bu delilleri değerlendirirken mantıksal ve hukuki bir hata yapıp yapmadığını denetlemektir. Bu olayda Yargıtay, yerel mahkemenin delil takdirinde bir hata bulmamıştır.




Yorum Bırak