Sözleşme Tasarısında Cezai Şartların Doğru Tanımlanması

Kamu ihalesi sözleşmelerinde, yüklenicinin sözleşme hükümlerini ihlal etmesi durumunda uygulanacak cezai yaptırımlar, tarafların hak ve yükümlülüklerini belirleyen en önemli unsurlardandır. Mevzuat, bu yaptırımları "özel aykırılık halleri" ve "ağır aykırılık halleri" olarak ikiye ayırır. "Özel aykırılık halleri", genellikle tekrar edebilen ve belirli bir sayıya ulaştığında sözleşmenin feshine yol açabilen daha hafif ihlallerdir. "Ağır aykırılık halleri" ise, tek bir kez gerçekleşmesi bile sözleşmenin derhal feshini gerektiren en ciddi ihlallerdir. Bu iki kategorinin doğru bir şekilde ayrıştırılması ve fiillerin niteliğine uygun olarak tanımlanması, sözleşmenin uygulanabilirliği için kritik öneme sahiptir. Kamu İhale Kurulunun 27.08.2025 tarihli ve 2025/UH.II-1813 sayılı kararı, bu ayrımın yanlış yapılmasının sonuçlarını ve ihalenin iptaline nasıl yol açtığını göstermektedir.

 

Tekrarlanamayan Fiilin "Özel Aykırılık Hali" Olarak Düzenlenmesi

Karara konu olay, bir taşıt kiralama hizmeti alımı ihalesidir. Başvuru sahibi firma, ihale dokümanında yer alan Sözleşme Tasarısı'nın cezaları düzenleyen 16. maddesindeki bazı hükümlerin hukuka aykırı olduğunu iddia etmiştir. Kurul'un incelemesi, bu iddialardan birinin ihalenin kaderini belirlediğini ortaya koymuştur.

Sözleşme Tasarısı'nın 16.1.2. maddesinde, yani "Özel Aykırılık Halleri" tablosunda şu fiiller listelenmiştir:

  • "Sözleşme kapsamında araçların işe eksik sayıda başlaması..."
  • "Sözleşme kapsamında araçların işe başlama tarihinde Yüklenicinin İdareye teslim etmesi gereken belgelerin süresi içerisinde teslim edilmemesi..."

Bu fiillerin her biri için bir ceza oranı ve sözleşmenin feshine yol açacak bir "aykırılık sayısı" (örneğin 40 tekrar) belirlenmiştir. Ancak sorun, bu fiillerin doğasındadır. "İşe başlama", sözleşme sürecinde sadece bir kez gerçekleşen bir eylemdir. Dolayısıyla "işe eksik sayıda araçla başlama" veya "işe başlama tarihinde belge teslim etmeme" gibi fiillerin tekrarı mümkün değildir.

 

Kurulun Değerlendirmesi: Hukuki Hata İhaleyi Sakatlar

Kamu İhale Kurulu, Kamu İhale Genel Tebliği'nin "mahiyeti itibarıyla bir defadan fazla tekrarı mümkün olmayan aykırılık halleri... özel aykırılık hali olarak belirlenmeyecektir" şeklindeki açık hükmüne atıfta bulunmuştur. İdarenin, doğası gereği tek seferlik olan bu fiilleri, tekrarlanabilir ihlaller için öngörülen "özel aykırılık hali" olarak tanımlaması ve bunlar için bir tekrar sayısı belirlemesi, temel bir hukuki hatadır.

Bu tür fiiller, eğer idare tarafından çok kritik görülüyorsa, tek bir gerçekleşmede sözleşmenin feshini gerektiren "ağır aykırılık hali" olarak (16.1.3. maddede) düzenlenebilirdi. Ancak tekrarı mümkün olmayan bir fiili, tekrara bağlı bir yaptırım sistemine dâhil etmek, sözleşmeyi uygulanamaz hale getiren bir çelişki yaratmaktadır.

Kurul, başvuru sahibinin diğer iddialarını (kasko sorumluluğu, araç rengi vb.) yerinde bulmamıştır. Ancak, Sözleşme Tasarısı'ndaki bu temel ve düzeltilemez nitelikteki hukuki hata nedeniyle, ihalenin sağlıklı bir şekilde sonuçlandırılmasının mümkün olmadığına karar vermiştir. Bu nedenle, söz konusu aykırılığın "düzeltici işlemle giderilemeyecek nitelikte" olduğuna ve ihalenin iptal edilmesi gerektiğine hükmedilmiştir.

 

Analizin Sonucu ve Taraflar İçin Çıkarımlar

Bu karar, sözleşme tasarısı hazırlarken cezai şartların niteliğine dikkat edilmesinin önemini vurgulamaktadır:

  • İdareler Açısından: Sözleşme Tasarısı'nda cezai yaptırımları düzenlerken, her bir ihlal fiilinin niteliğini (tekrarlanabilir mi, tek seferlik mi) doğru analiz etmelidirler. Tekrarı mümkün olmayan fiiller, "özel aykırılık" olarak tanımlanıp tekrar sayısına bağlanamaz. Bu tür temel hatalar, tüm ihale sürecini boşa çıkarabilir.
  • İstekliler Açısından: İhale dokümanını incelerken Sözleşme Tasarısı'ndaki ceza maddelerini dikkatle okumalıdırlar. Bu kararda olduğu gibi, mantığa ve mevzuata aykırı ceza tanımlamaları, ihalenin iptali için geçerli bir şikâyet gerekçesi oluşturabilir.

Sonuç olarak, bir sözleşmenin yaptırım mekanizması, hukuki mantık ve öngörülebilirlik üzerine kurulmalıdır. Tekrarı imkânsız bir eylem için tekrar şartına bağlı bir ceza öngörmek, bu temel mantığı ortadan kaldıran ve ihalenin iptalini kaçınılmaz kılan bir hatadır.