"Davasız Yargılama Olmaz" İlkesi: Savcılık Takipsizlik Verirse Mahkeme İhaleye Fesattan Yargılayabilir mi?

Kamu ihaleleri, doğası gereği yüksek rekabetin olduğu ve bazen cezai uyuşmazlıklara konu olabilen karmaşık süreçlerdir. İhale sürecinde yaşanan bir tartışmanın, "tehdit" veya "yaralama" gibi adi suçlardan "ihaleye fesat karıştırma" gibi çok daha ağır bir ekonomik suça dönüşmesi, ceza muhakemesinin en temel ilkelerinden birini gündeme getirmektedir: Mahkemelerin yargılama yetkisinin sınırları. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, firmaları beklenmedik hukuki ve cezai yaptırımlardan koruyabilir.

Bu analizde, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 12.04.2023 tarihli ve 2023/158 E., 2023/214 K. sayılı emsal kararı incelenecek; savcılığın açıkça dava açmadığı bir suçtan (ihaleye fesat), mahkemenin re'sen yargılama yapıp yapamayacağı tartışılacaktır.

Kararın İlgili Kısmı

"Sanıklar hakkında açılan iddianamede ihaleye fesat karıştırma suçuna ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı... sanıklar hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan usulünce açılmış bir kamu davasının bulunmadığının kabulü gerekmektedir. ... Yerel Mahkemece sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerinin sanıklar hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan usulüne uygun kamu davası açılmaması isabetsizliğinden bozulmasına..."

Olayın Arka Planı: İhale Öncesi Tehdit ve Yaralama Suçundan Dava Açılması

Bir kamu kurumunun düzenlediği özel güvenlik hizmet alımı ihalesi öncesinde, ihaleye katılmak için bekleyen firma yetkilileri arasında bir tartışma yaşanmıştır. Tartışma, iddiaya göre tehdit ve kasten yaralama fiillerine dönüşmüştür.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, yaşanan olaya ilişkin soruşturma başlatmıştır. Soruşturma sonucunda Başsavcılık, sanıklar hakkında yalnızca "tehdit" ve "kasten yaralama" suçlarından cezalandırılmaları talebiyle Asliye Ceza Mahkemesi'ne iddianame düzenlemiştir.

Yerel Mahkemenin Savcılık Kararını "Yok Sayarak" Suç Vasfını Değiştirmesi

Yargılamayı yapan Asliye Ceza Mahkemesi, iddianamede anlatılan olayın basit bir tehdit ve yaralama olayı olmadığını, fiilin aslında ihaleye katılımı engellemek amacıyla (cebir ve tehdit kullanarak) işlendiğini değerlendirmiştir.

Yerel mahkeme, savcılığın bu eylemi "ihaleye fesat karıştırma" (TCK 235) olarak değerlendirmeyip, bu suçtan "ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar" (KYOK) vermesinin "hukukun yanlış yorumlanmasından ibaret olduğu ve hukuki değerinin bulunmadığı" gibi ağır bir tespitte bulunmuştur.

Sonuç olarak mahkeme, sanıklara ek savunma hakkı vererek, haklarında dava açılmayan ihaleye fesat karıştırma suçundan mahkûmiyet hükmü kurmuştur.

Yargıtay'ın "İddianameye Bağlılık" Vurgusu: KYOK Varken Mahkûmiyet Verilemez

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkemenin bu kararına "davasız yargılama yapıldığı" gerekçesiyle itiraz etmiştir. Dosyayı inceleyen Yargıtay Ceza Genel Kurulu (CGK), itirazı haklı bularak yerel mahkeme kararını bozmuştur.

CGK, kararında Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 225. maddesinde düzenlenen "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir" kuralını hatırlatmıştır. Bu ilke, "davasız yargılama olmaz" (ne procedat iudex ex officio) olarak bilinir ve kovuşturma aşamasının sınırlarını çizer.

Yüksek Mahkeme'ye göre:

  1. Bir ceza davasının açılabilmesi için kural olarak Cumhuriyet savcısının bir iddianame düzenlemesi şarttır.
  2. Savcılık, "ihaleye fesat karıştırma" suçundan açıkça soruşturma yapmış ve bu suçtan kamu davası açılmasına yer olmadığına (KYOK) karar vermiştir.
  3. Mahkemenin, savcılığın KYOK kararını "hukuki değeri yok" sayarak veya "yanlış yorumlama" olarak niteleyerek, bu kararı "kaldırma" veya "aşma" yetkisi yoktur.
  4. Mevcut dava, sadece "tehdit" ve "yaralama" suçlarından açılmıştır. Mahkeme, bu fiillerin ihaleye fesat suçunu oluşturduğunu düşünüyorsa dahi, hakkında açılmış bir dava olmayan suçtan (TCK 235) mahkûmiyet kararı veremez.

Sonuç olarak CGK, sanıklar hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan usulüne uygun açılmış bir kamu davası bulunmadığı gerekçesiyle mahkûmiyet hükmünü bozmuştur.

Analizin Sonucu

Bu karar, ceza muhakemesinde "iddianameye bağlılık" ilkesinin ne kadar katı olduğunu göstermesi bakımından emsal niteliğindedir:

  • İdareler ve Firmalar İçin: İhale süreçlerinde yaşanan ve adli makamlara intikal eden olaylarda, sürecin hangi suç tanımıyla başladığı hayati önem taşır.
  • Hukuki Güvence: Bir suçtan dolayı savcılık tarafından KYOK (takipsizlik) kararı alınmışsa, mahkemelerin aynı olay nedeniyle açılmış başka bir davayı (örn: yaralama) genişleterek kişileri takipsizlik verilen suçtan (örn: ihaleye fesat) cezalandırması mümkün değildir.
  • Mahkemelerin Sınırı: Mahkemeler, fiilin hukuki nitelendirmesinde serbest olsa da (CMK 225/2), bu serbesti, iddianamede anlatılan fiilin dışına çıkmayı veya hakkında dava açılmamış yeni bir suçu yargılamaya dahil etmeyi kapsamaz.