Çelişkili Bilirkişi Raporları Kader Değil: Yargıtay'dan "Yeni Rapor Şart" Kararı
Eser sözleşmelerinden kaynaklanan davalarda, özellikle teknik konularda bilirkişi raporları yargılamanın temelini oluşturur. Ancak, yargılama sürecinde alınan farklı raporların birbiriyle çelişmesi, mahkemelerin en çok zorlandığı konuların başında gelir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 30.09.2020 tarihli ve 2019/3160 E., 2020/2613 K. sayılı kararı, bu durumda mahkemenin keyfi bir seçim yapamayacağını, çelişkiyi gidermekle yükümlü olduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, aleyhe olan raporlardaki çelişkileri tespit ederek hukuki süreci lehinize çevirmenize yardımcı olur.
Kararın İlgili Kısmı
"...hükme esas alınan raporda ilk karardan önce peyzaj mimarı bilirkişi tarafından düzenlenen rapordaki görüşten ayrılma nedeni açıklanmadığı gibi mahkemece de en son alınan raporun üstün tutulma gerekçesi gösterilmemiştir. ...peyzaj mimarisi yönünden ... rapor ile ... rapor arasında çelişki bulunmaktadır. ...farklılıklar ve ayrılıklar giderilmeksizin ve ikinci rapora itibar edilmesinin dayanağı açıklanmaksızın eksik inceleme ile davanın ... kabulü doğru olmamış..."
Peyzaj İşleri Konusundaki Teknik Çelişki
Bir üniversite fakülte binası yapım işi, anahtar teslim götürü bedel sözleşme ile ihale edilmiştir. Yüklenici, sözleşme dışı fazla imalat (peyzaj işleri ve betonarme istinat duvarları) yaptığını iddia ederek alacak davası açmıştır. Davanın kilit noktası, bu peyzaj ve istinat duvarı imalatlarının sözleşme eki "uygulama projeleri" kapsamında olup olmadığıdır.
Raporlar Arasındaki Uyumsuzluk
Yargılama sürecinde iki kritik rapor alınmıştır:
- İlk Rapor (07.07.2015): Talimat yoluyla alınan peyzaj mimarı bilirkişi raporunda, ilgili dosyaların "uygulamaya yönelik bilgiyi içerdikleri ve yapısal uygulama projesi olduklarına dair kanaat" bildirilmiştir. (Yani, işler sözleşme kapsamındadır).
- İkinci Rapor (15.05.2018): Mahkemenin kararı bozulduktan sonra, peyzaj mimarının da bulunduğu yeni bir bilirkişi heyeti raporunda ise, "söz konusu planların... kendi içlerinde birbirleriyle de uyumlu olmadığı... 4734 sayılı Kanun'un 4. maddesi gereğince uygulama projeleri olmadığı, henüz ön proje olduğu kanaatine varıldığı" belirtilmiştir. (Yani, işler sözleşme kapsamında değildir).
İlk derece mahkemesi, bu iki rapor arasındaki bariz çelişkiye rağmen, ikinci rapora itibar ederek davayı (yüklenici lehine) kabul etmiştir.
Yargıtay'ın "Çelişkiyi Giderme" Zorunluluğu Vurgusu
Yargıtay, bu kararı "eksik inceleme" nedeniyle bozmuştur. Yüksek Mahkeme'nin gerekçesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na (HMK) dayanmaktadır:
- Mahkeme, bilirkişi raporunu serbestçe takdir eder ancak bu takdir hakkı keyfi değildir.
- Somut olayda, aynı teknik konuda (peyzaj projelerinin niteliği) uzmanlar tarafından hazırlanmış iki rapor arasında açık bir çelişki bulunmaktadır.
- Mahkeme, ikinci raporu hükme esas alırken, ilk rapordan neden ayrıldığını ve ikinci raporun neden üstün tutulduğunu gerekçelendirmemiştir.
- HMK 281/3. maddesi uyarınca, mahkeme, gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse (ki çelişki varsa bu gereklidir) yeni görevlendirilecek bilirkişi aracılığıyla tekrar inceleme yaptırabilir.
- Yargıtay, bu çelişki giderilmeden karar verilemeyeceğini; önceki bilirkişiler dışında, peyzaj mimarının da bulunduğu yeni bir bilirkişi kurulundan, gerekirse keşif de yapılarak, projelerin niteliğini netleştiren, gerekçeli ve denetime elverişli yeni bir rapor alınması gerektiğine hükmetmiştir.
Analizin Sonucu
- Bir davada, özellikle teknik konularda çelişkili bilirkişi raporları varsa, mahkeme birini keyfi olarak seçip diğerini görmezden gelemez.
- Mahkeme, son rapora neden itibar ettiğini, önceki raporun neden hatalı olduğunu kararında açıklamak zorundadır.
- Taraflar, raporlar arası çelişkiyi fark ettiklerinde, HMK 281/3 uyarınca bu çelişkinin giderilmesi için "yeni bir bilirkişi heyeti" görevlendirilmesini aktif olarak talep etmelidir.
- Çelişkileri gidermeyen veya dayanağı açıklanmayan raporlara dayalı kararlar, Yargıtay tarafından "eksik inceleme" nedeniyle bozulacaktır.




Yorum Bırak