Yargıtay'dan Soruşturma Standardı: İhale Sonrasına Ait HTS Kaydı, Dava Açmak İçin "Yeterli Şüphe" Sayılmaz!
İhaleye fesat karıştırma suçları, genellikle gizli anlaşmalara dayandığı için ispatı zordur. Soruşturma makamları, bu tür iddiaları araştırırken HTS (telefon görüşme trafiği) kayıtlarına sıkça başvurur. Ancak, şüpheliler arasında bir HTS kaydının bulunması, tek başına bir ceza davası açılması için "yeterli şüphe" oluşturur mu? Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, hakkınızdaki soruşturmalarda delillerin "yeterli şüphe" standardını karşılayıp karşılamadığını analiz ederek hukuki güvencenizi artırır.
Bu analizde, Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin 10.12.2024 tarihli kararı incelenmektedir. Karar, "kanun yararına bozma" talebini reddederek, dava açılabilmesi için gereken delil standardını netleştirmektedir.
Kararın İlgili Kısmı
"Şüpheli ile şikayetçi vekili arasındaki telefon görüşmesinin ihale sonrasına ilişkin olması ve dosya kapsamına nazaran soyut iddia dışında kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması karşısında Bolvadin Sulh Ceza Hakimliğinin... Kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, bu karara yönelik kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir."
Olayın Arka Planı: Elektronik İhalede Fesat Şüphesi
Bir taşınmazın Sulh Hukuk Mahkemesi aracılığıyla elektronik ortamda (e-ihale) satışı yapılmaktadır. Şikâyetçi, ihaleye katılması için kendi avukatına talimat vermesine rağmen avukatın pey sürmediğini, ihaleyi ise diğer katılımcı olan şüphelinin kazandığını belirtmiştir. Şikâyetçi, kendi avukatı ile ihaleyi kazanan şüphelinin birlikte hareket ederek (anlaşarak) ihaleye fesat karıştırdığını iddia etmiştir.
Savcılık Kararı (KYOK) ve Adalet Bakanlığı İtirazı (KYB)
- Savcılık: Emirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı, işlemlerin usule uygun olduğunu, şikâyetçinin iddialarının "soyut" kaldığını ve ihaleye fesat karıştırıldığına dair "yeterli delil bulunmadığını" belirterek şüpheli hakkında Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (KYOK) vermiştir. Bu karara yapılan itiraz da Sulh Ceza Hakimliğince reddedilmiştir.
- Adalet Bakanlığı (Kanun Yararına Bozma): Adalet Bakanlığı, bu red kararının "kanun yararına bozulmasını" talep etmiştir. Bakanlığın gerekçesi: Şüpheli ifadesinde "müştekinin avukatıyla görüşmedim" demesine rağmen, HTS kayıtlarında aralarında telefon görüşmesi olduğunun tespit edilmesi. Bakanlığa göre bu çelişki, "yeterli şüphe" oluşturur ve delillerin mahkemece (dava açıldıktan sonra) takdir edilmesi gerekir.
Yargıtay, KYB Talebini Neden Reddetti?
Yargıtay 5. Ceza Dairesi, Adalet Bakanlığı'nın talebini ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istemini reddetmiştir. Yargıtay, Savcılığın verdiği KYOK kararını ve Sulh Ceza Hakimliğinin red kararını hukuka uygun bulmuştur.
Yargıtay'ın bu kararı almasındaki temel gerekçe, delillerin niteliğidir:
- Görüşmenin Zamanlaması: Yargıtay, şüpheli ile müştekinin avukatı arasındaki HTS kaydının (telefon görüşmesinin) "ihale sonrasına ilişkin" olduğunu tespit etmiştir. İhaleye fesat suçu ise "ihale öncesi" veya "ihale sırasındaki" bir anlaşmayı gerektirir. İhale bittikten sonra yapılan bir görüşme, suçun işlendiğine dair yeterli şüphe oluşturmaz.
- "Yeterli Şüphe" Standardı (CMK 172): Ceza Muhakemesi Kanunu, bir dava açılabilmesi için "basit şüphe" değil, "yeterli şüphe" (delillerin mahkûmiyet ihtimalini beraat ihtimalinden daha güçlü kılması) arar.
- "Soyut İddia" Değerlendirmesi: Yargıtay'a göre, ihale sonrası yapılan bir HTS kaydı, şikâyetçinin "soyut iddiası"nı destekleyerek onu "yeterli şüphe" düzeyine çıkarmamıştır.
Analizin Sonucu
Bu karar, ihaleye fesat soruşturmalarında "yeterli şüphe" eşiğinin nerede durduğunu göstermesi açısından önemlidir:
- Her HTS Kaydı Delil Değildir: Sırf şüphelilerin birbirleriyle görüşmüş olması (HTS kaydı), otomatik olarak suç anlaşması yaptıkları anlamına gelmez.
- Delilin Zamanlaması Kritiktir: İhaleye fesat suçlamalarında, delillerin (görüşme, para transferi vb.) ihale sürecinden önce veya sırasında gerçekleştiğinin ispatlanması gerekir. İhale bittikten sonraki temaslar, suçun ispatı için genellikle zayıf kalır.
- KYOK Kararının Önemi: Savcılık ve Sulh Ceza Hakimlikleri, soyut iddialara veya zayıf delillere dayanarak dava açılmasını engelleyen (KYOK) önemli bir filtre görevi görmektedir. Yargıtay, bu filtrenin doğru işletildiği durumlarda (bu kararda olduğu gibi) KYOK kararını korumaktadır.




Yorum Bırak