4734 Md. 62 (Arsa Temini) Kentsel Dönüşüm Projelerinde Nasıl Yorumlanmalı?
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 62. maddesi, "arsa temin edilmeden, mülkiyet, kamulaştırma... işlemleri tamamlanmadan" yapım işi ihalesine çıkılamayacağını amir hükme bağlamıştır. Ancak 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun (Kentsel Dönüşüm Kanunu) gibi özel kanunların uygulandığı projelerde bu kuralın nasıl işleyeceği tereddüt yaratmaktadır. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, özel kanunlar ve genel ihale mevzuatı arasındaki etkileşimi doğru kurmanızı sağlar. Sayıştay 7. Dairesi’nin 09.01.2025 tarihli ve 641 sayılı kararı, 6306 sayılı Kanun kapsamındaki projelerde bu kuralın esneyebileceğini göstermektedir.
Kararın İlgili Kısmı
"...4734 sayılı Kanun ile İdarenin arsa temin edilmeden, mülkiyet ve kamulaştırma işlemleri tamamlanmadan ihaleye çıkılması yasaklandığından İdarenin, Hazine taşınmazı üzerinde bu taşınmaz kendisine devredilmeden, tahsis edilmeden veya kamulaştırılması suretiyle kendi adına tescil edilmeden ihaleye çıkarak imalata başlamasının mevzuat hükümlerine aykırılık teşkil ettiğinden bahisle... kamu zararı iddiasında bulunulmuştur." (Denetçi Raporu İddiası)
Olayın Arka Planı: Mülkiyeti Alınmadan İhaleye Çıkılması
Bir kentsel dönüşüm projesinde TOKİ tarafından yapılan kuralar sonucunda 28 hak sahibine konut tahsis edilememiştir. Belediye, bu mağduriyeti gidermek amacıyla, Hazine adına tescilli (belediyeye ait olmayan) parseller üzerinde bu 28 hak sahibi için konut inşa etme kararı almıştır. Belediye, bu kapsamda proje hazırlatmış ve "İksa Sistemleri ve Hafriyat Alımı" ihalesi yaparak imalata başlamıştır.
Denetçi İddiası: 4734 Md. 62 İhlal Edildi
Denetçi, belediyenin 4734 S.K. Md. 62'yi ihlal ettiğini, belediyeye ait olmayan Hazine arazisi üzerinde mülkiyet/tahsis işlemleri tamamlanmadan ihaleye çıkılmasının suç olduğunu tespit etmiştir. Ayrıca, 28 hak sahibine konut yapma sorumluluğunun TOKİ'de olduğunu, belediyenin kendiliğinden harekete geçemeyeceğini, yapılan proje, hakediş ve tasfiye tazminatı ödemelerinin kamu zararı olduğunu iddia etmiştir.
Sayıştay'ın Değerlendirmesi: 6306 Kapsamında Bakanlık Onayı Yeterlidir
Sayıştay, denetçi iddiasını kabul etmemiş ve kamu zararı olmadığına karar vermiştir:
- Belediye "İdare" Sıfatına Sahiptir: 6306 sayılı Kanun kapsamında belediyeler de "İdare" olarak tanımlanmıştır ve kentsel dönüşüm süreçlerinde yetki ve sorumlulukları vardır.
- Bakanlık Kaynak Tahsis Etmiştir: Belediye, konut eksikliğini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na bildirmiş ve Bakanlık, 28 adet konutun yapımına başlanması için belediyeye ...TL kaynak tahsisi yapmıştır.
- Harcama Kaynaktan Yapılmıştır: Belediye, harcamaları (proje, hafriyat) Bakanlığın 6306 S.K. Md. 7/12 uyarınca aktardığı "dönüşüm projeleri özel hesabı"ndan yapmıştır.
- Protokol Eksikliği "Usulidir": Belediyenin Bakanlık veya TOKİ ile resmi bir sözleşme veya mutabakat metni (protokol) imzalamamış olması, işlemin esasını (Bakanlık onayı ve kaynak tahsisi) değiştirmez. Bu durum "sadece usul eksikliği" olarak değerlendirilmiştir.
Analizin Sonucu
- İdareler İçin: 4734 Md. 62 (arsa temini) kuralı genel bir kural olmakla birlikte, 6306 sayılı Kentsel Dönüşüm Kanunu gibi özel kanunlar çerçevesinde yürütülen, Bakanlık tarafından onaylanan ve özel hesabından kaynak aktarılan projelerde, mülkiyetin fiilen idareye geçmemiş olması (örn. Hazine arazisi olması) tek başına kamu zararı oluşturmayabilir.
- Usul ve Esas: Bu tür işlerde idarelerin, 4734 Md. 62'ye takılmamak için mutlaka Bakanlık veya ilgili kurumla (TOKİ vb.) resmi bir protokol veya görevlendirme yazısı ile hareket etmesi, "usul eksikliği" eleştirisini de ortadan kaldıracaktır.
Nihai Karar: Belediye 6306 S.K. çerçevesinde hareket ettiğinden, harcamalar Bakanlıkça aktarılan kaynaktan yapıldığından ve protokol eksikliği sadece usuli bir eksiklik olduğundan, "ilişilecek husus bulunmadığına" oy birliğiyle karar verilmiştir.




Yorum Bırak