Fiyatlar Arttı Diye Sözleşmeyi Feshetmek: Yargıtay'dan "Önce Uyarlama İste" Kararı!

Kamu ihale sözleşmeleri, uzun vadeli taahhütler içerir. Bu süre içinde yaşanan ekonomik dalgalanmalar veya Covid-19 gibi salgınlar, yüklenicilerin maliyetlerini alt üst edebilir. Peki, maliyetler öngörülemez şekilde arttığında yüklenici "Artık bu işi yapamıyorum" diyerek sözleşmeyi feshedebilir mi? Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, TBK 138 (aşırı ifa güçlüğü) kapsamında haklarınızı doğru bir hukuki süreçle aramanızı sağlar. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 10.03.2025 tarihli ve 2025/363 E., 2025/940 K. sayılı kararı, bu durumda izlenmesi gereken hukuki yolu netleştirmiştir.

Kararın İlgili Kısmı

"...davacı tacir olup fiyatlarda yükselmeler olabileceğini öngörerek sözleşme imzalaması gerektiğinden bunun doğrudan ifaya engel olan mücbir sebep teşkil etmesinin de düşünülemeyeceği, fiyat artışları öngörülemez sınırlarda gerçekleşmiş ve edim dengesi aşırı ölçüde bozulmuş ise TBK'nın 138. madde kapsamında aşırı ifa güçlüğü söz konusu olabilir ise de bunun için de mahkemeden uyarlama talebinde bulunulabilecek iken davacının bu yola gitmeksizin doğrudan sözleşmeyi feshettiğini belirterek edimlerini yerine getirmediğinden davanın reddine..."

Olayın Arka Planı: Yüklenicinin Pandemi Gerekçeli Fesih Talebi

Bir hazır yemek hizmeti yüklenicisi, 16.05.2019 tarihli sözleşmesini, 25.03.2020 tarihinde idareye yaptığı bildirimle, Covid-19 salgınını "mücbir sebep" göstererek 01.04.2020 tarihi itibarıyla tek taraflı olarak feshetmiştir. Yüklenici, salgın nedeniyle ifanın imkansız hale geldiğini iddia ederek, idareye verdiği toplam 5.106.132,48 TL tutarındaki teminat mektuplarının iadesi için dava açmıştır.

İstinaf Mahkemesinin Tespiti: "Bu Mücbir Sebep Değil, Aşırı İfa Güçlüğüdür"

İlk Derece Mahkemesi, yüklenicinin feshini "haklı" bularak davayı kabul etmiş ve teminatların iadesine karar vermiştir. Ancak davalı idarenin (diğer 56 yüklenicinin işe devam ettiğini belirten) istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi, kararı kaldırmış ve davayı reddetmiştir. İstinaf'ın gerekçesi, hukuki bir ayrım üzerine kuruludur:

Mücbir Sebep (İfa İmkansızlığı): Yüklenicinin işi yapması fiilen imkansız hale gelmemiştir. Hazır yemek hizmeti, diğer yükleniciler tarafından sürdürülmektedir. Bu nedenle "ifa imkansızlığı" yoktur.

Aşırı İfa Güçlüğü (TBK 138): Yüklenicinin asıl şikayeti, salgın nedeniyle artan gıda fiyatları ve bozulan tedarik zinciri, yani "ekonomik zorluktur". Eğer bu fiyat artışları, "basiretli bir tacir" olarak öngöremeyeceği sınırlara ulaşmış ve edim dengesini aşırı bozmuşsa, bu durum "aşırı ifa güçlüğü" (TBK 138) olarak değerlendirilir.

Yargıtay'ın Değerlendirmesi: Fesih, En Son Çaredir

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, Bölge Adliye Mahkemesi'nin bu gerekçesini hukuka uygun bularak kararı onamıştır. Yargıtay'a göre, aşırı ifa güçlüğü ile karşılaşan bir yüklenicinin yapması gereken ilk şey, doğrudan sözleşmeyi feshetmek değildir. Yüklenici, bu hukuki gerekçeye (TBK 138) dayanarak öncelikle mahkemeden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını (örneğin fiyat artışı) talep etmeliydi. Bu yasal hakkı kullanmadan doğrudan fesih yoluna gitmek, feshin haksız bulunmasına ve teminatın yanmasına neden olmuştur.

Analizin Sonucu

Yükleniciler İçin: Maliyetleriniz öngörülemez şekilde arttıysa (örn: ani kur artışı, emtia krizi, salgın), durumunuz "mücbir sebep" değil, "aşırı ifa güçlüğü" (TBK 138) olabilir. Bu durumda sakın sözleşmeyi tek taraflı feshetmeyin. Derhal idareye başvurun ve mahkemeden "sözleşmenin uyarlanması" davası açın. Fesih, en son çaredir ve genellikle teminatın yanmasıyla sonuçlanır.

İdareler İçin: Yüklenicinin "maliyetler arttı, feshediyorum" talebi karşısında, bunun mücbir sebep olmadığını, diğer yüklenicilerin işe devam ettiğini ve yüklenicinin yasal yolunun fesih değil, "uyarlama davası" olduğunu belirterek fesih talebini reddedebilirsiniz. Bu karar, idarelerin bu konudaki pozisyonunu güçlendirmektedir.