Sözleşme Bittikten Sonra Covid-19 İçin Süre Uzatımı İstenir mi? Yargıtay'dan "Hukuki Yarar" Kararı

Covid-19 pandemisi, 4735 sayılı Kanun'un 10. maddesinde tanımlanan "salgın hastalık" kapsamında net bir mücbir sebep oluşturmuş ve birçok kamu sözleşmesinin ifasını imkansız hale getirmiştir. Ancak, bu mücbir sebebe dayalı olarak süre uzatımı talep etme hakkının ne zaman ve nasıl kullanılacağı, özellikle sözleşme süresi sona erdikten sonra açılan davalarda "hukuki yarar" tartışmasını başlatmıştır. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve mücbir sebep sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, yasal haklarınızı doğru zamanda ve doğru hukuki zeminde ileri sürmenizi sağlar. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 04.02.2025 tarihli ve E:2025/17, K:2025/311 sayılı kararı, bu konudaki önemli bir usul sorununu ele almaktadır.

Kararın İlgili Kısmı

"dava konusu sözleşmenin 28/02/2020 tarihinde imzalandığı, ... işin süresinin ... 115 gün olduğu, davanın 24/08/2020 tarihinde ve sözleşme süresinin sona ermesinden sonra açıldığı, davalı idarenin kararlaştırılan sürenin dolması ile sona eren sözleşme ile bağlı kalmaya zorlanamayacağı, muarazanın önlenmesine karar verilemeyeceği gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. ... Temyizen incelenen karar, ... usul ve kanuna uygun olup... ONANMASINA..."

Olayın Arka Planı: Pandemi Nedeniyle Durdurulan Öğrenci Taşıma İşi

Davacı yüklenici, Kızıltepe İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile 28.02.2020 tarihinde, 115 gün süreli (yaklaşık bitiş tarihi Haziran 2020) öğrenci taşıma (araç kiralama) hizmet alımı sözleşmesi imzalamıştır. Ancak, Covid-19 pandemisi nedeniyle okulların tatil edilmesiyle işin ifası imkansız hale gelmiştir. Yüklenici, idareden 4735 sayılı Kanun Md. 10 uyarınca mücbir sebep nedeniyle süre uzatımı talep etmiş, ancak bu talebi reddedilmiştir. Yüklenici, 24.08.2020 tarihinde, idarenin "süre uzatımı vermemesi" şeklindeki işleminin yarattığı anlaşmazlığın (muarazanın) giderilmesi için dava açmıştır.

İlk Değerlendirme: Yerel Mahkeme "Mücbir Sebeptir" Diyerek Kabul Etti

Kızıltepe 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, Covid-19'un 4735 S.K. Md. 10/c uyarınca açık bir mücbir sebep (salgın hastalık) olduğunu ve sözleşmenin uyarlanması gerektiğini belirterek davayı kabul etmiştir.

Üst Merci Analizi: "Sözleşme Bittikten Sonra Dava Açamazsın" (Hukuki Yarar Yokluğu)

Davalı idarenin istinaf başvurusu üzerine Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi (BAM), kararı esastan değil, usulden bozmuştur. BAM, şu tespiti yapmıştır:

  1. Sözleşme 115 günlük olup, davanın açıldığı 24.08.2020 tarihinde zaten sona ermiştir.
  2. Yüklenici, "süre uzatımı" ve "muarazanın giderilmesini" talep etmektedir.
  3. Süresi bitmiş ve hukuken sona ermiş bir sözleşmenin "süre uzatımına" karar verilmesi veya idarenin "sözleşmeyle bağlı kalmaya zorlanması" hukuken mümkün değildir.
  4. Bu nedenle davacının, sona ermiş bir sözleşme için bu davayı açmakta "hukuki yararı" yoktur. BAM, davayı "hukuki yarar yokluğundan usulden reddetmiştir."

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, davacının temyizi üzerine BAM tarafından verilen "hukuki yarar yokluğundan usulden ret" kararını oy çokluğu ile ONAMIŞTIR.

Analizin Sonucu

  1. Hukuki Yarar Dava Şartıdır: Bir davayı açabilmek için, davacının o davadan elde edeceği güncel bir hukuki menfaatinin bulunması gerekir.
  2. Sözleşmenin Sona Ermesi: Bu karara göre Yargıtay (çoğunluk görüşü), süresi sona ermiş bir sözleşme için "süre uzatımı" veya "işe devam" nitelikli bir tespit (muarazanın giderilmesi) davası açılmasında hukuki yarar görmemektedir.
  3. Davanın Açılma Zamanı: Yüklenicinin, idarenin süre uzatımı talebini reddetmesi üzerine, sözleşme süresi henüz bitmeden bu davayı açması gerekirdi.
  4. Muhalefet Şerhi (Karşı Oy): Karara muhalif kalan üye, "hukuki yarar" yorumuna katılmamıştır. Muhalefet şerhine göre, davacının "süre uzatımına hak kazanıp kazanmadığı" usule değil, davanın esasına ilişkin bir konudur. Mahkeme, "hukuki yarar yok" diyerek usulden reddetmek yerine, "şartları yok" veya "sözleşme bittiği için talep yersiz" diyerek esastan reddetmeliydi. (Usulden ret ile esastan ret arasında, yargılama giderleri ve kesin hüküm bakımından önemli farklar vardır).