Yasaklama Kararlarında 45 Günlük 'Hak Düşürücü' Süre: Danıştay Sürenin Başlangıcını Netleştirdi!
Kamu ihalelerinden yasaklama kararları, idarelerin keyfi uygulamalarını önlemek amacıyla katı sürelere bağlanmıştır. 4734 sayılı Kanun'un 58. maddesi, yasaklama kararının "fiil veya davranışın tespit edildiği tarihi izleyen en geç kırkbeş gün içinde" verilmesini emretmektedir. Ancak bu 45 günlük sürenin ne zaman başladığı, özellikle ihaleyi yapan taşra teşkilatı (örn: İl Müdürlüğü) ile kararı veren Bakanlık arasındaki süreçlerde, kritik bir hukuki belirsizlik yaratmaktadır. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, bu tür usuli hak düşürücü süreleri lehinize kullanmanızı sağlayabilir. Danıştay 13. Dairesi’nin 05/12/2023 tarihli E:2023/1582, K:2023/5268 sayılı kararı, 45 günlük sürenin başlangıç anını net bir şekilde tanımlamıştır.
Kararın İlgili Kısmı
"Bu durumda, Kanun'da belirtilen kırk beş günlük yasaklama süresinin hak düşürücü nitelikte olduğu ve anılan süre içerisinde yasaklama kararının verilmemesi halinde ihaleden yasaklama kararı verilemeyeceği göz önünde bulundurulduğunda, yasaklama talebi yazısının davalı idareye 20/12/2021 tarihinde ulaşmasına rağmen, davalı idarece 20/12/2021 tarihinden itibaren en geç kırk beş gün içinde yasaklama kararı verilmesi gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 03/03/2022 tarihinde yasaklama kararı verildiği anlaşıldığından, Kanun'da belirtilen süreden sonra verilen yasaklama işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır."
Olayın Arka Planı: Yüklenici Döviz Kurunu Gerekçe Gösterdi, İdare Yasaklama İstedi
Bir Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nün yapım işi ihalesini kazanan davacı, sözleşme imzalamaya davet edilmiştir. Ancak davacı, ihale tarihi ile sözleşmeye davet tarihi arasında döviz kurunda yaşanan aşırı artışları (%37-%41), öngörülemezlik ve taahhüdün yerine getirilmesine engel bir durum olarak ileri sürerek ihalenin iptal edilmesini talep etmiş, ancak sözleşmeyi imzalamamıştır. İdare, bu gerekçeyi mücbir sebep olarak kabul etmemiş ve sözleşmeyi imzalamadığı gerekçesiyle davacının yasaklanması için Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bildirimde bulunmuştur. Bakanlık, 03/03/2022 tarihli Olur ile davacıyı 6 ay süreyle ihalelerden yasaklamıştır.
Mahkeme: "Döviz Kuru Mücbir Sebep Değil" Dedi, Yasaklamayı Uygun Buldu
İlk Derece Mahkemesi ve Bölge İdare Mahkemesi, davacının "döviz kurunda yaşanan aşırı artış" iddiasının mücbir sebep olarak değerlendirilemeyeceğine karar vererek, sözleşme imzalamaktan kaçınan davacıya verilen yasaklama işlemini hukuka uygun bulmuş ve davayı reddetmiştir.
Danıştay Esasa Girmedi, 45 Günlük Süre Aşımından Kararı Bozdu
Danıştay, davacının temyiz başvurusu üzerine dosyayı incelemiş ve kararı bozmuştur. Ancak Danıştay, davanın esasına (döviz kurunun mücbir sebep olup olmadığına) hiç girmemiştir. Bozma gerekçesi tamamen usule ilişkindir: 45 günlük hak düşürücü süre.
- 4734 sayılı Kanun'un 58. maddesi, yasaklama kararının 45 gün içinde verilmesini zorunlu kılar.
- Kanun değişikliğinin gerekçesi (4964 S.K.), bu sürenin "hak düşürücü nitelikte" (süre kaçırılırsa hakkın kaybedileceği) olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
- Danıştay, bu 45 günlük sürenin ne zaman başlayacağını netleştirmiştir.
Danıştay'a Göre Tespit Tarihi = Bakanlığın Evrak Kayıt Tarihi
Danıştay, 45 günlük sürenin başlangıcı olan "tespit tarihi"ni şöyle tanımlamıştır: İhaleyi yapan idarenin (Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü), yasaklama kararını verecek olan yetkili makama (Bakanlık) durumu bildirdiği ve bu bildirimin Bakanlık evrak kaydına girdiği tarih, "tespit tarihi"dir.
Danıştay, bu tarihi netleştirmek için ara karar vermiş ve Bakanlıktan evrak kayıt tarihini sormuştur.
- İl Müdürlüğü'nün yasaklama talebi yazısı Bakanlığa 20/12/2021 tarihinde ulaşmıştır.
- 45 günlük hak düşürücü süre bu tarihte başlamıştır.
- Bakanlık, bu süre içinde (20/12/2021 + 45 gün) karar vermesi gerekirken, yasaklama kararını (Bakanlık Olur'u) 03/03/2022 tarihinde vermiştir.
- Arada ek bir inceleme yapılmadığı da teyit edilmiştir.
- Sonuç olarak, yasaklama kararı Kanun'da öngörülen 45 günlük hak düşürücü süre geçirildikten sonra tesis edildiği için hukuka aykırıdır.
Analizin Sonucu
- 4734 sayılı Kanun'un 58. maddesinde belirtilen 45 günlük yasaklama kararı verme süresi, hak düşürücü niteliktedir. Bu süre geçtikten sonra verilen yasaklama kararları hukuka aykırı olup, iptal edilmelidir.
- Yasaklama kararının Bakanlıklar tarafından verildiği durumlarda 45 günlük süre, ihaleyi yapan idarenin (taşra teşkilatı, bağlı kuruluş vb.) yasaklama talebini içeren yazısının Bakanlık evrak kaydına girdiği tarihte başlar.
- İdarelerin (Bakanlıkların), kendilerine ulaşan yasaklama taleplerini bu 45 günlük süre içinde sonuçlandırması yasal bir zorunluluktur.
- Döviz kuru artışı veya aşırı maliyet artışları gibi ekonomik gerekçelerle sözleşme imzalamaktan kaçınan yükleniciler, her ne kadar bu iddiaları mahkemelerde "mücbir sebep" olarak kabul edilmese de, idarenin tesis ettiği yasaklama işleminin bu tür usuli süre şartlarına uyup uymadığını mutlaka kontrol etmelidir.




Yorum Bırak