Hakediş Alacağına Karşılık "Bağış" Taahhütnamesi: Yargıtay Yüklenicinin Müzayaka İddiasını Neden Reddetti?
Kamu ihaleleri sektöründe, yüklenicilerin tamamladıkları işlere ait hakedişlerini tahsil ederken idareler tarafından çeşitli adlar altında (bağış, sponsorluk vb.) kesintilere zorlanması, sıkça karşılaşılan ancak hukuki ispatı zor bir sorundur. Yüklenicinin mali sıkışıklığından (müzayaka hali) faydalanılarak imzalatılan bu tür taahhütnamelerin geçerliliği, Türk Borçlar Kanunu'nun "aşırı yararlanma" (gabin) hükümleri çerçevesinde değerlendirilir. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, hakediş alacaklarınızı koruma altına almanızı ve hukuki risklerinizi yönetmenizi sağlar. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 14.02.2023 tarihli ve E:2022/358, K:2023/562 sayılı kararı, tacirlerin bu konudaki "müzayaka" iddialarının sınırlarını çizmektedir.
Kararın İlgili Kısmı
"Davacı yüklenicinin tacir olup, attığı imzaların anlam ve sonucunu kavrayabilecek durumda olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır. Davalı tarafın bağış karşısında derhal ödeme yapılacağına ilişkin yapıldığı iddia edilen teklif, sonuç itibariyle taraf iradelerinin ve sözleşme özgürlüğünün esas olduğu, ticari yaşam kurallarına aykırı düşmemekte olup, şayet davacı taraf alacağından vazgeçmek istemiyorsa, anlaşmaya yanaşmayıp yargı yolu ile sorununu çözmesi ... gerekirken alacağını bir an önce almak için anlaşmaya varıp daha sonra bunun geçersizliğini ileri sürmesi TMK’nın 2. maddesine uygun olmadığı gibi, davacı yüklenici zor durumda kaldığını ve davalının sömürme kastıyla hareket ettiğini somut delillerle de ispatlayamamıştır."
Olayın Arka Planı: Hakediş Ödemesi İçin "Bağış" Şartı
Davacı yüklenici, davalı Çankaya Belediyesi'ne afiş ve pankart yapım işi yapmış, ancak bakiye iş bedelini tahsil edememiştir. Başlatılan icra takibine belediye itiraz etmiştir. Davalı belediye, savunmasında, davacının hakediş alacağından 356.542,75 TL'lik kısmı kendi rızasıyla "bağış" olarak taahhüt ettiğini ve bu tutarın mahsup edilerek ödeme yapıldığını, bu nedenle borç kalmadığını belirtmiştir. Davacı ise, bu bağış taahhütnamesinin, alacağını tahsil edebilmek için "müzayaka" (zor durum) halindeyken imzalatıldığını, rızasının sakatlandığını iddia etmiştir.
İlk Değerlendirme: Yerel Mahkeme "Bağış Gönüllü Olur" Dedi
Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, "bağışın gönüllü yapılabilecek bir ödeme olduğu" ve hakedişten "rıza dışı" kesinti yapılmasının hukuki olmadığı gerekçesiyle davacıyı haklı bulmuş ve davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Üst Merci Analizi: Yargıtay "Tacir Basiretli Olmalı ve Müzayakayı İspatlamalıdır" Dedi
Bölge Adliye Mahkemesi, davacının tacir olduğunu, "basiretli davranması" gerektiğini ve irade fesadını (TBK 28 - aşırı yararlanma/gabin) kanıtlayamadığını belirterek yerel mahkeme kararını kaldırmış ve davayı reddetmiştir. Davacının temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, bu ret kararını ONAMIŞTIR.
Yargıtay'ın gerekçesi şu şekildedir:
- Aşırı Yararlanma (Gabin) Şartları: TBK 28. maddeye göre gabinden söz edebilmek için, zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden faydalanılarak edimler arasında açık bir oransızlık yaratılması gerekir.
- Tacir Yükümlülüğü: Davacı yüklenici tacirdir ve "attığı imzaların anlam ve sonucunu kavrayabilecek" durumdadır.
- İspat Yükü: Davacı, zor durumda kaldığını (müzayaka) ve davalı idarenin bu durumu "sömürme kastıyla" hareket ettiğini somut delillerle ispatlayamamıştır.
- Dürüstlük Kuralı (TMK 2): Yüklenicinin, alacağını bir an önce tahsil etmek için idarenin "bağış" teklifini kabul edip anlaşmaya varması ve ödemeyi aldıktan sonra bu anlaşmanın geçersizliğini ileri sürmesi, Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesindeki "dürüstlük kuralına" aykırıdır.
Analizin Sonucu
- Tacirler İçin Müzayaka İddiası Zordur: Yargıtay, tacirlerin "basiretli bir iş adamı gibi" davranma yükümlülüğü olduğunu, bu nedenle "zor durumda kaldım" veya "düşüncesizdim" iddialarını kolayca kabul etmemektedir.
- Aşırı Yararlanma Somut Delille İspatlanmalıdır: Yüklenicinin, idarenin kendi zor durumundan "sömürme kastıyla" faydalandığını somut delillerle (yazışmalar, mali kayıtlar vb.) ispatlaması gerekir. Soyut iddialar yeterli değildir.
- İmzalanan Taahhütname Geçerlidir: İspatlanamayan gabin iddiaları karşısında, yüklenicinin hakedişinden feragat ettiği veya "bağış" yaptığı yönündeki imzalı taahhütnameler geçerli bir hukuki işlem olarak kabul edilmektedir.
- Hakkın Kötüye Kullanılması: Bir anlaşmayı kabul edip faydasını (parayı tahsil etme) elde ettikten sonra, o anlaşmanın geçersizliğini iddia etmek, "hakkın kötüye kullanılması" olarak değerlendirilebilir.




Yorum Bırak