Kabulü Yapılan Mal Şartnameye Aykırı Çıktı: İdare Gecikme Cezası Kesmek Zorunda mı?

Mal alımı ihalelerinde, özellikle çok kalemli alımlarda, teslim edilen ürünlerden bazılarının teknik şartnameye uygun olmaması sıkça karşılaşılan bir durumdur. Ürünün kabulünün yapılmış olması, ancak aykırılığın sonradan fark edilmesi, idareleri "gecikme cezası" uygulama konusunda tereddütte bırakmaktadır. Yüklenicinin bu aykırılığı sonradan gidermesi, cezai sorumluluğu ortadan kaldırır mı? Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, idarelerin ve firmaların menfaatinedir. Sayıştay 6. Dairesi'nin 20.02.2025 tarihli ve 970 sayılı Kararı (İlam No: 57, Madde: 12), bu konuda önemli bir perspektif sunmaktadır.

Kararın İlgili Kısmı

"Dolayısıyla, Teknik Şartnameye aykırı tel örgülerin 173 kalem ve 16.236 adet farklı üründen birisi olması ve diğer tüm mal ve malzemelerin Teknik Şartname özelliklerine uygun olarak temin edilmesi, ayrıca söz konusu aykırılığın Yüklenici tarafından ... Teknik Şartnameye uygun tel örgülerin İdareye teslim edilmesi suretiyle ortadan kalkması hususları karşısında somut olayda kamu zararından bahsetmek mümkün değildir."

173 Kalemlik Alımda Bir Ürün Kabul Sonrası Aykırı Bulundu

Analize konu olan olayda, bir Büyükşehir Belediyesi, 173 kalem ve toplam 16.236 adet farklı üründen (hırdavat, inşaat malzemesi, makine vb.) oluşan bir mal alımı ihalesi gerçekleştirmiştir. Alım kapsamında, 24.07.2023 tarihinde ürünlerin muayene ve kabulü yapılmıştır.

Ancak kabul işleminden yaklaşık iki ay sonra (12.09.2023), alımı yapılan kalemlerden biri olan "galvanizli tel örgülerin" teknik şartnamede belirtilen koşullara uygun olmadığı tespit edilmiştir. Durumun bildirilmesi üzerine yüklenici firma, 16.10.2023 tarihinde teknik şartnameye uygun yeni tel örgüleri idareye teslim ederek aykırılığı gidermiştir.

Denetim Raporu: "Değişim Süresi İçin Gecikme Cezası Uygulanmalıydı"

Denetim raporunda, tel örgülerin ilk tesliminin şartnameye uygun olmaması ve uygun olanlarla değiştirilmesinin 16.10.2023 tarihini bulması nedeniyle, arada geçen süre için sözleşme kapsamında gecikme cezası uygulanması gerektiği iddia edilmiştir. Bu cezanın uygulanmaması "kamu zararı" olarak nitelendirilmiştir.

Sayıştay: "Aykırılık Giderildiyse ve Toplam Alım İçinde Küçükse Kamu Zararı Yoktur"

Sayıştay 6. Dairesi, bu iddiayı yerinde bulmamış ve oy birliğiyle kamu zararı oluşmadığına karar vermiştir. Dairenin kararı iki temel gerekçeye dayanmaktadır:

Aykırılığın Kapsamı: Sorgu konusu olan çit teli alımı, 173 kalem ve 16.236 adet üründen oluşan çok büyük bir alımın sadece küçük bir parçasıdır. Diğer tüm mal ve malzemeler teknik şartnameye uygun olarak temin edilmiştir.

Aykırılığın Giderilmesi: Daha da önemlisi, yüklenici firma tespit edilen bu aykırılığı, idareye teknik şartnameye uygun yeni tel örgüleri teslim etmek suretiyle "ortadan kaldırmıştır."

Sayıştay, bu iki hususu birlikte değerlendirdiğinde, yani aykırılığın hem toplam alım içindeki oranının çok düşük olması hem de yüklenici tarafından sonradan düzeltilmiş olması karşısında, gecikme cezası uygulanmamasından dolayı bir "kamu zararından bahsetmenin mümkün olmadığına" hükmetmiştir.

Analizin Sonucu

Kısmi Aykırılık ve Kamu Zararı: Bu karar, çok kalemli mal alımlarında, küçük bir kalemde yaşanan ve sonradan düzeltilen teknik şartnameye aykırılıkların, idare tarafından "kamu zararı" oluşmadığı yönünde değerlendirilebileceğine dair önemli bir emsaldir.

Yüklenicinin Düzeltme Yükümlülüğü: Karar, yüklenicinin aykırılığı gidermesinin (ayıplı malı değiştirmesinin) kamu zararı değerlendirmesinde kritik bir rol oynadığını göstermektedir. Eğer yüklenici bu değişimi yapmasaydı, karar muhtemelen kamu zararı yönünde olacaktı.

İdarenin Takdir Alanı: İdarelerin, sözleşme uygulamasında karşılaşılan her küçük aykırılık için otomatik olarak ceza kesintisi yoluna gitmek yerine, olayın bütününü (toplam alımdaki etkisi, yüklenicinin iyi niyeti, aykırılığın giderilmesi) değerlendirerek "kamu zararı" perspektifinden bir sonuca varabileceğini göstermektedir. Bu durum, idareye makul bir takdir alanı tanımaktadır.