Uzun süreli hizmet alımı ihalelerinde, sözleşme süresi boyunca girdi maliyetlerinde meydana gelebilecek dalgalanmalara karşı hem idareyi hem de yükleniciyi korumak amacıyla fiyat farkı hesaplaması kritik bir mekanizmadır. Bu hesaplamanın temelini oluşturan ağırlık katsayılarının işin niteliğine uygun ve doğru bir şekilde belirlenmesi, ihaleye sağlıklı teklif verilmesi ve sözleşmenin adil bir şekilde yürütülmesi için zorunludur. İhale, sözleşme ve hakediş süreçlerinde karşılaşılan bu gibi teknik ve hukuki sorunlarda, Yaka Danışmanlık, tarafların haklarını korumak adına uzman desteği sunmaktadır. Kamu İhale Kurulunun 18.06.2025 tarihli ve 2025/UH.I-1345 sayılı kararı, malzemeli yemek hizmeti alımı ihalesinde akaryakıt giderinin fiyat farkı formülündeki yerini ve Kurulun "asli-tali unsur" ayrımını nasıl yorumladığını göstermesi açısından önemlidir.
Fiyat Farkı Formülünde Taşıma Giderinin Yeri ve İtirazın Temeli
İncelemeye konu olan, 24 ay süreli malzemeli yemek hizmeti alımı ihalesinde, idari şartname ve teknik şartnamede yemeklerin hastanenin ana binasında pişirilip bağlı birimlere taşınacağı açıkça belirtilmiştir. Bu durum, işin maliyet yapısı içinde bir akaryakıt giderinin varlığını kaçınılmaz kılmaktadır. Başvuru sahibi firma, bu tespitten yola çıkarak, fiyat farkı hesaplama formülünde akaryakıtın ağırlık oranını temsil eden (b1) katsayısının "0" olarak belirlenmesinin mevzuata aykırı olduğunu, çünkü taşıma işinin varlığı nedeniyle bu katsayının bir değer taşıması gerektiğini iddia etmiştir. Bu iddia, Kamu İhale Genel Tebliği'nin, fiyat farkı katsayılarının işin niteliğine ve girdilere uygun belirlenmesi gerektiği yönündeki açıklamasına dayanmaktadır.
Kurulun Asli ve Tali Unsur Ayrımı Yaklaşımı
Kamu İhale Kurulu, başvuruyu değerlendirirken Kamu İhale Genel Tebliği'nin ilgili maddelerine atıfta bulunmuştur. Tebliğ, fiyat farkı katsayıları belirlenirken işin niteliği, girdilerin yaklaşık maliyet içindeki ağırlığı ve işlevi gibi hususların dikkate alınarak "asli" ve "tali" unsurların belirlenmesi gerektiğini açıklar. En önemlisi, Tebliğ'de "Tali unsurlara ilişkin ağırlık oranının belirlenmediği durumlarda bu unsurların ağırlık oranının asli unsurlara dahil olduğu kabul edilir." şeklinde net bir hüküm bulunmaktadır.
Kurul, bu hükümden hareketle, malzemeli yemek hizmeti alımı ihalelerinde asli unsurların "işçilik" (a1) ve "yemek yapımında kullanılacak ana girdiler" (b3) olduğunu belirtmiştir. İdare de fiyat farkı formülünü bu iki asli unsuru dikkate alarak, toplamları bire (1.00) eşit olacak şekilde (a1=0,0954 ve b3=0,9046) düzenlemiştir. Kurul, yemek taşımada kullanılacak aracın akaryakıt giderinin, bu tür ihaleler için bir "tali unsur" niteliğinde olduğuna karar vermiştir. Dolayısıyla, akaryakıt için ayrı bir katsayı (b1) belirlenmemiş olması, bu maliyetin göz ardı edildiği anlamına gelmemekte; aksine, bu maliyetin ağırlığının asli unsurlar olan işçilik ve gıda malzemesi katsayıları içine dağıtıldığı kabul edilmektedir. Bu yorumla Kurul, idarenin (b1) katsayısını "0" olarak belirlemesinde mevzuata bir aykırılık bulunmadığı sonucuna varmıştır.
Analizin Sonucu ve Taraflar İçin Çıkarımlar
Kamu İhale Kurulunun bu kararı, fiyat farkı uygulamalarına ilişkin önemli pratik sonuçlar doğurmaktadır.
İdareler açısından: İdarelerin, fiyat farkı formülünü oluştururken işin maliyet yapısını dikkatle analiz ederek hangi girdilerin asli, hangilerinin tali olduğunu belirleme yetkisi bulunmaktadır. Tebliğ'de verilen örnekler (yemek ihalesinde işçilik ve gıda malzemesinin asli unsur olması gibi) bu konuda idarelere yol göstermektedir. Ancak, bu takdir yetkisinin keyfi kullanılmaması ve seçilen asli unsurların işin ana maliyet yükünü gerçekten temsil etmesi gerekmektedir.
İstekliler açısından: İsteklilerin, bir ihaleye teklif vermeden önce fiyat farkı formülünü ve belirlenen katsayıları son derece dikkatli bir şekilde incelemesi gerekmektedir. Bir maliyet kaleminin (örneğin akaryakıt) formülde ayrı bir katsayı ile temsil edilmemesi, o maliyetin fiyat farkı hesabında hiç dikkate alınmayacağı anlamına gelmeyebilir. Bu kararın gösterdiği gibi, tali kabul edilen unsurların maliyet artışları, asli unsurlar için belirlenen endeksler üzerinden dolaylı olarak yansıtılacaktır. Teklif sahipleri, bu durumu göz önünde bulundurarak risk analizlerini yapmalı ve tekliflerini buna göre oluşturmalıdırlar. Eğer bir maliyet kaleminin tali değil, asli bir unsur olduğunu düşünüyorlarsa, bunu ihale öncesi şikayet yoluyla dile getirmelidirler.
Sonuç olarak, bu karar, fiyat farkı formüllerinin yorumlanmasında esneklik payının olduğunu, ancak bu esnekliğin Kamu İhale Genel Tebliği'nin "asli ve tali unsur" ayrımı çerçevesinde kullanılması gerektiğini göstermektedir.




Yorum Bırak