İdarenin Zemin Öngörüsü Yanlış Çıkarsa Sorumluluk Yüklenicide mi? Sayıştay'dan Emsal Süre Uzatımı Kararı
Kamu yapım işlerinde zemin koşullarının beklenenden farklı çıkması, idareler ve yükleniciler arasında en sık yaşanan anlaşmazlıklardan biridir. Bu durum, hem maliyet artışlarına hem de süre uzatımı taleplerine yol açarak projeleri çıkmaza sokabilmektedir. İdarenin ihale öncesi yaptığı değerlendirmelerin "tahmini" mi yoksa "bağlayıcı" mı olduğu, yüklenicinin ise "yeri görme" yükümlülüğünün sınırları hukuki bir gri alan yaratmaktadır. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak kritik öneme sahiptir. Sayıştay 6. Dairesi'nin 27.02.2025 tarihli ve 971 sayılı Kararı (İlam No: 75, Madde: 40), bu ikilemi netleştiren önemli bir içtihat sunmaktadır.
Kararın İlgili Kısmı
"Dolayısıyla ortaya çıkan durum önceden öngörülemeyeceğinden ve ihale öncesinde İdare tarafından zemin hakkında yapılan değerlendirme yanıltıcı olduğundan, zemin durumuna göre yürütülmesi gereken çalışmalar dikkate alınarak süre uzatımı verilmesinin makul olduğu değerlendirilmiştir."
İdare "Yumuşak Zemin" Varsaydı, Hafriyat "Kayalık" Çıktı
Analize konu olan olayda bir belediye, yap-işlet-devret modeli ile kapalı spor kompleksi yapım işi için ihaleye çıkmıştır. İdare, ihale öncesi zemin etüdü yaptırmamış, kendi teknik personelinin görsel incelemelerine dayanarak zeminin "yumuşak toprak" olduğunu varsaymış ve hafriyat süresini 12-15 gün olarak planlamıştır.
Sözleşme imzalandıktan sonra yapı ruhsatı işlemleri kapsamında yüklenici tarafından zemin etüdü yapılmıştır. Bu etüt sonucunda, zeminin idarenin öngördüğünün aksine, özellikle -8 metre kotuna inilmesi gereken derinliklerde, kırım işlemi gerektiren "kayaçlardan oluşan sert zemin" olduğu ortaya çıkmıştır. Yüklenici bu duruma istinaden süre uzatımı talebinde bulunmuş, idare de jeoloji mühendislerinin raporuna (hafriyatın 45-60 gün süreceği) ve çalışılamayacak kış dönemine (fen noktasından çalışılamayan günler) dayanarak yükleniciye 150 gün süre uzatımı vermiştir.
Denetim Raporu: "Yüklenici Yeri İncelemeliydi"
Denetim raporunda, verilen bu süre uzatımının yersiz olduğu ve kamu zararına yol açtığı iddia edilmiştir. Bu iddianın temel gerekçesi; yüklenicinin ihale öncesinde inşaatın yapılacağı yeri inceleme hakkı ve yükümlülüğü bulunduğu, bu nedenle zeminde toprak yerine kaya çıkmasının süre uzatımı için geçerli bir sebep olamayacağı yönündedir.
Sayıştay: "İdarenin Değerlendirmesi Yanıltıcı, Bu Durum Öngörülemezdi"
Sayıştay 6. Dairesi, çoğunluk oyuyla bu iddiayı reddetmiş ve kamu zararı olmadığına karar vermiştir. Kararın gerekçeleri şu noktalarda toplanmıştır:
Yanıltıcı Ön Kabul: İdarenin kendisi ihale öncesi zemin etüdü yapmamış ve zeminin yumuşak toprak olduğu "ön kabulüyle" işin süresini planlamıştır. Bu ön kabulün "yanıltıcı" olduğu sonradan kanıtlanmıştır.
Öngörülemezlik: Yüklenicinin taahhüdü, sözleşme ve eki belgelerdeki yükümlülükler kapsamındadır. İdarenin yanıltıcı ön kabulüne dayanan bir durumda, -8 metre derinlikteki kayaç yapının ortaya çıkması "öngörülemez bir durum" olarak kabul edilmiştir.
Çevre İnşaatların Yetersizliği: Rapordaki "çevredeki inşaatlardan bilinirdi" iddiası da çürütülmüştür. Sayıştay, çevredeki yapıların çoğunlukla sığ (yaklaşık 1 metre) hafriyatla yapıldığını, oysa incelenen projenin -8 metre derinlik gerektirdiğini, bu nedenle o inşaatların emsal olamayacağını belirtmiştir.
20 Günlük Başvuru Süresi İhlal Edildi mi? Sayıştay'ın "İdare Kaynaklı Gecikme" Yorumu
Denetim raporundaki bir diğer iddia, yüklenicinin süre uzatımı talebini 20 günlük yasal süre içinde yapmadığı yönündedir. Sayıştay bu iddiayı da reddetmiştir.
Karara göre, ilgili sözleşmenin 10. maddesi, "idarenin sebep olduğu hallerden" kaynaklanan gecikmelerde yüklenicinin 20 gün içinde yazılı bildirimde bulunma şartının aranmayacağını açıkça düzenlemiştir. İdare, zemin koşullarının yumuşak olduğunu düşünerek yaptığı hatalı planlamanın "idareden kaynaklandığını" zımnen kabul etmiş ve süre uzatımını bu maddeye (10. maddenin 6. bendi) dayanarak vermiştir. Dolayısıyla, 20 günlük süre şartının aranması bu durumda hukuken mümkün değildir.
Analizin Sonucu
İdarenin Sorumluluğu: İdareler, ihale dokümanında zemin koşullarına ilişkin bir ön değerlendirme veya varsayım sunuyorsa (örn: 15 günlük hafriyat süresi öngörmek), bu değerlendirmenin yanlış çıkması durumunda sorumluluk "idare kaynaklı bir sebep" olarak yüklenici lehine yorumlanabilir.
Zemin Etüdünün Önemi: Bu karar, idarelerin özellikle derin hafriyat gerektiren yapım işlerinde ihale öncesi zemin etüdü yaptırmasının, gelecekteki süre uzatımı ve maliyet artışı anlaşmazlıklarını önlemek için ne kadar kritik olduğunu göstermektedir.
Yeri Görme Yükümlülüğü: Yüklenicinin "yeri görme" yükümlülüğü mutlak ve sınırsız değildir. Özellikle yerin derinliklerindeki (örn: -8 metre) jeolojik yapıyı, sondaj yapmadan sadece görsel incelemeyle tespit etmesi beklenemez.
Süre Uzatımında Başvuru Süresi: Gecikmenin temel nedeni idarenin yanıltıcı bilgisi veya kusurundan kaynaklanıyorsa, yüklenicinin 20 günlük süre şartına uymaması tek başına süre uzatımı talebinin reddi için yeterli bir gerekçe olmayabilir (sözleşme hükümlerine bağlı olarak).




Yorum Bırak