İcra İhalesinde Danışıklı Dövüş İddiası: Yargıtay "Somut Delil Yoksa Anlaşma Yoktur" Dedi
İcra ihaleleri, TCK 235 kapsamında kamu ihalesi niteliğindedir ve bu ihalelere fesat karıştırmak suçtur. Uygulamada en sık karşılaşılan "fesat" yöntemlerinden biri, ihaleye katılımı düşürmek ve fiyatı kırmak için danışıklı hareket etmektir (TCK 235/2-d). Özellikle, bir katılımcının piyasa dışı yüksek bir teklif verip ihaleyi alması, ancak teminatı yakarak veya bedeli ödemeyerek ihalenin iptaline ve daha düşük teklifli bir diğer katılımcıya kalmasına neden olması, "anlaşma" şüphesini doğurur. Bu tür karmaşık ihale ve ceza hukuku sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, "anlaşma" iddiasının somut delillere dayanıp dayanmadığını analiz ederek savunmanızı güçlendirir. Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin 2023/7170 K. sayılı kararı, bu tür "danışıklı dövüş" iddialarında ispat standardının ne olması gerektiğini göstermiştir.
Kararın İlgili Kısmı
"...sanıkların ihale öncesinde anlaşma yaptıklarına dair savunmalarının aksine yeterli delil bulunmadığı, bu itibarla yüklenen suçtan beraatlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi... Hukuka aykırı görülmüştür."
Olayın Arka Planı: Yüksek Teklifle Al, Parayı Yatırma!
Bir şirketin borcu nedeniyle ipotekli taşınmazı (kıymet takdiri 85.000 TL) icra müdürlüğünce satışa çıkarılır.
- İlk ihaleye katılım olmaz.
- İkinci ihaleye iki sanık katılır:
- Sanık A (Borçlu şirket sahibinin eski işçisi): 36.300 TL teklif verir.
- Sanık B (Borçlu şirket sahibinin eski eşi): 120.000 TL (kıymet takdirinin çok üstünde) teklif vererek ihaleyi kazanır.
- Ancak Sanık B, yasal sürede ihale bedelini yatırmaz ve ihale iptal edilir.
- Bunun üzerine, ikinci en yüksek teklifi veren Sanık A, teklif ettiği 36.300 TL'yi yatırarak taşınmazı satın alır.
Hukuki Süreç:
- İddianame (Savcılık): Savcılık, sanıkların (eski işçi ve eski eş olmaları nedeniyle) aralarında anlaştıklarını, amaçlarının taşınmazı düşük bedelle almak olduğunu, Sanık B'nin "parayı yatırmayarak" ihalenin Sanık A'ya kalmasını sağladığını iddia ederek TCK 235 (ihaleye fesat) suçundan dava açar.
- Yerel Mahkeme Kararı: Ağır Ceza Mahkemesi, bu olguları "anlaşma" olarak kabul eder ve sanıkların mahkumiyetine karar verir.
Yargıtay'ın Bozma Gerekçesi: Anlaşma İspatlanamadı
Yargıtay 5. Ceza Dairesi, kararı net bir gerekçeyle BOZAR:
- Ceza hukukunun temel ilkesi "şüpheden sanık yararlanır".
- Sanıklar savunmalarında anlaşmadıklarını beyan etmişlerdir.
- Dosyada, sanıkların ihaleden önce anlaştıklarına (TCK 235/2-d) dair somut ve yeterli delil (telefon kaydı, mesaj, tanık beyanı, para transferi vb.) bulunmamaktadır.
- Sanıkların birbirini tanıyor olması (eski işçi/eski eş) veya eylemlerin (parayı yatırmama) şüpheli görünmesi, tek başına "anlaşma" suçunun sübuta erdiği (ispatlandığı) anlamına gelmez.
- Yeterli delil olmadığından, sanıkların beraatine karar verilmesi gerekirdi.
Yargıtay'ın "Kabule Göre" Bozması (Çelişki Eleştirisi):
Yargıtay ayrıca, mahkemenin kararında çelişki olduğunu da belirtir: Mahkeme hem "sanıklar anlaştı" demiş, hem de "ihalede zarar bulunmadığı" gerekçesiyle cezada alt sınırdan hüküm kurmuştur. Yargıtay'a göre, eğer bu anlaşma kabul ediliyorsa, icra dosyasındaki alacaklının (düşük bedel nedeniyle) zarara uğradığının da kabul edilmesi gerekirdi.
Analizin Sonucu
Bu karar, TCK 235'teki "anlaşma" fiilinin ispat standardını yükseltmektedir.
- Firmalar ve Yöneticiler İçin: İcra ihalelerine katılırken, diğer katılımcılarla olan (veya olmayan) ilişkiniz, savcılıklar tarafından "anlaşma" şüphesi olarak yorumlanabilir. Ancak, Yargıtay içtihadı nettir: Şüphe veya tahmin değil, TCK 235/2-d (anlaşma) için somut, maddi delil gereklidir.
- İdareler ve İcra Müdürlükleri İçin: Bir katılımcının yüksek teklif verip bedeli yatırmaması şüpheli bir durum olsa da, bu durum otomatik olarak bir "suç" teşkil etmez. Bu eylemin diğer katılımcıyla koordineli (anlaşmalı) yapıldığının delillendirilmesi gerekir.
- Hukuki Çıkarım: İhaleye fesat karıştırma suçunda "anlaşma" fiili, sanıkların kişisel bağlantılarına (akraba, eski işçi vb.) veya eylemlerin dışarıdan şüpheli görünmesine dayanılarak değil, suç kastı birliğini gösteren somut delillerle ispatlanmak zorundadır.




Yorum Bırak