İhalenin Arka Planı ve Hatalı Değerlendirme Süreci
Elektronik Kamu Alımları Platformu (EKAP) üzerinden yürütülen ihalelerde, isteklilerin sosyal güvenlik prim borcu gibi temel yeterlik kriterleri, sistem tarafından otomatik olarak sorgulanmaktadır. Bu otomasyon, ihale süreçlerini hızlandırsa da zaman zaman sistemsel hatalar nedeniyle hak kayıplarına yol açabilmektedir. İncelenen Kamu İhale Kurulu'nun 17.09.2025 tarihli ve 2025/UH.II-1990 sayılı kararına konu olan olay, bu durumun somut bir örneğini teşkil etmektedir.
Pazarlık usulüyle gerçekleştirilen bir hazır yemek hizmet alımı ihalesinde idare, bir isteklinin teklifini, EKAP üzerinden yapılan sorgulamada kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu göründüğü gerekçesiyle değerlendirme dışı bırakmıştır. Bu kararın bir sonucu olarak, istekli son fiyat tekliflerini sunmaya davet edilmemiş ve ihale süreci diğer isteklilerle devam etmiştir. Ancak istekli, borcunun olmadığını, görünen borcun tamamen sistemsel bir hatadan kaynaklandığını iddia ederek sürece itiraz etmiştir. İhale, sözleşme ve hakediş süreçlerinizde karşılaşabileceğiniz bu gibi karmaşık durumlarda, Yaka Danışmanlık uzmanlığından faydalanarak hak kayıplarınızın önüne geçebilirsiniz.
Kurulun Değerlendirmesi: Sistemsel Hatanın İspatı
İstekli, itirazen şikâyet başvurusunda, Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü'nden aldığı resmi yazıları Kurul’a sunmuştur. Bu belgeler, iki kritik gerçeği ortaya koymuştur:
- İhale tarihi itibarıyla firmanın Türkiye genelinde vadesi geçmiş herhangi bir prim borcunun bulunmadığı,
- EKAP sistemine yansıyan borç bilgisinin tamamen "sistemsel bir hatadan" kaynaklandığı ve bu hatanın düzeltilmesi için işlemlerin devam ettiği.
Bu resmi teyit üzerine Kamu İhale Kurulu, idarenin EKAP sorgulamasını esas alarak istekliyi değerlendirme dışı bırakma işleminin hukuka aykırı olduğuna hükmetmiştir. İsteklinin, ihale tarihi itibarıyla ihaleye katılmasına engel teşkil eden bir borcu olmadığı açıkça ispatlanmıştır. Dolayısıyla, teklifinin değerlendirme dışı bırakılması, hem mevzuata hem de eşit muamele ilkesine aykırılık teşkil etmiştir.
Kararın Hukuki Gerekçesi: Neden Düzeltici İşlem Değil, İptal?
Kurul, isteklinin iddiasını haklı bulmasına rağmen, hatalı işlemin "düzeltici işlem" ile giderilmesine karar vermemiş, doğrudan ihalenin iptali yoluna gitmiştir. Bu kararın arkasındaki temel mantık, ihalenin usulü ve gelinen aşamasıdır. Pazarlık usulüyle yapılan ihalelerde, ilk tekliflerin ardından uygun bulunan istekliler son yazılı fiyat tekliflerini vermeye davet edilir.
Somut olayda, başvuru sahibi haksız yere elendiği için son teklif verme aşamasına katılamamıştır. Diğer istekliler ise bu aşamayı tamamlayarak son tekliflerini sunmuşlardır. Bu aşamadan sonra, haksız elenen isteklinin tek başına son teklif vermeye davet edilmesi, diğer isteklilerin teklifleri bilindiği için rekabet ve eşit muamele ilkelerini zedeleyecektir. İhale sürecinin bu kritik aşamasında oluşan hukuka aykırılık, geriye dönülerek düzeltilemeyecek bir nitelik kazandığından, Kurul tüm istekliler için adil bir yarışma ortamının yeniden sağlanması amacıyla ihalenin tamamen iptal edilmesinin tek çözüm olduğu sonucuna varmıştır.
Analizin Sonucu ve Taraflar İçin Çıkarımlar
Bu karar, hem idareler hem de istekliler için önemli dersler içermektedir.
- İstekliler için: EKAP üzerinden otomatik olarak yapılan sorgulamalar sonucunda alınan değerlendirme dışı bırakılma kararlarını sorgusuzca kabul etmemelidirler. Eğer bir hata olduğunu düşünüyorlarsa, ilgili kurumlardan (SGK, Vergi Dairesi vb.) durumu teyit eden resmi belgeleri temin ederek yasal haklarını sonuna kadar kullanmalıdırlar. Sistemsel hatalar, haklı bir isteklinin ihale dışı kalmasına neden olabilir ve bu durum ancak proaktif bir hukuki takip ile düzeltilebilir.
- İdareler için: Otomatik sorgulama sonuçları önemli bir kolaylık sağlasa da mutlak doğru olarak kabul edilmemelidir. Özellikle bir isteklinin, sorgulama sonucunun hatalı olduğuna dair güçlü ve belgeli bir itirazda bulunması durumunda, idarenin ilgili kurumdan teyit alarak durumu netleştirmesi, ihalenin daha sonra iptal edilmesi gibi daha büyük sorunların önüne geçecektir. Bu, kamu kaynaklarının etkin kullanımı ve ihale süreçlerine duyulan güvenin korunması açısından da kritik bir öneme sahiptir.
Sonuç olarak, dijitalleşmenin getirdiği kolaylıkların, hukuki denetim ve sağduyu mekanizmalarını ortadan kaldırmadığı unutulmamalıdır.





Yorum Bırak