İtiraz Muayenesinden de Kalan Malın Akıbeti: "Delil Sözleşmesi" Feshi Haklı Kılar mı?
Özellikle teknik ekipman ve makine alımlarını içeren kamu ihalelerinde, teslim edilen malın sözleşme ve teknik şartname hükümlerine uygunluğunun tespiti kritik bir süreçtir. Sözleşmelerde detaylıca düzenlenen muayene, ret, mal değişikliği ve itiraz muayenesi prosedürleri, taraflar için bağlayıcı hükümler içerebilir. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, muayene süreçlerindeki hukuki pozisyonunuzu güçlendirir. Bu analizde, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 07.11.2019 tarihli, 2018/3764 E. ve 2019/4446 K. sayılı kararını inceleyerek, muayene tutanaklarının "delil sözleşmesi" niteliğini ele alacağız.
Kararın İlgili Kısmı
"Buna göre sözleşmedeki prosedüre uygun olarak yapılan muayene ve itiraz üzerine yapılan ikinci muayene sonucu düzenlenen rapor kesinleşeceğinden tarafların sözleşme konusu malın sözleşmeye göre tamamlanıp teslim edildiğini dava ve yargılama sırasında alınacak bilirkişi raporu ile kanıtlamaları mümkün olmayacaktır."
İdarenin "Ret" Kararı ve Yüklenicinin Mal Değişikliği
Davacı yüklenici, davalı idare (Milli Savunma Bakanlığı) ile bir adet motor test istasyonu temini için sözleşme imzalamıştır. Yüklenici eseri teslim etmiş, ancak muayene komisyonu yaptığı incelemede 50 adet uygunsuzluk tespit ederek malı reddetmiştir. Yüklenici, itiraz etmek yerine sözleşmenin kendisine tanıdığı "mal değişikliği" hakkını kullanacağını beyan etmiş ve yeni bir mal teslim etmiştir.
İkinci Ret ve İtiraz Muayenesi Süreci
İdare, yüklenicinin getirdiği ikinci mal üzerinde yaptığı muayenede bu kez 49 adet uygunsuzluk tespit ederek malı tekrar reddetmiştir. Yüklenici bu ret kararına itiraz etmiş ve sözleşme gereği "itiraz muayene ve kabul komisyonu" oluşturulmuştur. Bu komisyonun yaptığı incelemede ise 16 adet uygunsuzluk tespit edilerek mal kesin olarak reddedilmiştir. Bunun üzerine idare, sözleşmenin ilgili maddelerine dayanarak (taahhüdün sözleşme hükümlerine uygun yerine getirilmemesi) sözleşmeyi feshetmiştir.
Yargıtay: Sözleşmedeki Muayene Prosedürü "Delil Sözleşmesidir"
Yüklenici, feshin haksız olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Yerel mahkeme, dava sırasında aldığı bilirkişi raporuna dayanarak davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak Yargıtay, bu kararı bozmuştur. Yüksek Mahkeme'ye göre; sözleşmenin muayene aşamalarını (ilk muayene, mal değişikliği, ikinci muayene, itiraz muayenesi) düzenleyen 30. maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) uyarınca "delil sözleşmesi" niteliğindedir. Taraflar, bir uyuşmazlık halinde ispatın nasıl yapılacağını bu sözleşmeyle kararlaştırmıştır. İtiraz muayene komisyonunun verdiği ret kararı bu delil sözleşmesine göre "kesinleşmiş" bir karardır ve tarafları bağlar.
Analizin Sonucu
Yargıtay, delil sözleşmesi niteliğindeki muayene prosedürleri tamamlanıp ret kararı kesinleştikten sonra, yüklenicinin dava aşamasında bilirkişi raporu aldırarak malın aslında uygun olduğunu ispatlamasının hukuken mümkün olmadığına karar vermiştir. İdarenin feshi haklıdır ve davanın reddedilmesi gerekir.
- İdareler için ders: Mal alım sözleşmelerindeki muayene, ret ve itiraz süreçleri titizlikle işletilmelidir. İtiraz muayene komisyonunun kararları "delil sözleşmesi" gücünde olduğundan, bu raporlara dayanarak yapılan fesihler hukuken güçlü bir temel kazanır.
- Yükleniciler için ders: Sözleşmedeki muayene prosedürleri ciddiye alınmalıdır. Bir malın muayeneden geçmemesi halinde, itiraz süreci son şanstır. İtiraz muayenesinden de ret kararı çıkarsa, bu karar genellikle kesindir ve dava yoluyla değiştirilmesi (bilirkişi raporuyla çürütülmesi) mümkün değildir.




Yorum Bırak