Yargıtay'dan "Akde Tahammül Süresi", "Makul Bekleme Süresi" Kararı: İdare Kamulaştırmayı Bitirmezse Yüklenici İşi Feshedebilir!
Kamu yapım işlerinde yüklenicinin işe başlayabilmesinin temel şartı, idarenin yer teslimini sorunsuz yapmasıdır. Ancak, yer teslimi yapılmasına rağmen sahadaki mülkiyet sorunlarının (kamulaştırma) çözülmemiş olması, işin fiilen yapılmasını imkansız hale getirebilir. İdarenin bu imkansızlığı gidermek yerine sürekli "süre uzatımı" vermesi, yüklenicinin "ahde vefa" ilkesi gereği ne kadar beklemesi gerektiği sorununu doğurur. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve ifa imkansızlığı sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, "akde tahammül süresi"nin aşıldığı noktayı hukuken tespit etmenizi ve zarara uğramanızı engeller. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 09.03.2022 tarihli ve E:2022/1045, K:2022/1268 sayılı kararı, bu sürenin sonsuz olmadığını ortaya koyan emsal bir niteliktedir.
Kararın İlgili Kısmı
"Uygulamada, geçici imkânsızlık halinde tarafların o sözleşmeyle bağlı tutulma süresine "akde tahammül süresi" denilmektedir. Bu sürenin gerçekleşip gerçekleşmediğini de her somut olaya göre ve onun çerçevesinde değerlendirmek gerekir. ... DSİ Genel Müdürlüğü asıl yüklenici CCCCC A.Ş’ye hitaben düzenlediği 16.04.2015 tarihli yazısı ile kamulaştırılması bitmeyen arazilere müdahale edilmemesi hususunda uyarılmıştır... Bu geçici imkânsızlığın, tahammül süresi geçmiş olmasına rağmen ortadan kalkmadığı açıktır. Sözleşmenin ifası için beklenmesi gereken tahammül süresi aşılmış olup, davacı tek taraflı fesihte haklıdır."
Baraj İnşaatında Yıllar Süren Kamulaştırma Krizi
DSİ Genel Müdürlüğü'nün 1998 yılında sözleşmesini imzaladığı baraj inşaatı işi, ana yükleniciden bir taşerona, o taşerondan da davacı AAAAA Ltd. Şti.'ye (Alt Taşeron) 07.07.2011 tarihli bir sözleşme ile devredilmiştir. Davacı alt taşeron, işin %70'ini tamamlamıştır. Ancak, idarenin kamulaştırma işlemlerini tamamlamaması nedeniyle köylüler şantiye bölgesinde çalışmaya izin vermemiştir. DSİ, 16.04.2015 tarihli resmi yazıyla ana yükleniciyi "kamulaştırılması bitmeyen arazilere müdahale edilmemesi" konusunda uyarmıştır. Bu durum ve bölgedeki güvenlik sorunları nedeniyle iş fiilen durmuştur. Davacı alt taşeron, ifanın imkansız hale geldiğini belirterek sözleşmenin feshini ve teminat mektuplarının iadesini talep etmiştir.
Mahkemenin Reddi: "İdare Süre Uzatımı Vermiş, Beklemelisin"
Davalı ana taşeron, kamulaştırmadan idarenin sorumlu olduğunu savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi, ana sözleşmede idarenin ana yükleniciye kamulaştırma nedeniyle süre uzatımı verdiğini, taşeronluk sözleşmesinin 5.5. maddesi uyarınca bu sürenin alt taşeron olan davacıya da yansıyacağını belirterek, davacının süre uzatımı varken fesih talep edemeyeceğine hükmetmiş ve davayı reddetmiştir.
Yargıtay Analizi: "Akde Tahammül Süresi" Aşılmıştır
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, mahkemenin "süre uzatımı varsa beklenir" şeklindeki dar yorumunu hatalı bularak kararı bozmuştur:
- Geçici İfa İmkansızlığı: Yargıtay, Borçlar Kanunu'nun 117. maddesine (şimdi TBK 136) atıf yaparak, kamulaştırma eksikliğinin borcun ifasını imkansız kılan ve borçluya (yükleniciye) isnat edilemeyen bir hal olduğunu kabul etmiştir. Bu durum "geçici ifa imkansızlığı"dır.
- Ahde Vefa vs. Tahammül Süresi: Hukukun temel ilkesi "ahde vefa" (söze bağlılık) olsa da, bu kural tarafları sonsuza kadar sözleşmeyle bağlı tutmaz. Geçici imkansızlık halinde tarafların beklemesi gereken makul süreye "akde tahammül süresi" denir.
- Tahammül Süresi Aşılmıştır: Yargıtay, 1998'de başlayan, 2011'de devralınan ve 2015 yılında (dava tarihi) dahi idarenin "arazilere girmeyin" uyarısı yaptığı bir işte, bu tahammül süresinin "açıkça aşılmış" olduğuna karar vermiştir.
- Süre Uzatımı Feshe Engel Değildir: İdarenin ana yükleniciye verdiği süre uzatımlarının alt taşerona yansıması, alt taşeronun yıllarca süren bu imkansızlığa katlanmak zorunda olduğu anlamına gelmez.
- Sonuç: "Akde tahammül süresi" aşıldığı için davacı alt taşeronun sözleşmeyi tek taraflı feshinde haklı olduğuna ve fesih haklı olduğu için teminat mektuplarının iadesine karar verilmesi gerektiğine hükmetmiştir.
Analizin Sonucu
- Geçici İmkansızlık Kalıcı Fesih Sebebidir: İdareden kaynaklanan (kamulaştırma, proje onayı, ruhsat vb.) gecikmeler "geçici ifa imkansızlığı" sayılır.
- Sonsuza Kadar Bekleme Zorunluluğu Yoktur: Yüklenici, "ahde vefa" ilkesi gereği makul bir süre beklemelidir. Ancak bu sürenin "akde tahammül süresi" denilen bir sınırı vardır.
- "Akde Tahammül Süresi" Aşıldıysa Fesih Haktır: İmkansızlık hali makul süreyi aşmışsa ve ne zaman sonlanacağı belirsizse (bu olaydaki gibi yıllar sürmüşse), yüklenicinin "süre uzatımı verilmiş olsa dahi" sözleşmeyi haklı nedenle feshetme ve teminatlarını geri isteme hakkı doğar.
Ekonomik Özgürlüğün Korunması: Bu karar, yüklenicinin ekonomik özgürlüğünü korumakta ve belirsiz bir süre boyunca makine, ekipman ve sermayesini o işe bağlı tutmasının önüne geçmektedir.




Yorum Bırak