Ceza Soruşturmasında Takipsizlik Alan Yüklenici, İdarece El Konulan Kesin Teminatı Geri Alabilir mi?

Kamu ihale sözleşmelerinde idarelerin, yüklenicinin sözleşmeye aykırı davrandığı veya "yasak fiil" işlediği iddiasıyla (örneğin sahte evrak sunma, eksik sigorta primi yatırma) kesin teminat mektubunu gelir kaydetmesi, firmalar için en ağır yaptırımlardan biridir. Peki, idarenin bu suçlamasının dayanağı olan ceza soruşturması takipsizlik (kovuşturmaya yer olmadığı) ile sonuçlanırsa, gelir kaydedilen teminatın akıbeti ne olur? Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, idari yaptırımların hukuki temelini sorgulayarak haklarınızı korumanızı sağlar. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'nin 2019/1772 E., 2020/2866 K. sayılı kararı, bu duruma net bir cevap vermektedir.

Kararın İlgili Kısmı

"...taraflar arasındaki sözleşme dolayısıyla verilen kesin teminat mektubunun davalı tarafça sözleşmeye aykırılık nedeniyle gelir kaydedildiği ancak davalı kurumun sözleşmeye aykırılık olarak ileri sürdüğü fiillerden dolayı takipsizlik kararı verildiğinden davalı tarafça teminat mektubunun sözleşmeye aykırılık nedeniyle gelir kaydedilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle..."

Olayın Arka Planı: Sahte Evrak İddiası ve Gelir Kaydedilen Teminat

Bir yüklenici firma (davacı) ile kamu kurumu (davalı idare) arasında imzalanan sözleşmeler kapsamında verilen kesin teminat mektupları, işin bitmesine rağmen idare tarafından iade edilmemiştir. İdare, iade etmeme gerekçesi olarak yüklenicinin "eksik sigorta primi ödemesi ve bununla ilgili sahte evrak sunmasını" göstermiş, bu fiillerin yasak fiil ve davranış olduğunu belirterek teminatları gelir kaydetmiştir. Yüklenici, teminatların iadesi için alacak davası açmıştır.

Ceza Hukuku ve İdare Hukuku İlişkisi: Takipsizlik Kararı

Yargılama sürecindeki en kritik gelişme, idarenin "sahte evrak" iddiasıyla ilgili yürütülen ceza soruşturmasında, savcılığın "kovuşturmaya yer olmadığına dair karar" (takipsizlik) vermesi olmuştur. Yüklenici, bu kararı mahkemeye sunarak idarenin teminatı gelir kaydetme gerekçesinin ortadan kalktığını savunmuştur.

Yargıtay'ın Kararı: Cezai Dayanak Yoksa Teminat İade Edilir

Yerel mahkeme, yükleniciyi haklı bularak teminatın iadesine karar vermiştir. Karar, davalı idare tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını ONAYARAK kesinleştirmiştir.

Yargıtay'ın onayladığı gerekçeye göre; idare, teminatı gelir kaydetme işlemini "sözleşmeye aykırılık" ve "yasak fiil" iddiasına dayandırmıştır. Ancak bu fiillerle ilgili açılan ceza soruşturması takipsizlik kararı ile sonuçlanmıştır. Bu durumda, idarenin teminatı gelir kaydetme eyleminin "hukuki dayanağı" kalmamıştır. İsnat edilen fiil cezai anlamda suç oluşturmadığına göre, bu fiile dayalı olarak teminatın gelir kaydedilmesi de hukuka aykırı hale gelmiştir.

Analizin Sonucu

  1. "Ceza Bekler" İlkesi: İdare hukuku (teminatın gelir kaydedilmesi) ile ceza hukuku (sahtecilik soruşturması) arasında güçlü bir bağ vardır. İdari yaptırımın dayanağı olan fiil, ceza mahkemesinde (veya soruşturmasında) çürütülürse, idari yaptırım da dayanaksız kalır.
  2. Takipsizlik ve Beraat Emsaldir: Sadece beraat kararı değil, "kovuşturmaya yer olmadığına dair karar" (takipsizlik) dahi, idarenin teminatı gelir kaydetme işlemini hukuka aykırı hale getirmek için yeterlidir.
  3. Hukuki Süreç Şart: Teminatı bu şekilde gelir kaydedilen firmalar, idarenin dayandığı fiillerle ilgili ceza soruşturmasının sonucunu beklemeli ve olumlu bir karar (takipsizlik/beraat) almaları halinde, bu kararı kullanarak teminatın iadesi için derhal hukuki yollara başvurmalıdır.