Kamu ihale dokümanlarının, özellikle sözleşme tasarılarının, taraflar arasındaki hak ve yükümlülükleri adil, dengeli ve öngörülebilir bir şekilde düzenlemesi esastır. İdarelerin, sözleşme hükümlerini tek taraflı olarak kendi lehlerine ağırlaştıracak ve yükleniciye ölçüsüz riskler yükleyecek şekilde hazırlaması, rekabeti engeller ve sağlıklı tekliflerin oluşmasının önüne geçer. İhale dokümanlarındaki bu tür hukuka aykırı düzenlemelerin tespiti ve itiraz süreçlerinin yönetimi, uzmanlık gerektirir. Yaka Danışmanlık, ihale, sözleşme ve hakediş süreçlerinizde, doküman analizinden hukuki itirazlara kadar geniş bir yelpazede destek sunarak haklarınızı korumanıza yardımcı olur. Kamu İhale Kurulunun 23.07.2025 tarihli ve 2025/UH.II-1579 sayılı kararı, idarenin kendi personelinin kusurundan doğacak sorumluluğu yükleniciye devretme girişiminin hukuka aykırılığını ve sonuçlarını net bir şekilde ortaya koyan emsal bir karardır.
Sorumluluğun Devri: İdare Personelinin Kusuru, Yüklenicinin Sorumluluğu
Bir su ve kanalizasyon idaresi tarafından gerçekleştirilen muhtelif araç kiralama hizmet alımı ihalesinde, kiralanacak 95 adet aracın büyük bir bölümünün (86 adet) şoförsüz olarak, yani idare personeli tarafından kullanılacağı belirtilmiştir. Ancak ihale dokümanında yer alan hem Teknik Şartname hem de Sözleşme Tasarısı'nda, "araçlarda meydana gelen tüm kazalardan, sebebi ne olursa olsun yüklenicinin sorumlu tutulacağı", "kasko tarafından karşılanmayan zararların yüklenici tarafından karşılanacağı" ve "yüklenicinin idareye veya kusurlu personele rücu hakkının bulunmadığı" şeklinde hükümlere yer verilmiştir.
Başvuru sahibi firma, bu düzenlemenin hukuka aykırı olduğunu, özellikle idare personelinin kusuruyla meydana gelecek kazaların mali sonuçlarının kendilerine yüklenmesinin kabul edilemez olduğunu, bu durumun öngörülemez bir maliyet yaratarak sağlıklı teklif vermeyi imkansız hale getirdiğini iddia ederek ihalenin iptalini talep etmiştir.
Kurulun Değerlendirmesi: Eşitlik İlkesinin İhlali ve Öngörülemez Risk
Kamu İhale Kurulu, yaptığı incelemede başvuru sahibinin iddialarını haklı bulmuştur. Kurul, kararını 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 4. maddesinde yer alan temel bir ilkeye dayandırmıştır: "Bu Kanun kapsamında yapılan kamu sözleşmelerinin tarafları, sözleşme hükümlerinin uygulanmasında eşit hak ve yükümlülüklere sahiptir. İhale dokümanı ve sözleşme hükümlerinde bu prensibe aykırı maddelere yer verilemez."
Kurul, şikayete konu düzenlemelerin bu eşitlik ilkesini açıkça ihlal ettiğini tespit etmiştir. Yüklenicinin kontrolü dışında olan, idarenin kendi personelinin ihmal, dikkatsizlik veya kusurundan kaynaklanacak zararların mali yükünün tamamen yükleniciye bırakılması, taraflar arasındaki dengeyi bozmaktadır. Bir yüklenicinin, kendi personeli veya ekipmanından kaynaklanan zararlardan sorumlu olması doğal ve hukuka uygundur. Ancak, idarenin sevk ve idaresindeki personelin eylemlerinden doğacak zararlardan sorumlu tutulması, borçlar hukukunun temel kusur sorumluluğu ilkesiyle de bağdaşmamaktadır.
Kurul ayrıca, bu düzenlemenin istekliler açısından teklif hazırlama sürecini imkansız hale getirdiğine dikkat çekmiştir. Çünkü isteklilerin, idare personelinin ne kadar riskli araç kullanacağını, ne sıklıkla kaza yapacağını ve bu kazaların mali boyutunun ne olacağını öngörmesi ve buna göre bir maliyet hesabı yapması mümkün değildir. Bu durum, tekliflerin spekülatif ve afaki rakamlara dayanmasına neden olacak, bu da kamu kaynaklarının verimli kullanılması ilkesini zedeleyecektir. Bu gerekçelerle Kurul, dokümandaki aykırılıkların düzeltici işlemle giderilemeyecek nitelikte olduğuna ve sağlıklı bir rekabet ortamının sağlanması için ihalenin iptal edilmesi gerektiğine karar vermiştir.
Analizin Sonucu ve Taraflar İçin Çıkarımlar
Bu karar, sözleşmelerde risk ve sorumluluk dağılımının adil bir şekilde yapılması gerektiğini vurgulamaktadır.
İdareler için en önemli ders, sözleşme tasarılarını hazırlarken 4735 sayılı Kanun'un eşitlik ilkesini gözetmeleri gerektiğidir. İdareler, kendilerini korumak amacıyla, kontrol edemeyecekleri riskleri yüklenicilere devreden tek taraflı ve ağır hükümlerden kaçınmalıdır. Özellikle şoförsüz araç kiralama gibi hizmetlerde, idare personelinin kusurundan doğacak zararların idare veya ilgili personelin sorumluluğunda kalması esastır. Aksi takdirde, hazırlanan dokümanlar ihalenin iptaliyle sonuçlanabilir.
İstekliler açısından ise bu karar, ihale dokümanını, özellikle de Sözleşme Tasarısı'nı çok dikkatli bir şekilde okumaları gerektiğini göstermektedir. Kendilerine ölçüsüz ve öngörülemez riskler yükleyen maddeler tespit ettiklerinde, teklif vermeden önce süresi içinde şikayet yoluna başvurarak bu aykırılıkların giderilmesini talep etmelidirler. Bu tür hükümlere itiraz etmeden teklif vermek, sözleşme aşamasında bu ağır sorumlulukları kabul etmek anlamına gelecektir.




Yorum Bırak