İş Artışı Yapan İdare Dikkat: Ek Kesin Teminat Alınmazsa Sorumluluk Kime Ait? Sayıştay'dan Kritik Sorumluluk Analizi
Kamu ihalelerinde sözleşme bedelinde artış meydana gelmesi, yani iş artışı yapılması, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu kapsamında idarelere ve yüklenicilere belirli yükümlülükler getirmektedir. Bu yükümlülüklerin başında, artan bedel oranında ek kesin teminat alınması gelmektedir. Ancak sözleşmenin feshedilmesi durumunda, alınmayan bu ek teminatın ve teminatların enflasyona göre güncellenmemesinin sorumluluğunun kime ait olduğu, idareler ile kamu görevlileri arasında ciddi belirsizliklere yol açmaktadır. Sayıştay Temyiz Kurulu'nun 26.03.2025 tarih ve 57848 sayılı Kararı, tam da bu ikilemi ele alarak harcama birimi, gerçekleştirme görevlisi ve yapı denetim mühendislerinin sorumluluk sınırlarını çizen emsal bir nitelik taşımaktadır.
Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, olası kamu zararı ve zimmet sorumluluklarının önüne geçmenizi sağlayacaktır.
Kararın İlgili Kısmı
"Görüldüğü üzere, mali hizmetler müdürlüğünün kesin teminatı güncellemesi ve güncelleme farkını tahsil edilmek üzere kayıtlara alması işlemleri... 4735 sayılı Kanunun 22'nci maddesine uygundur... İdare bu yükümlülüğünü Sayıştay sorgusu yazılmadan... yerine getirmiştir. Dolayısıyla somut olayda kesin teminatın güncelleme farkı... hususunda... kamu zararının söz konusu olmadığı anlaşılmıştır... ek kesin teminatın yükleniciden alınmaması ve buna bağlı olarak da güncellenip gelir kaydedilmemesinden kaynaklanan... kamu zararının oluştuğu görülmüştür."
Olayın Arka Planı: İş Artışı ve Sözleşmenin Feshi
Bir belediye (İdare), "Hizmet Binası Yapım İşi" için bir yüklenici firma ile anahtar teslim götürü bedel sözleşme imzalar. İşin devamı sırasında, ısıtma ve soğutma sistemlerinde bir değişiklik ihtiyacı doğar ve %10 oranında bir iş artışı oluru alınır.
Ancak yüklenici firma, taahhüdünü süresinde yerine getiremez ve İdare, sözleşmeyi tek taraflı olarak fesheder. Fesih işlemleri sırasında, İdare'nin %10'luk iş artışı için yükleniciden ek kesin teminat almadığı ortaya çıkar.
İlk Değerlendirme: Sayıştay Dairesi Sorumluluğu Geniş Tuttu
Sayıştay Dairesi, yaptığı ilk incelemede (ilamda) üç ayrı kalemden kamu zararı tespit etti:
- İş artışı nedeniyle alınmayan ek kesin teminat tutarı.
- Fesih tarihinde irat kaydedilen asıl kesin teminatın güncelleme farkı (enflasyon farkı).
- Alınmayan ek kesin teminatın varsayımsal güncelleme farkı.
Daire, bu toplam kamu zararından Harcama Yetkilisi (Fen İşleri Müdürü), Gerçekleştirme Görevlisi (Tekniker) ve tasfiye tutanağında imzası bulunan Yapı Denetim Görevlisi Mühendisleri müştereken ve müteselsilen sorumlu tuttu.
Temyiz Kurulu'nun Kritik Ayrımı: Yasal Takip Başlatılan Alacak Kamu Zararı Değildir
Sorumluların kararı temyiz etmesi üzerine dosya Sayıştay Temyiz Kurulu'na geldi. Temyiz Kurulu, Daire'nin kararını kısmen bozarak "kamu zararı" ve "idarenin yasal takibi" konusunda önemli bir ayrım yaptı:
- Asıl Teminatın Güncelleme Farkı (Kamu Zararı Yok)
Temyiz Kurulu, İdare'nin (Mali Hizmetler Müdürlüğü), asıl kesin teminatın enflasyon farkını Sayıştay sorgusundan önce hesapladığını, kayıtlara aldığını ve tahsili için icra takibi başlattığını tespit etti. 4735 sayılı Kanun'un 22. maddesi de bu farkın yükleniciden tahsil edilmesini öngörmektedir. İdare, alacağını tahsil etmek için yasal yükümlülüğünü yerine getirdiği ve süreci işlettiği için, bu kalemde bir kamu zararı oluşmadığına hükmetti.
- Ek Kesin Teminat ve Farkı (Kamu Zararı Var)
Kurul, %10'luk iş artışına rağmen ek kesin teminatın hiç alınmamasının ise açık bir mevzuata aykırılık ve kamu görevlilerinin ihmali olduğunu belirtti. Bu teminatın alınmaması ve buna bağlı olarak güncelleme farkının da hesaplanıp gelir kaydedilmemesi, net bir kamu zararı oluşturmuştur. İdarenin, bu kalem için Sayıştay sorgusundan sonra yasal takip başlatmış olması, oluşan kamu zararını ve sorumluluğu ortadan kaldırmamıştır.
Sorumluluk Mali Hizmetlerde Değil, Harcama Birimi ve Kontrol Teşkilatında
Kararın en can alıcı noktası sorumluluk analizidir. Sorumlu tutulan mühendisler ve gerçekleştirme görevlisi, temyiz dilekçelerinde teminat işlemlerinin (alınması, saklanması, güncellenmesi) Mali Hizmetler Müdürlüğü'nün ve Muhasebe Yetkilisi'nin görevi olduğunu, kendilerinin teknik personeller olarak bu işlemden sorumlu tutulamayacaklarını iddia ettiler.
Temyiz Kurulu, bu savunmayı net bir dille reddetti. Kararda şu gerekçeye dayanıldı:
- Muhasebe yetkilisinin sorumluluğu, bir gelirin tarh ve tahakkuk aşamaları (yani hesaplanıp kayıtlara alınması) sorunsuz yapıldıktan sonra, tahsilat aşamasında başlar.
- Oysa somut olayda sorun, "tahakkuk ettirilmeyen" bir gelirdedir (ek kesin teminat).
- Sözleşmenin ve mevzuatın (iş artışında ek teminat alınması, fesihte teminatın güncellenmesi gibi) hükümlerinin uygulanmasından, taahhüdün denetiminden ve bu hesaplamaların yapılarak ilgili birimlere bildirilmesinden doğrudan Harcama Birimi (Fen İşleri Müdürlüğü) ve bu işle görevlendirilen Yapı Denetim Heyeti (Kontrol Teşkilatı) sorumludur.
Kurul, teknik personelin sorumluluğunun sadece "yapılan imalat miktarını" kontrol etmekle sınırlı olmadığını, sözleşmenin mali hükümlerinin uygulanmasını sağlamayı da kapsadığını vurgulayarak Daire'nin sorumluluk tespitini onadı.
Analizin Sonucu
Bu karar, kamu idareleri ve teknik personel için kritik dersler içermektedir:
- İdareler İçin: İş artışı oluru alındığı anda, ek sözleşme imzalanmasını beklemeden veya ilk hakedişten kesinti yoluyla, artış tutarının %6'sı oranındaki ek kesin teminat mutlaka alınmalıdır. Bu işlem, Harcama Birimi'nin (Fen İşleri, Yapı İşleri vb.) takibindedir.
- Mali Hizmetlerin Rolü: Mali Hizmetler veya Muhasebe Birimi, kendilerine Harcama Birimi tarafından bildirilmeyen veya tahakkuk ettirilmeyen bir teminattan sorumlu tutulamaz.
- Yasal Takibin Etkisi: Bir kamu alacağı (teminat güncelleme farkı gibi) tespit edilir edilmez yasal takibata (icra vb.) konu edilmesi, Sayıştay denetimlerinde "kamu zararı oluşmamıştır" savunmasını güçlendiren en önemli faktördür.
- Teknik Personel ve Mühendisler İçin: Yapı denetim görevi, sadece sahada yapılan imalatın projesine uygunluğunu denetlemek demek değildir. Sözleşmenin feshi veya tasfiyesi durumunda, tasfiye tutanağına imza atan teknik heyet, teminatların güncellenmesi ve ek teminatların alınıp alınmadığı gibi mali ve hukuki süreçlerin de mevzuata uygun tamamlandığını denetlemekle yükümlüdür. Aksi takdirde, Harcama Yetkilisi ve Gerçekleştirme Görevlisi ile birlikte zimmet sorumluluğu ile karşı karşıya kalacaklardır.




Yorum Bırak