Şirket Yasağı Kesinleşti, Ortak Dava Açtı: Danıştay "Fiil Yeniden Değerlendirilemez" Dedi!

Kamu ihalelerinde yasak fiil veya davranışta bulunduğu tespit edilen şirketlere (tüzel kişilik) verilen yasaklama kararları, 4734 sayılı Kanun'un 58. maddesi uyarınca bu şirketlerin sermayesinin yarısından fazlasına sahip ortaklarına da (gerçek kişi) sirayet etmektedir. Peki, asıl şirket hakkındaki yasaklama kararı mahkemece onanıp kesinleşirse, ortak kendi adına açtığı davada fiilin (örneğin ihaleye fesat karıştırmanın) hiç yaşanmadığını iddia edebilir mi? Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, kesinleşmiş yargı kararlarının doğurduğu hukuki sonuçları yönetmenizi sağlar. Danıştay 13. Dairesi’nin 28/12/2023 tarihli E:2021/5325, K:2023/6462 sayılı kararı, bu durumu "kesinleşen yargı kararına bağlılık" ilkesiyle açıklamaktadır.

Kararın İlgili Kısmı

"Bu durumda, davacının sermayesinin yarısından fazlasına sahip olduğu dava konusu ihale uhdesinde bırakılan şirketin fiili dolayısıyla ve ona bağlı olarak yasaklandığı, asıl yasak fiil ve davranışta bulunduğu ileri sürülen şirketin yasaklanması işlemine karşı açılan davanın reddedildiği ve temyiz edilmeyerek kesinleştiği, ihaleden yasaklanmaya neden olan fiil ve davranışın nitelendirmesi yüklenici şirketin davasında değerlendirilerek bir sonuca bağlandığı, davacının bu şirkete bağlı ve dolaylı olarak yasaklandığı, kesinleşen yargı kararı üzerine tekrar anılan fiil ve davranışın değerlendirmesinin yapılamayacağı anlaşıldığından..."

Olayın Arka Planı: Mal Tesliminden 7 Ay Sonra İhale Yapıldığı Tespit Edildi

Bir Büyükşehir Belediyesi tarafından 19/01/2017 tarihinde prefabrik bina alımı için pazarlık usulüyle (21/f) ihale gerçekleştirilmiştir. Ancak yıllar sonra (02/07/2020 tarihli Olur ile) yapılan bir incelemede, söz konusu prefabrik yapıların ihale tarihinden yaklaşık 7 ay önce (2016 yaz döneminde) idareye teslim edilmiş olduğu tespit edilmiştir. Google Earth görüntüleri ve personel ifadeleriyle desteklenen bu tespitte, ihalenin "kurmaca" olduğu ve 4734 sayılı Kanun'un 17. maddesinin (a) bendindeki "ihaleye fesat karıştırmak" fiilinin işlendiği sonucuna varılmıştır.

Bu tespite dayanarak idare (Bakanlık), ihaleyi alan şirketi ve bu şirketin sermayesinin yarısından fazlasına sahip olan ortağını (davacı) 1 yıl süreyle ihalelerden yasaklamıştır.

Paralel Süreç: Şirketin Açtığı İptal Davası Reddedildi ve Kesinleşti

Bu yasaklama kararına karşı iki ayrı dava açılmıştır:

  1. Şirketin (Tüzel Kişi) Açtığı Dava: İhaleyi alan ... Turizm İnş. Ltd. Şti., kendi yasağının iptali için dava açmıştır. Bu dava İdare Mahkemesi tarafından reddedilmiş, karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.
  2. Ortağın (Gerçek Kişi) Açtığı Dava: Şirketin çoğunluk hissesine sahip ortağı (davacı), kendi yasağının iptali için bu davayı açmıştır.

İlk Derece Mahkemesi, ortağın açtığı bu davada fiilin (fesat) sübuta erdiğini (Google Earth görüntüleri vb. delillerle) belirterek davayı reddetmiştir.

Danıştay: Ortağın Yasağı Şirkete Bağlıdır, Kesinleşen Karar Esastan İncelenemez

Bölge İdare Mahkemesi'nin de onadığı İlk Derece Mahkemesi kararını, davacı ortak temyiz etmiştir. Danıştay 13. Dairesi, davanın reddi kararını "gerekçesini değiştirerek" onamıştır.

Danıştay, İlk Derece Mahkemesi gibi fiilin esasına (Google Earth görüntüleri delil olur mu vb.) girmemiştir. Danıştay'ın gerekçesi şudur:

  1. Davacı (ortak), asıl ihaleyi alan şirketin fiili nedeniyle ve "ona bağlı olarak" (dolaylı olarak) yasaklanmıştır.
  2. Yasaklamanın asıl muhatabı olan şirketin açtığı dava reddedilmiş ve bu karar kesinleşmiştir.
  3. Bu kesinleşen kararla, "ihaleye fesat karıştırma" fiilinin işlendiği ve şirket yasağının hukuka uygun olduğu yargısal olarak sabit hale gelmiştir.
  4. Kesinleşmiş bir yargı kararı varken, bu karara konu olan fiilin (fesat fiilinin) başka bir davada (ortağın davasında) yeniden değerlendirilmesi ve "acaba fiil işlendi mi?" diye araştırılması hukuken mümkün değildir.
  5. Şirket yasağı hukuken kesinleştiğinden, ona bağlı olan ortak yasağı da hukuka uygun hale gelmiştir.

Analizin Sonucu

  1. 4734 sayılı Kanun'un 58. maddesi uyarınca verilen yasaklama kararları, fiili işleyen tüzel kişiye (şirket) ve bu şirketin çoğunluk hissesine sahip ortağına (gerçek kişi) olmak üzere iki ayrı idari işlem niteliğindedir.
  2. Ortağın yasağı, şirketin fiiline "bağlı" ve "dolaylı" bir yaptırımdır.
  3. Eğer asıl fiili işleyen şirket, kendi yasağına karşı açtığı davayı kaybeder ve bu karar kesinleşirse, bu durum ortağın açtığı dava için "kesin hüküm" (res judicata) niteliği taşır.

Bu durumda mahkemeler, ortağın davasında fiilin esasını (olayın nasıl olduğunu, delillerin yeterliliğini) yeniden inceleyemez; sadece şirketin yasağının kesinleşip kesinleşmediğine ve davacının o şirketin ortağı olup olmadığına bakarak karar verir.