Aşırı Düşük Teklif Açıklamalarında "Üçüncü Kişi" Kavramı

Aşırı düşük teklif sorgulaması, isteklilerin teklif ettikleri düşük fiyatın gerçekçi ve uygulanabilir olduğunu kanıtlama sürecidir. Kamu İhale Genel Tebliği, bu ispat için kullanılabilecek çeşitli yöntemler sunar. Bunlardan biri de, maliyet bileşenlerine ilişkin "üçüncü kişilerden" fiyat teklifi almaktır. Peki, ihaleye katılan başka bir istekli, bu anlamda "üçüncü kişi" sayılabilir mi? Bir isteklinin, rakibi olan başka bir istekliden aldığı fiyat teklifini kendi açıklamasında kullanması, rekabeti bozan bir danışıklı hareket midir, yoksa ticari hayatın olağan bir parçası mıdır? Kamu İhale Kurulunun 01.10.2025 tarihli ve 2025/UH.I-2111 sayılı kararı, bu hassas konuya önemli bir açıklık getirmekte ve idarelerin bu tür durumları yorumlarken aşırıya kaçmaması gerektiğini göstermektedir.

Fiyat Teklifi ve İdarenin Danışıklı Hareket Tespiti

Karara konu olan olayda, bir araç kiralama ve personel taşıma hizmeti ihalesinde, ekonomik açıdan en avantajlı teklif sahibi olan istekli (Rtur Turizm), aşırı düşük teklif açıklamasını sunmuştur. Bu açıklamada, araç kiralama maliyetlerini tevsik etmek için, ihaleye katılan ancak teklifi geçersiz sayılan başka bir istekli olan Devtur Turizm'den aldığı fiyat tekliflerini kullanmıştır.

İdare, bu durumu, iki isteklinin "irade birliği içinde" hareket ettiği ve 4734 sayılı Kanun'un 17. maddesinde düzenlenen "yasak fiil veya davranışlarda" (ihaleye fesat karıştırma, rekabeti etkileme) bulunduğu şeklinde yorumlamıştır. Bu tespitten hareketle idare, hem fiyat teklifini kullanan Rtur Turizm'in hem de fiyat teklifini veren Devtur Turizm'in geçici teminatlarını gelir kaydetmiş ve ihaleyi iptal etmiştir. Başvuru sahibi Rtur Turizm ise bu işlemin hukuka aykırı olduğunu iddia ederek konuyu Kurul'a taşımıştır.

Kurulun Değerlendirmesi: Fiyat Teklifi Almak Tek Başına Suç Değil

Kamu İhale Kurulu, idarenin kararını iki ana başlıkta incelemiştir: geçici teminatların gelir kaydedilmesi ve ihalenin iptali.

  1. Geçici Teminatların Gelir Kaydedilmesi: Kurul, idarenin bu işlemini tamamen hukuka aykırı bulmuştur. Gerekçeleri şunlardır:
    • Mevzuatta, aşırı düşük teklif açıklamasında ihaleye katılan başka bir istekliden fiyat teklifi alınmasını yasaklayan hiçbir hüküm yoktur.
    • İki isteklinin ortak hareket ettiğine dair, bu fiyat teklifi alışverişi dışında somut hiçbir delil veya tespit bulunmamaktadır. Tek başına bu eylem, danışıklı hareket için "kuvvetli bir karine" oluşturmaz.
    • En önemlisi, 4734 sayılı Kanun, 17. maddedeki (a) ve (b) bentlerinde sayılan (ihaleye fesat karıştırma, rekabeti etkileme gibi) fiiller için geçici teminatın gelir kaydedilmesi yönünde bir yaptırım öngörmemektedir. Teminatın gelir kaydedilmesi, sadece belirli durumlarda (örneğin ihaleye katılamayacağı halde katılanlar için) uygulanan istisnai bir yaptırımdır.

Bu nedenlerle Kurul, her iki isteklinin de geçici teminatlarının gelir kaydedilmesi işleminin iptal edilmesi gerektiğine karar vermiştir.

  1. İhalenin İptali: Kurul, ihalenin iptali konusunda ise farklı bir sonuca varmıştır. 4734 sayılı Kanun'un 39. maddesi, idareye "verilmiş olan bütün teklifleri redderek ihaleyi iptal etme" konusunda geniş bir takdir yetkisi tanımaktadır. İdarenin iptal gerekçesi (danışıklı hareket iddiası) Kurul tarafından yerinde bulunmasa da, idarenin nihai olarak ihaleyi iptal etme eyleminin, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olduğu yönünde bir tespit yapılamamıştır. Kurul, idarenin bu takdir yetkisini kullandığını ve bu yetkinin kullanımına müdahale edemeyeceğini belirterek, ihalenin iptaline ilişkin kararı onamıştır.

Analizin Sonucu ve Taraflar İçin Çıkarımlar

Bu karar, aşırı düşük teklif açıklamaları ve idarenin takdir yetkisi konularında önemli mesajlar içermektedir:

  • İdareler Açısından: İhaleye katılan istekliler arasındaki ticari ilişkileri (fiyat teklifi alıp verme gibi) otomatik olarak "danışıklı hareket" olarak yorumlamaktan kaçınmalıdırlar. Bu tür bir sonuca varmak için çok daha somut ve güçlü deliller gereklidir. Ayrıca, Kanun'da açıkça belirtilmeyen durumlar için geçici teminatın gelir kaydedilmesi gibi ağır yaptırımlar uygulayamazlar.
  • İstekliler Açısından: Aşırı düşük teklif açıklaması hazırlarken, maliyetlerini tevsik etmek amacıyla, ihaleye katılanlar da dâhil olmak üzere, piyasadaki herhangi bir "üçüncü kişiden" fiyat teklifi alabilirler. Bu durum, tek başına bir yasak fiil olarak değerlendirilemez. Ancak, idarenin ihaleyi iptal etme konusundaki geniş takdir yetkisini de göz önünde bulundurmalıdırlar.

Sonuç olarak, bu karar, bir yandan isteklilerin ticari özgürlüklerinin sınırlarını çizerken, diğer yandan da idarenin ihaleyi iptal etme yetkisinin genişliğini, gerekçesi hukuken zayıf olsa bile, bir kez daha teyit etmektedir.