Fesih Hukuka Uygun, Ama Teminatın İradı Hukuksuz! Danıştay'dan Kritik 4735/21 Ayrımı
Yüklenicinin ihale sürecinde sunduğu aşırı düşük teklif açıklamasının, sözleşme imzalandıktan sonra Kamu İhale Kurulu (KİK) tarafından geçersiz veya mevzuata aykırı bulunması, idareler için karmaşık bir durum yaratır. 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 21. maddesi bu duruma atıf yapsa da, "sözleşmenin feshi" ile "kesin teminatın irat kaydedilmesi" yaptırımlarının koşulları farklılık gösterebilir mi? Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, haksız yere teminat iradı gibi ağır yaptırımlarla karşılaşmanızı önler. Danıştay 13. Dairesi’nin 02/10/2023 tarihli E:2017/727, K:2023/3826 sayılı kararı, fesih ve teminat iradı arasındaki bu ince çizgiyi net bir şekilde ortaya koymuştur.
Kararın İlgili Kısmı
"...davacının kesin teminatın irat kaydına ilişkin hukuki sebebinin belirtilen yargı kararlarıyla [yasaklama işleminin iptaline ilişkin dava] ortadan kalktığı anlaşıldığından, dava konusu işlemin bu kısmında hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında bu kısım yönünden hukuki isabet bulunmamaktadır."
Olayın Arka Planı: KİK Kararıyla Ortaya Çıkan Hatalı Açıklama ve Sonrası Fesih + Teminat İradı
Bir idarenin hizmet alımı ihalesinde, davacı şirketin aşırı düşük teklif açıklaması uygun görülerek sözleşme imzalanmıştır. Ancak ihaleye katılan başka bir isteklinin itirazen şikâyet başvurusu üzerine konuyu inceleyen KİK, sözleşme imzalandıktan sonra, davacının aşırı düşük teklif açıklamasında sunduğu proforma fatura ve maliyet/satış tutarı tespit tutanağının (örn: faturaların ilgili vergi dönemine ait olmaması) mevzuata aykırı olduğuna karar vermiştir. KİK, davacının teklifinin reddedilmesi gerektiği yönünde düzeltici işlem belirlemiştir.
İdare, bu KİK kararına dayanarak 4735 sayılı Kanun'un 21. maddesini ("Yüklenicinin, ihale sürecinde... yasak fiil veya davranışlarda bulunduğunun sözleşme yapıldıktan sonra tespit edilmesi halinde...") işletmiş ve hem sözleşmeyi feshetmiş hem de kesin teminatı irat kaydetmiştir. Yüklenici, bu çifte işlemin iptali için dava açmıştır.
Paralel Yargı Süreci: "Yasaklama" Kararının İptal Edilmesi
Bu olayla ilgili iki ayrı yargı süreci işlemiştir:
- Mevcut Dava (Fesih + Teminat İradı Davası): İlk Derece Mahkemesi, KİK kararının (açıklamanın geçersizliğine dair) kesinleştiğini, idarenin bu karara uyarak 4735/21'i uygulamasının (fesih ve teminat iradı) hukuka uygun olduğuna karar vererek davayı reddetmiştir.
- Yasaklama Davası (Paralel Dava): İdare, aynı KİK kararına dayanarak yüklenici hakkında 1 yıl yasaklama kararı da aldırmıştır. Yüklenici, bu yasaklama kararına ayrı bir dava açmıştır. Bu davada İdare Mahkemesi, "belgelerdeki hatanın yüklenicinin bilerek sahte belge kullandığı anlamına gelmediği, SMMM sorumluluğunda olduğu ve yükleniciye atfedilecek somut bir tespit bulunmadığı" gerekçesiyle yasaklama kararını iptal etmiştir. Bu iptal kararı Danıştay tarafından onanarak kesinleşmiştir.
Danıştay'ın İkili Değerlendirmesi: Fesih Evet, Teminat İradı Hayır
Danıştay, önüne gelen "Fesih + Teminat İradı" davasını incelerken, kesinleşen "Yasaklama Davası" sonucunu dikkate alarak kritik bir ayrıma gitmiştir:
- Sözleşmenin Feshi Kısmı (Onama): KİK'in "aşırı düşük teklif açıklamasının geçersiz olduğuna" dair kararı yargı kararıyla kesinleşmiştir. Bu karar, idareye düzeltici işlem yapma (yani davacının teklifini reddetme) yükümlülüğü getirir. Teklifi reddedilmesi gereken bir istekli ile sözleşme imzalanmış olması, KİK kararı sonrası idarenin sözleşmeyi feshetmesini hukuka uygun kılar. Mahkemenin fesihe ilişkin davanın reddi kararında hukuki isabetsizlik yoktur.
- Kesin Teminatın İrat Kaydedilmesi Kısmı (Bozma ve İptal): 4735 sayılı Kanun'un 21. maddesi, teminatın irat kaydedilebilmesi için, yüklenicinin "ihale sürecinde 4734 sayılı Kanun'a göre yasak fiil veya davranışlarda (yani Md. 17'deki fiillerde) bulunduğunun" tespit edilmesini şart koşar.
- Yüklenicinin "yasak fiil" (sahte/gerçeğe aykırı belge kullanma - Md. 17/c) işleyip işlemediği konusu, paralel yürüyen yasaklama davasında karara bağlanmıştır.
- O davada mahkeme ve Danıştay, "Davacının kastı veya bilgisi dahilinde yasak fiil işlediğine dair somut tespit yok" diyerek yasaklama kararını iptal etmiştir.
- Bu durumda, yüklenicinin "yasak fiil" işlemediği kesinleşmiş bir yargı kararıyla sabittir. 4735/21'in "yasak fiil" şartı oluşmamıştır.
- Yasak fiil yoksa, teminat irat kaydedilemez. Mahkemenin teminat iradına ilişkin davayı reddetmesi hatalıdır. (Bu kısım bozulmuş ve Danıştay tarafından iptal edilmiştir).
Analizin Sonucu
- Aşırı düşük teklif açıklamasının, sözleşme imzalandıktan sonra KİK kararıyla geçersiz bulunması, idareye sözleşmeyi feshetme hakkı verir. Zira ihale, en başından o yüklenicide kalmamalıydı.
- Ancak, 4735 sayılı Kanun'un 21. maddesi uyarınca kesin teminatın irat kaydedilmesi otomatik bir sonuç değildir.
- Teminatın irat kaydedilebilmesi için, açıklamadaki hatanın sadece "usule aykırılık" veya "geçersizlik" olması yetmez; aynı zamanda bu durumun 4734 sayılı Kanun Md. 17 kapsamında (sahtecilik, gerçeğe aykırı belge vb.) bir "yasak fiil" teşkil ettiğinin ve bu fiilin yüklenici tarafından bilinçli olarak işlendiğinin somut tespiti gerekir.
- Eğer yüklenici hakkındaki paralel "yasaklama kararı" "fiil sabit değil" veya "yüklenicinin kastı yok" gibi gerekçelerle mahkemece iptal edilmiş ve bu karar kesinleşmişse, idarenin "yasak fiil" iddiası hukuki dayanağını yitirir ve kesin teminat irat edilemez.




Yorum Bırak