İhaleye Fesat Karıştırma Şüphesi Varken İade Edilen Geçici Teminatın Hukuki Durumu

Kamu ihalelerinde geçici teminatların iadesi, özellikle sonradan ortaya çıkan hukuki sorunlar nedeniyle idareler ve firmalar arasında ciddi anlaşmazlıklara yol açabilmektedir. İdare, bir yüklenicinin ihaleye fesat karıştırmaya teşebbüs ettiğini, geçici teminatı iade ettikten sonra öğrenirse, bu teminatı geri talep edebilir mi? Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, idarelerin ve yüklenicilerin hukuki pozisyonlarını korumaları için kritik önem taşır. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 05.03.2025 tarihli ve 2024/2884 E., 2025/871 K. sayılı kararı, bu ikilemi netleştiren önemli bir emsal teşkil etmektedir.

 

Kararın İlgili Kısmı

"...davalı şirket yetkilisi ...hakkında C. Savcılığına 2007/634 sayılı iddianamesiyle ihaleye fesat karıştırmaya teşebbüs suçundan kamu davası açılmasının ihalenin onaylanmasından ve teklifi değerlendirme dışı bırakılan şirketin geçici teminat mektubunun iade edilmesinden sonra öğrenildiği, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 11. maddesindeki koşulların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir."

 

Olayın Arka Planı: Teminat İadesinden Sonra Öğrenilen Suçlama

Bir kamu idaresi (davacı), düzenlediği sağlık ocağı ihalesine katılan bir şirketin (davalı) geçici teminat mektubunu, teklifi yetersiz bularak iade etmiştir. Ancak idare, bu iade işleminden sonra, şirket yetkilisi hakkında ihaleye fesat karıştırmaya teşebbüs suçuyla bir kamu davası açıldığını öğrenmiştir. İdare, 4734 sayılı Kamu İhale Yasası'nın ilgili maddelerine (11, 17, 58, 59) dayanarak, bu durumun teminatın gelir kaydedilmesi için yasal bir gereklilik olduğunu ileri sürmüş ve iade edilen 5.000,00 TL geçici teminat tutarının yasal faiziyle birlikte tahsili için dava açmıştır.

 

Yerel Mahkemenin Kararı: İade Anında Yasaklılık Kararı Yoktu

Sulh Hukuk Mahkemesi (İlk Derece Mahkemesi), idarenin talebini reddetmiştir. Mahkeme, kararını şu gerekçelere dayandırmıştır:

Dava açıldığı sırada, davalı şirket hakkında kamu ihalesine katılmaktan yasaklama kararı bulunmamaktadır.

İdare, şirket yetkilisi hakkındaki kamu davasını, teminat mektubunu iade ettikten sonra öğrenmiştir.

Bu nedenlerle, 4734 sayılı Kanun'un 11. maddesinde belirtilen (teminatın gelir kaydedilmesini gerektiren) koşullar, iade işlemi sırasında oluşmamıştır.

 

Yargıtay'ın Değerlendirmesi: Teminatın Gelir Kaydedilme Koşulları

Davacı idarenin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, İlk Derece Mahkemesi'nin kararını ONANMIŞTIR. Yargıtay, kararın usul ve kanuna uygun olduğunu belirtmiş ve şu temel noktaları vurgulamıştır:

Zamanlama Esastır: Geçici teminatın gelir kaydedilmesi, 4734 sayılı Kanun'un 11. maddesindeki şartların varlığına bağlıdır. Olayda, bu şartların (örn. ihaleye fesat karıştırma suçunun tespiti ve buna bağlı bir yasaklama süreci) varlığı, teminatın iadesinden sonra idarenin bilgisine girmiştir.

Kanun Maddelerinin Yorumu: Yargıtay, 4734 sayılı Kanun'un 11. maddesindeki şartların oluşmadığı ve 59. maddenin ise isteklilerin cezai sorumluluklarını düzenlediği yönündeki mahkeme gerekçesini yerinde bulmuştur. Bu durum, idari bir işlem olan teminatın gelir kaydedilmesiyle doğrudan ilişkilendirilmemiştir.

 

Analizin Sonucu

Bu karar, geçici teminatların gelir kaydedilmesi konusunda kritik bir "zamanlama" ilkesini ortaya koymaktadır:

İade İşlemi Geri Alınamaz: Bir idare, yükleniciye ait geçici teminatı, o anki bilgi ve belgelere göre usulüne uygun olarak iade ettiyse, sonradan ortaya çıkan (veya sonradan öğrenilen) cezai suçlamalara dayanarak bu iade işlemini geri alamaz ve teminatı tekrar talep edemez.

Yasaklama Kararının Önemi: Teminatın gelir kaydedilebilmesi için, ihaleye fesat karıştırma gibi fiillerin idari (KİK veya mahkeme kararı ile yasaklama) veya cezai (kesinleşmiş mahkumiyet) olarak tespit edilmiş olması ve bu tespitin teminat iade edilmeden önce idarenin bilgisi dahilinde olması gerekir.

İdari ve Cezai Süreçlerin Ayrımı: Yargıtay, 59. maddeye atıf yaparak, ihaleye fesat karıştırmanın cezai boyutunun ayrı bir süreç olduğunu, bunun otomatik olarak idari bir yaptırım olan teminatın gelir kaydedilmesine (özellikle de teminat çoktan iade edilmişse) yol açmayacağını belirtmiştir.