Sayıştay'dan 20 Günlük Mücbir Sebep Başvuru Süresine Dair Tartışmalı Karar: "Hakkın Özü" mü, "Şekil Şartı" mı?

4735 sayılı Kanun'un 10. maddesi, mücbir sebep hallerinde süre uzatımı verilebilmesi için yüklenicinin olayın meydana geldiği tarihi izleyen "yirmi gün içinde" idareye yazılı bildirimde bulunmasını zorunlu kılar. Bu 20 günlük sürenin "hak düşürücü" olup olmadığı, yani bu süre kaçırıldığında hakkın tamamen kaybedilip kaybedilmediği, hem idareler hem de yükleniciler için en kritik hukuki tartışmalardan biridir. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, yasal süreler ve şekil şartları konusunda hak kaybı yaşamamanızı sağlar. Bu analizde, Sayıştay Temyiz Kurulu'nun 03.07.2012 tarihli ve 35389 nolu tartışmalı kararını inceleyeceğiz.

Kararın İlgili Kısmı (Karşı Oy Gerekçesinden)

"...idare tarafından yukarıda belirtilen hallerin mücbir sebep olarak kabul edilebilmesi için; yükleniciden kaynaklanan bir kusurdan ileri gelmemiş olması, taahhüdün yerine getirilmesine engel nitelikte olması, ... mücbir sebebin meydana geldiği tarihi izleyen yirmi gün içinde yüklenicinin idareye yazılı olarak bildirimde bulunması ve yetkili merciler tarafından belgelendirilmesi zorunludur. ... Mücbir sebep halinin ortaya çıkması durumunda, süre uzatım talebinin 20 gün içerisinde istenmesi mecburidir. ... Bu süre geçtikten sonra yapılacak olan süre uzatımları 4735 Sayılı Kanunun 10'uncu maddesi çerçevesinde yok hükmünde sayılması..."

Heyelan (Mücbir Sebep) ve Göz Ardı Edilen 20 Günlük Başvuru Süresi

Bir istinat duvarı yapım işi (31 ayrı yerde), devam ederken Kasım 2006 tarihinde bir köy yolunda heyelan meydana gelmiş ve yollardan biri kapanmıştır. Yüklenici firma, yolun kısa sürede açılacağını düşünerek diğer 30 duvarda çalışmaya devam etmiştir. Ancak yol, işin süresi sonuna kadar (yaklaşık 2,5 ay) ve toplamda 4 ay kapalı kalmıştır. Yüklenici, 4735 sayılı Kanun'un 10. maddesindeki 20 günlük süre (en geç 20 Aralık 2006'ya kadar) içinde idareye mücbir sebep başvurusunda bulunmamıştır. İdare, bu süre şartına rağmen, yolun açılmasından sonra yükleniciye 3 gün (yapılamayan duvarın süresi kadar) ek süre vermiştir.

Denetçi Talebi: "20 Günlük Süreye Uyulmadı, Ceza Kesilmeli"

Sayıştay denetçisi, 20 günlük yasal bildirim süresi aşıldıktan sonra yapılan süre uzatımı talebinin ve idarenin bu talebi kabul eden kararının "yok hükmünde" olduğunu iddia etmiştir. Bu nedenle, işin 3 gün geciktiğini ve gecikme cezası kesilmesi gerektiğini, kesilmemesi nedeniyle kamu zararı oluştuğunu savunmuştur.

Sayıştay'ın Oyçokluğu Kararı: Gecikme Yüklenicinin Gücü Dahilinde Değil

Sayıştay Temyiz Kurulu, oyçokluğuyla denetçinin tazmin talebini reddetmiştir. Kurul, olayın (heyelan) "doğal afet" kapsamında bir mücbir sebep olduğunu kabul etmiştir. Yüklenicinin diğer 30 yerde çalışmaya devam ettiğini ve yolun 4 ay gibi "olağan dışı" bir sürede açılmasının yüklenicinin gücü dahilinde olmadığını belirtmiştir. Kurulun çoğunluğu, olayın "özüne" (gerçekten mücbir sebep olması ve yüklenicinin kusursuzluğu) odaklanarak, 20 günlük şekil şartı yerine getirilmemiş olsa da verilen 3 günlük süre uzatımının yerinde olduğuna ve kamu zararı oluşmadığına karar vermiştir.

Karşı Oyların Vurgusu: "20 Günlük Şart Zorunludur ve Yok Hükmündedir"

Karara muhalif kalan (karşı oy kullanan) üyeler ise, 4735 sayılı Kanun'un 10. maddesindeki 20 günlük bildirim süresinin "zorunlu" ve "emredici" bir hüküm olduğunu savunmuştur. Bu süreye uyulmamasının, süre uzatımı talebini ve bu talebe dayalı idari kararı "yok hükmünde" sayacağını belirterek tazmin hükmünün onaylanması (tasdik) gerektiğini belirtmişlerdir.

Analizin Sonucu

Bu karar, 4735 sayılı Kanun'daki 20 günlük mücbir sebep bildirim süresinin "hak düşürücü" olup olmadığı konusundaki derin hukuki tartışmayı göstermektedir.

  • İdareler için ders: 20 günlük süre geçtikten sonra mücbir sebep taleplerini kabul etmek, Sayıştay denetimlerinde (karşı oyda görüldüğü gibi) ciddi riskler barındırır ve kamu zararı iddiasına yol açabilir. İdarelerin bu süreyi katı bir şekilde uygulaması beklenir.
  • Yükleniciler için ders: Bu karar, yüklenici lehine bir "öz" odaklı yorum (oyçokluğu) içerse de, güvenilir bir emsal değildir. 4735 S.K. Md. 10'daki 20 günlük süre, çoğu zaman "hak düşürücü süre" olarak yorumlanır. Mücbir sebep (veya idareden kaynaklı gecikme) meydana geldiği anda, 20 gün içinde idareye mutlaka yazılı bildirimde bulunulmalıdır.