Meraya İmalat Yapan Yüklenicinin Hatası: "Özen ve İhbar Borcu" Bedel İstemeye Engel mi?
Yapım işlerinde yer teslimi, idarenin temel yükümlülüklerinden biridir. Ancak teslim edilen yerin hukuki (mülkiyet, mera, sit alanı vb.) veya fiziki ayıplar içermesi, sözleşmenin uygulanmasını imkansız hale getirebilir. Yüklenicinin, idarenin gösterdiği bu ayıplı yere imalat yapması halinde, yaptığı masrafları talep edip edemeyeceği ciddi bir hukuki sorundur. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, özellikle yer teslimindeki sorunlarda "basiretli tacir" olarak özen borcunuzu yerine getirmenizi sağlar. Bu analizde, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 11.02.2019 tarihli, 2018/3703 E. ve 2019/508 K. sayılı kararı incelenmiştir.
Kararın İlgili Kısmı
"İşinin uzmanı sayılan yüklenicinin, uyarı ve özen borcu gereğince araştırma yapmadan, mera vasfı bulunan taşınmaz üzerinde, meraya tecavüz sonucunu doğuracak şekilde imalât yapması hatalı olduğu gibi, yapılan imalâtın da bu aşamada iş sahibinin yararına olduğundan söz edilemiyeceğinden, bu sebeple yapılan imalât sebebiyle... bedel istenemez."
Mülkiyet Sorunlu (Mera) Yere İmalat Yapılması
Taraflar arasında "Paket Atıksu Arıtma Tesisi ve Kanalizasyon Yapımı" işi için sözleşme imzalanmıştır. İdarece ilk gösterilen yerin özel mülkiyet olduğu saptanmış, bunun üzerine 09.01.2014 tarihinde projeden farklı başka bir yer teslim edilerek işe başlanması talimatı verilmiştir. Ancak bu ikinci yerin de "mera arazisi" olduğu ortaya çıkmıştır. Yüklenici bu yere bir miktar imalat yapmış, ancak iş programına uymadığı gerekçesiyle idare sözleşmeyi feshetmiştir. Yüklenici ise hem feshin haksızlığını (asıl dava) hem de yaptığı imalatların bedelini (birleşen dava) talep etmiştir.
Yerel Mahkeme Yükleniciyi Haklı Buldu
Mahkeme, mülkiyet sorunu çözülmemiş bir alanda iş yapımının istenemeyeceği gerekçesiyle hem feshin haksız olduğuna hem de yüklenicinin yaptığı imalat bedellerinin ödenmesine karar vermiştir.
Yargıtay: Yüklenicinin "Özen ve İhbar Borcu" Kusuru Var
Yargıtay, yerel mahkemenin kararını birleşen dava (imalat bedeli talebi) yönünden bozmuştur. Yüksek Mahkeme, yüklenicinin tacir olduğunu ve Borçlar Kanunu (TBK) uyarınca benzer işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki özeni göstermek zorunda olduğunu belirtmiştir. Yüklenicinin, TBK 472/III uyarınca "iş sahibinin gösterdiği yerin ayıplı olduğunu" veya işin süresinde yapılmasına engel bir durum (mülkiyet sorunu) olduğunu fark ettiğinde bunu derhal idareye bildirmesi (ihbar borcu) gerekirdi. Yargıtay'a göre yüklenicinin, "işinin uzmanı" olarak gerekli araştırmayı yapmadan, mera vasfı bulunan ve tecavüz teşkil edecek bir yere imalat yapması hatalıdır. Bu imalatların idarenin (iş sahibinin) yararına olduğundan söz edilemez.
Analizin Sonucu
Yargıtay, yüklenicinin özen ve ihbar borcuna aykırı davranarak mera vasıflı araziye yaptığı imalatlar nedeniyle kusurlu olduğuna ve bu nedenle yaptığı imalatların bedelini isteyemeyeceğine hükmederek birleşen davanın reddedilmesi gerektiğine karar vermiştir.
- İdareler için ders: İdareler, yer teslimi yapmadan önce yerin mülkiyet durumunu, imarını ve hukuki statüsünü (mera, sit vb.) netleştirmelidir. Hukuki sorunu olan bir yeri teslim etmek, sözleşmenin ifasını imkansız hale getirir ve fesihte idarenin kusurlu bulunmasına yol açabilir (Nitekim Yargıtay asıl davada feshin haksızlığına ilişkin kararı onamıştır).
- Yükleniciler için ders: İdarenin yer teslimi yapması, yüklenicinin "özen borcu"nu ortadan kaldırmaz. Yüklenici, teslim edilen yerin imalata uygunluğunu (zemin, mülkiyet, hukuki durum) kontrol etmeli ve bir sorun tespit ederse imalata başlamadan derhal idareye yazılı olarak "ihbarda" bulunmalıdır. Aksi halde, ayıplı yere yapılan imalatın bedeli talep edilemeyebilir.




Yorum Bırak