Danıştay'dan Emsal 'Sahte Belge' Kararı: Çelişkili Raporlar ve Şifahi Beyanlar Yasaklama İçin Yeterli Değil!
Yurtdışında elde edilen iş deneyim belgelerinin kamu ihalelerinde kullanılması, firmalar için önemli fırsatlar sunarken, bu belgelerin doğruluğunun teyidi idareler için ciddi zorluklar yaratmaktadır. İdarelerin, yabancı makamlardan aldığı teyit yazılarına veya yerinde inceleme raporlarına dayanarak "sahte belge" (4734 S.K. Md. 17/c) iddiasıyla verdiği ağır yasaklama kararları, yargı denetiminde sıkı bir ispata tabi tutulmaktadır. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, yurtdışı belgelerinizin teyit sürecindeki hukuki riskleri yönetmenize yardımcı olur. Danıştay 13. Dairesi’nin 19/04/2024 tarihli E:2024/577, K:2024/1746 (ve bağlantılı E:2024/584, K:2024/1745) sayılı kararları, bu konudaki ispat standardını belirlemiştir.
Kararın İlgili Kısmı
"...iş deneyim belgelerinin sahte olduğunun da her türlü şüpheden uzak, kesin verilerle ispatlanamaması karşısında, Kanun'un 17. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan şartların tam olarak gerçekleşmediği anlaşıldığından, IKBY İmar ve İskan Bakan Yardımcısı tarafından verilen çelişkili beyanlara ve Geçici Görev Raporu'nda yer verilen sözlü ifadelere dayanılarak tesis edilen yasaklama işleminin davacıya ilişkin kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır."
Olayın Arka Planı: DSİ İhalesindeki Irak İş Deneyim Belgeleri
Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü'nün "Silvan Tüneli İkmali 2 Kısım" işi ihalesine (belli istekliler usulü) ön yeterlik başvurusunda bulunan davacı şirket, iş deneyimini tevsik amacıyla Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) gerçekleştirildiği iddia edilen "Penjwen Tüneli Yapım İşi" ve "Süleymaniye-Derbendikan Yol Yapım İşi"ne ait iş deneyim belgeleri sunmuştur.
İdarenin Araştırması ve Çelişkili Bulgular
DSİ, belgelerin doğruluğunu teyit etmek için Dışişleri Bakanlığı ve Erbil Başkonsolosluğu aracılığıyla yazışmalar yapmıştır.
- İlk Tespitler (Aleyhte): Gelen ilk yazılarda (Ocak 2023), IKBY İmar ve İskan Bakan Yardımcısının "firmanın kendi bakanlıklarında kaydı olmadığını", "Penjwen Tüneli'nin fiiliyatta hiç başlamadığını" ve "Süleymaniye yolunu yerel bir firmanın üstlendiğini" beyan ettiği bildirilmiştir.
- İlk Yasaklama Olur'u: DSİ, bu yazılara dayanarak 03/02/2023 tarihli Bakan Olur'u ile firmanın (ve ortaklarının) 2 yıl yasaklanmasına karar vermiştir.
- Yerinde İnceleme (Çelişkili): İdare, kararı yayımlatmayı bekletmiş ve yerinde inceleme için 27/02/2023 tarihli bir "Yurt Dışı Geçici Görev Raporu" hazırlatmıştır. Bu raporda, aynı Bakan Yardımcısı bu kez "Ohitan firmasının iyi bir firma olduğunu, başarılı işlerinin çok olduğunu, bilhassa köprülerinin başarılı olduğunu, ancak hakedişlerini ödeyemediklerini ve firmanın çok alacağının olduğunu" şeklinde, önceki beyanlarıyla taban tabana zıt bir beyanda bulunmuştur.
- Konsolosluk Teyidi (Lehte): Bu arada davacı firma, Erbil Başkonsolosluğu ile yazışmış ve Konsolosluk, 23/02/2023 tarihli e-posta ile bahse konu işlere ait sözleşme ve hakediş belgelerinin "imza ve mühür onaylı" nüshalarını davacıya göndermiştir.
Mahkemelerin Değerlendirmesi
- İlk Derece Mahkemesi: İdarenin topladığı deliller (Dışişleri yazıları, görev raporu) birbiriyle çelişkilidir. Sahtecilik iddiası "her türlü şüpheden uzak ve kesin verilerle" ortaya konulamamıştır. (İşlemin İptali).
- Bölge İdare Mahkemesi (BİM): İlk Derece kararını kaldırdı. BİM, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kovuşturmaya yer olmadığına dair kararındaki "basit bir araştırma ile iş deneyim belgelerinin sahte olduğunun tespit edilebileceği" şeklindeki bir ara gerekçeyi ve KİK'in (ön yeterlik başvurusunun reddine ilişkin) kararının onanmasını gerekçe göstererek yasağı hukuka uygun buldu. (Davanın Reddi).
Danıştay'ın Bozma Gerekçesi: İspat Standardı ve Çelişkili Delil
Danıştay 13. Dairesi, BİM kararını bozarak İlk Derece Mahkemesi'nin iptal gerekçesine dönmüştür:
- İspat Standardı: İhalelere katılmaktan yasaklama kararı için isnat edilen fiilin (sahteciliğin) kesin olarak sübuta ermesi gerekir.
- Delillerdeki Çelişki: İdarenin yasaklama kararına dayanak aldığı belgeler (GAGM yazıları) ile sonradan hazırlattığı Yurt Dışı Görev Raporu'ndaki beyanlar birbiriyle açıkça çelişmektedir.
- Konsolosluk Teyidi: Erbil Başkonsolosluğu, belgeleri (metne şamil olmamakla birlikte) tasdik etmiş ve hatta bu belgeleri firmaya bizzat göndermiştir. Bu durum, belgelerin varlığını teyit etmektedir.
- Savcılık Kararının Yanlış Yorumlanması: BİM, Savcılığın takipsizlik (kovuşturmaya yer olmadığına dair) kararını yanlış yorumlamıştır. Savcılık, suçun unsurlarının oluşmadığına karar vermiştir; bu durum belgelerin sahte olduğunu değil, sahtecilik suçunun oluşmadığını gösterir.
- KİK Kararının Etkisi: KİK'in ön yeterlik başvurusunu reddetmesi ve bu kararın onanması ihale sürecine ilişkindir. Bir teklifin değerlendirme dışı bırakılması, otomatik olarak "sahtecilik" fiilinin işlendiği ve yasaklama gerektiği anlamına gelmez.
- Sonuç: İdare, IKBY Bakan Yardımcısının çelişkili ve sözlü ifadelerine dayanarak, sahteciliği kesin ve somut olarak ispatlayamadığı için yasaklama işlemi hukuka aykırıdır.
Analizin Sonucu
- Ağır bir yaptırım olan ihalelerden yasaklama kararı, "her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut verilerle" desteklenmelidir. Şüphe, idari yaptırıma tabi tutulacak kişinin lehine yorumlanır.
- İdarenin topladığı deliller (resmi yazışmalar, yerinde inceleme raporları vb.) arasında çelişki bulunması, fiilin sübuta ermediğini gösterir ve yasaklama kararını hukuka aykırı hale getirir.
- Yabancı makam yetkililerinin (Bakan Yardımcısı gibi) şifahi (sözlü) beyanları, özellikle de kendi içinde çelişkiliyse, imzalı sözleşme ve hakediş belgeleri karşısında zayıf kalmaktadır.
- Savcılığın "kovuşturmaya yer olmadığına (takipsizlik)" dair kararı, idari yaptırım için (yasaklama) delil olarak kullanılamaz; aksine, ceza hukuku açısından suçun unsurlarının oluşmadığını gösterir.




Yorum Bırak