Kamu ihalelerinde güvenirlik, sürecin temelini oluşturan en önemli ilkelerden biridir. İdarelerin, yasak fiil ve davranışlarda bulunan isteklileri tespit ederek ihale süreçlerinin dışına çıkarması, bu ilkenin korunması için kritik bir görevdir. Ancak bu süreç, hukuki kesinlik ve belirli usuller çerçevesinde işlemektedir. Bir istekli hakkında sahtecilik tespiti yapılması ile bu tespitin hukuki bir yaptırıma dönüşerek yürürlüğe girmesi arasında önemli bir zaman farkı olabilir. İhale süreçlerinde bu tür hassas ve karmaşık durumlarla karşılaşıldığında, Yaka Danışmanlık gibi uzman kuruluşlar, güncel mevzuat ve Kurul içtihatları ışığında hem idarelere hem de isteklilere yol göstererek hukuki riskleri en aza indirir. Kamu İhale Kurulunun 16.07.2025 tarihli ve 2025/UM.I-1533 sayılı kararı, bir istekli hakkında sahte belge tespiti yapılmasına rağmen, yasaklama kararı henüz yürürlüğe girmediği için idarenin bu istekliyle sözleşme imzalayabilmesini ele alması bakımından dikkat çekicidir.
İddianın Odağı: Sahte Belge Tespiti ve İmzalanan Sözleşme
Bir üniversite hastanesinin kuru gıda alımı ihalesinde, başvuru sahibi, ihale üzerinde bırakılan isteklinin, daha önce katıldığı başka bir ihalede sahte belge kullandığının Kamu İhale Kurulu kararıyla tespit edildiğini ve hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulduğunu iddia etmiştir. Başvuru sahibi, bu durumdaki bir isteklinin teklifinin değerlendirme dışı bırakılması ve kendisiyle sözleşme imzalanmaması gerektiğini savunmuştur. Ayrıca idarenin, kendi şikayet başvurusu süreci sonuçlanmadan sözleşme imzalayarak usul hatası yaptığını da ileri sürmüştür.
Kurulun Değerlendirmesi: Yasaklama Kararının Yürürlüğe Giriş Anı
Kurul, kararında 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun ilgili hükümlerini ve teyit işlemlerine ilişkin Kamu İhale Genel Tebliği'nin açıklamalarını merkeze almıştır. Kanuna göre idareler, ihale sürecinin üç kritik aşamasında yasaklılık teyidi yapmak zorundadır:
- İhale tarihi itibarıyla tüm istekliler için.
- İhale kararı onaylanmadan önce ihale üzerinde kalan ve (varsa) ikinci en avantajlı teklif sahibi için.
- Sözleşmenin imzalanacağı tarihte, ihale üzerinde kalan istekli için.
Kurul, somut olayda idarenin bu teyit işlemlerini usulüne uygun olarak yaptığını ve ihale üzerinde bırakılan isteklinin hiçbir aşamada "yasaklı" olarak görünmediğini tespit etmiştir.
Kararın en kritik noktası, "sahte belge tespiti" ile "resmi yasaklama kararı" arasındaki farkın altını çizmesidir. Bir istekli hakkında sahte belge kullandığına dair bir Kurul kararı veya mahkeme tespiti olması, o isteklinin otomatik olarak tüm ihalelerden men edileceği anlamına gelmez. 4734 sayılı Kanun'un 58. maddesine göre yasaklama kararı, ilgili bakanlık veya kurum tarafından verilir ve bu kararın Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.
Dolayısıyla, Kurul'un başka bir dosyada yaptığı sahte belge tespiti, yasaklama sürecini başlatan bir adımdır, ancak nihai bir yasaklama hükmü değildir. İdare, sözleşme imzalayacağı tarihte yaptığı resmi sorgulamada isteklinin yasaklı olmadığı teyidini aldığı sürece, sözleşmeyi imzalamakla yükümlüdür. Aksi bir davranış, ihaleyi kazanan isteklinin haklarının ihlali anlamına gelebilir.
Kurul ayrıca, idarenin şikayet süreci bitmeden sözleşme imzalamasının usule aykırı olduğunu tespit etmekle birlikte, başvurunun esası (yasaklılık iddiası) reddedildiği için bu usul hatasının ihalenin sonucuna etki etmediğine ve bir hak kaybına yol açmadığına karar vermiştir.
Analizin Sonucu ve Taraflar İçin Çıkarımlar
Bu karar, yasaklama süreçlerinin hukuki işleyişi hakkında önemli dersler içermektedir.
İdareler için en önemli çıkarım, yasaklılık teyit işlemlerini Kanun'da belirtilen aşamalarda eksiksiz ve resmi kanallardan (EKAP üzerinden) yapma zorunluluğudur. Duyumlara, başka dosyalardaki kararlara veya şikayet dilekçelerindeki iddialara dayanarak işlem tesis etmek yerine, resmi sorgulama sonucuna göre hareket etmelidirler. Bir istekli hakkında sahtecilik iddiası olsa dahi, resmi sicilde "yasaklı" kaydı yoksa, sözleşme imzalama sürecini devam ettirmeleri gerekir.
İstekliler açısından ise bu karar, bir rakip firma hakkında olumsuz bir bilgiye sahip olmanın, o firmanın derhal elenmesi için yeterli olmadığını göstermektedir. Hukuki süreçlerin tamamlanması ve yasaklama kararının resmi olarak yürürlüğe girmesi beklenmelidir. Bu tür iddiaları şikayet konusu yaparken, iddianın hukuki dayanağını ve mevcut durumu (örneğin, yasaklama kararının Resmi Gazete'de yayımlanıp yayımlanmadığı) net bir şekilde ortaya koymak, başvurunun başarısı için kritik olacaktır. Bu karar, kamu ihale hukukunda "şekil" ve "usul" kurallarının ne kadar belirleyici olduğunu ve bir fiilin tespiti ile o fiile ilişkin yaptırımın yürürlüğe girmesinin farklı hukuki anlar olduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır.




Yorum Bırak